Berwarî: Türkiye Garê yenilgisini telafi etmek istiyor

Türk ordusunun Garê ve Heftanîn'de yenilgiye uğradığını söyleyen akademisyen ve siyasetçi Kamîran Berwarî, Türk devletinin Medya Savunma Alanları'na saldırarak bu yenilgileri telafi etmeye çalıştığını söyledi.

Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’ndan Avaşin, Metina ve Zap’a yönelik başlattığı işgal saldırıları devam ediyor. Hava saldırılarının yoğun yaşandığı bölgede, karada ise Türk ordusu gerilla direnişi karşısında büyük kayıplar veriyor. Gerillaya karşı direnemeyen Türk ordusu hava saldırıları ile sivil alanları bombalıyor.

Duhok Üniversitesi Akademisyeni ve siyasetçi Kamîran Berwarî, Başurê Kürdistan'a yönelik saldırılara ilişkin ANF'ye konuştu.

Türk devletinin Avaşin, Metina ve Zap anlarını işgal etmek için uzun zaman hazırlık yaptığını ifade eden Berwarî, "Türk ordusu Heftanîn ve Garê yenilgisinin ardından Medya savunma alanlarını işgal ederek bu yenilgiyi telafi etmek istedi. Aylarca hazırlığını yaptığı işgal saldırısı için bölgesel güçler, NATO ve ABD'nin desteğini aldı. Bu saldırıların Ermeni soykırımının yıldönümünde yapılması da dikkat çekici. Türk devleti ABD'nin Ermeni soykırımını kabul edeceğini biliyordu, bundan dolayı ABD saldırılara yeşil ışık yaktı" diye konuştu.  

TÜRK ORDUSU GERİLLA KARŞISINDA YENİLGİYE UĞRADI

Türk devletinin Xabur'dan, Avaşin, Zap ve Metina'ya kadar birçok alanı işgal etmeye çalıştığını vurgulayan Berwarî, şunları belirtti: "Bu bölge yaklaşık 100 km. Türkiye bu bölgeyi işgal etmek için uzun zamandır hazırlık yapıyordu. İşgal operasyonunda yer alanların bir kısmı daha önce burada olup silahlı eğitim almak için Türkiye'ye gidenler de var. Bu işgalcilerin içinde korucular, Başur'daki bazı işbirlikçiler ve Suriye'den getirilen çeteler var. Bu çetelerin sayıları yaklaşık 400-500. Hem Bakur'da, hem de Başur'dan saldırarak Başur topraklarını işgal etmek istiyorlar. Türk devletinin bölgede kimyasal silah kullandığı 2 defa tespit edildi."

Türk devletinin 12 stratejik bölgeyi işgal etmeyi hedeflediğini belirten Berwarî, "Türkiye Berwari hattından Doskî hattına kadar olan bölgeyi işgal ederek gerillanın bağlantısını koparmak istiyor. Şüphesiz Türk ordusu askeri anlamda gerillaya karşı yenilgiye uğradı. Heftanîn ve Garê yenilgisinin ardından Türk devletini tüm dünyada itibarı kalmadı. Kimse artık NATO'nun 2. güçlü ordusu olarak bakmıyor artık. Türkiye istediği bölgeyi öyle rahat işgal edemiyor artık ya da gittiği yerden çıkamıyor" şeklinde konuştu.

VAKİT ABDULLAH ÖCALAN'I ÖZGÜRLEŞTİRME VAKTİ

Güney halkının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın düşüncelerine ve felsefesine sahip çıktığını söyleyen Berwarî, "Güney halkı KCK modelini kabul ediyor ve özgürlük gerillasına destek veriyor. 4 parça Kürdistan'da ve dünyanın birçok yerinde gerilla gücü devrimci ve Kürdistan'ı savunan güçler olarak görünüyor. Güney halkı da varlığını gerillada görüyor. Bu yüzden artık vakit Abdullah Öcalan'ı özgürleştirme ve PKK'yi 'terör' listesinden çıkarma vaktidir. Siyasi ve diplomatik çalışmaların hem Kürdistan'da, hem de dünyada bu çerçevede yürütülmesi gerekir. Artık 4 parça Kürdistan'da ve Ortadoğu'da kan dursun. Artık herkes düşmanın Kürt soykırım politikalarının ve Kürdistan'ı işgal etme hayallerinin boşa düştüğünü görmeli. Bu planları asla başarıya ulaşmadı ve bundan sonra da ulaşamayacaktır" dedi.

Başur'da bir grup işbirlikçi dışında herkesin Türk devletinin işgalini Kürt soykırımı olarak gördüğünü kaydeden Berwari konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Başur'un işgal edilmesinin önünü almak istiyorsak birlik olmalıyız. KNK yıllardır bunun için mücadele yürütüyor. Şimdi de KNK'den onlarca kurum ve kuruluş bir araya gelerek birlik için çalışmalar yürütüyor. Güney Kürdistan hükümeti, Güney Kürdistan Bölgesi Başkanı ve Peşmerge Bakanlığı için bu durum altın bir fırsattır. Güney'in işgale yönelik bir tutum alması gerekir ve işgalcilerin Güney topraklarından çıkarılması için açıklama yapılması lazım. Halkın da buna karşı alanlara çıkması lazım. Hükümet de halkın iradesi önünde engel olmamalı. Bu Güney Kürdistan hükümeti için önemli bir rol ve görevdir."

HERKES ŞENGAL'E SAHİP ÇIKMALI

Şengal'e yönelik tehlikelere de dikkat çeken Berwarî, Şengal'in her zaman Türk devleti, Irak ve bölge güçlerinin hedefinde olduğunu belirterek, "Asıl amaçları Kürtlerin kazanımlarını yok etmek. Burada 3 tarihi aşama var.

Birinci aşama Şengal halkının iradesini kırmak, ikinci aşama Rojava'nın, üçüncü aşama ise tüm Kürtlerin kazanımlarını yok etmek ve Kürt halkını soykırımdan geçirmek. Bu yüzden tüm Kürdistan partileri, Kürdistan güçleri ve Kürt halkı Şengal'e sahip çıkmalı ve Şengal halkına destek vermeli. Ortadoğu'da bugün 2 bölgede demokrasi, birlik ve insan hakları var. Bu bölgeler de Rojava ve Şengal'dir. Çünkü Demokratik Konfederalizm Modeli, demokratik ve birlikte yaşamın modelidir.

Dünya ülkeleri büyük krizler yaşıyor. Avrupa toplumsal, siyasi ve ekonomik bir kriz yaşıyor. Bu sorunlarını da Ortadoğu ve Kürdistan'da çözmek istiyor. Rusya büyük bir kriz yaşıyor, Ortadoğu ile alakası yok ama sorunlarını Suriye'de çözmek istiyor. Geleceğini tehlikede gören İsrail, Türkiye'yi ayakta tutmak için silah yardımı yapıyor ve bu şekilde Kürdistan özgürlük hareketini zayıflatmak istiyor. Kürdistan'a karşı tüm güçler Kürdistan topraklarında bir aradalar ve birbirlerini destekliyorlar. Bu ülkeler Demokratik Konfederalizm Modeli'ni Kürdistan'da etkisiz kılmak istiyorlar. Bu güçlere karşı ise 60 milyonluk bir halk var, bu ülkeye ve Kürdistan özgürlük hareketine sahip çıkıyor. Yine Kürt siyaseti birlik olursa tüm işgal saldırılarını ve planlarını boşa çıkarabilir. İşgale destek veren Başur'daki işbirlikçiler de teşhir olmuş durumda. 2 yolları var. Ya Rojava, Şengal ve Başur'u Türkiye'ye bırakacaklar, ya da ulusal, demokratik ve barışçıl bir çalışma yürütecek" ifadelerini kullandı.