Ekti: Kadın cinayetleri politiktir

Kadınlara yönelik saldırı ve katliamların devlet eliyle yürütüldüğünü söyleyen TJA aktivisti Figen Ekti, bu saldırılara karşı kadın mücadelesini evrenselleştirmeleri gerektiğini söyledi.

Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da AKP iktidarının politikalarından kaynaklı kadına yönelik şiddet ve cinayetler devam ediyor. Her yıl yüzlerce kadın erkekler tarafından katlediliyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na göre sadece 2019 yılında en az 474 kadın katledildi. Bu sayı, 2018 yılında 440, 2016 yılında 304 kadın olarak kayda geçmişti.

TJA Aktivisti Figen Ekti, kadınlara yönelik şiddet politikalarını ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne ilişkin çalışmaları ANF'ye değerlendirdi. Kadına yönelik katliamların politik olduğunu belirten Ekti, "Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, katliam ve tecavüz devlet politikalarının sonucudur” dedi.

Ekti, “Devlet aklı binlerce yıllık erkek egemen zihniyetini devam ettiriyor. Dünyada kadın 1 defa sömürülüyorsa, Kürdistan'da 10 defa sömürülüyor. 10 kat daha fazla şiddete, katliama maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddet evrensel bir boyuta ulaşmış durumda. Dünyanın her yerinde egemen güçlerin hedefinde kadınlar var. Kadınlar şahsında da toplum ve ahlak değerleri saldırıya uğruyor. Bu durum özellikle Kürdistan bölgesinde daha fazla yaşanıyor ve bu tesadüf değildir" diye konuştu.

KÜRDİSTAN'DAKİ CİNAYETLER TESADÜF DEĞİL

Kadın mücadelesinin geldiği noktaya da dikkat çeken Ekti, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyadaki mücadelelere baktığımızda kadın mücadelesinin saldırılar sonucu yarım kaldığını görüyoruz. Kürdistan'da özgürlük mücadelesinin gelişmesi ile birlikte kadınlara yönelik saldırılar daha da arttı. Çünkü devlet kadın özgürlük mücadelesini kendisi için bir tehlike olarak gördü. 29 serhildandan bahsediyoruz. 29. serhildanda kadın mücadelesine rastlıyoruz. Bundan önceki serhildanlarda, Dersim'de Zarifeler başta olmak üzere Ağrı'da ve Kürdistan'ın bir çok bölgesinde kadınlar özgürlük mücadelesi vererek tarihteki yerlerini aldılar.

Kürdistan'daki kadın cinayetleri sıradan ve tesadüfi cinayetler değil. 1990'lı yıllarda "faili meçhul" cinayetlerde binlerce kişi kaybedildi. Bu süreçte de açık bir şekilde kaybettiriliyorlar. Kadınların katledilmesi, tecavüze ve şiddette maruz kalması ile yetinmeyen egemen güçler şimdi de kadınları ve gençleri düşürmek için üniversiteleri hedef yapmış durumdalar. Dersim'de yaşanan olay da tesadüf değil. Gülistan Doku şahsında Kürt gençlerine yönelik bir saldırı var. Şuan başka şehirlerde de kadınlar kaybettirilmiş durumda. Bu vakaları incelediğimizde altından devlet çıkıyor. Kadınlara karşı bu saldırıları yapanlar devlet kurumlarında çalışıyorlar, polis ve devletin subaylarıdır. Tehdit ve tecavüz devlet politikasıdır."

KADIN MÜCADELESİNİ EVRENSELLEŞTİRECEĞİZ

Katliamlara karşı dünyadaki tüm kadınların birlik olması gerektiğini söyleyen Ekti, "Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu kadınları zaman zaman bazı aktivitelerde bir araya gelerek konferans ve kongreler düzenliyor. Fakat bunlar yeterli değil. Dünyanın neresinde olursa olsun eğer bir kadın tacize, tecavüze ve katliama uğruyorsa ve buna karşı toplum ayaklanmıyorsa orada ahlaki değerler zarar görmüştür. O yüzden sivil toplum kuruluşlarının bu saldırılara karşı sessiz kalmaması lazım. Eğer buna karşı çıkmazsak saldırıların devamı gelir" diye konuştu.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü çalışmalarına ilişkin bilgi veren Ekti konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "8 Mart çalışmalarımız büyük bir coşku ve heyecanla devam ediyor. Binlerce kadın bu çalışmalarda yer alıyor. Kürdistan'ın tüm şehirlerinde ve ilçelerinde kadın örgütlerinin bir araya gelmesi bizim için çok değerli. Köy köy, mahalle mahalle gezerek çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu yıl 8 Mart'ın startını Dersim'de vereceğiz. Gülistan Doku şahsında saldırıya maruz kalmış tüm kadınlar için böyle bir karar aldık.

Bu yıl eylemler 27 Şubat'ta başlayacak. Kadın kazanımları kolay elde edilmedi, bu değerler için bir çok bedel ödendi. Kadınlar da güçlü bir şekilde bu değerlere sahip çıkıyor. Kadınlar birlikte güçlüdür. Türkiye ve Kürdistan'da kadın mücadelesi için birlikte hareket etmeliyiz ve bu mücadeleyi evrenselleştirmeliyiz."