Han Şeyhun düştü, Türk gözlem noktası çemberde

Suriye ordusu ve Rus güçleri Han Şeyhun ilçesine kuzeyden girerek, ilçenin büyük bölümünü ve otobanı denetime aldı. İlçenin güneyindeki çete grupları geri çekilirken, Türk devletinin Morek'teki 9 nolu gözlem noktası rejimin çemberinde kaldı.

Türk devletinin Astana ve Soçi görüşmeleriyle garantörlüğünü üstlendiği El Nusra öncülüğünde Heyet Tehrîr El Şam (HTŞ) çatısı ve beraberindeki çete gruplarının İdlib'in güneyindeki Han Şeyhun ilçesinden çekilmesiyle ilçe büyük oranda Suriye ve Rus güçlerinin denetimine geçti.

ÇETELER ÇEKİLDİ

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türk devletine bağlı çete gruplarının İdlib’in güneyinde bulunan Han Şeyhun’dan ve Hama’nın kuzey kırsalından çekildiklerini duyurdu.

Rejim ve Rus güçlerinin kuzeyden Han Şeyhun'a girmesi üzerine, Türk devleti destekli çete grupları ilçenin güneyinde bulunan Latamina, Kefer Zîta, Morek, Lahaya ve Merkaba belde ile kasabalarından çekildi.

İKİ FARKLI İDDİA

Çetelerin çekilmesiyle Türk devletinin Zawiye dağındaki gözlem noktası rejim güçlerinin çemberinde kaldı. Türk devletinin gözlem noktasının akıbeti merak edilirken, Türkiye'nin iki senaryo üzerinde çalıştığı iddia ediliyor.

Birinci iddiaya göre, Türk devleti Soçi anlaşmasında varılan "çatışmasızlık bölgesi" maddesine dayanarak, HTŞ'nin çekildiği yerlere kendisine yakın Ulusal Ordu ismi verilen çete gruplarının hafif silahlarla yerleşmesini isteyecek. Bunun olmaması durumunda ise gözlem noktasını Maare'at Numan ilçesinin güneyine çekmeyi planlıyor.

iddiaya göre ise Türk devleti, Rusya'nın da arabuluculuğuyla Suriye rejimiyle görüşerek, gözlem noktasının bölgede kalmasına devam etmesini sağlamaya çalışıyor. Ancak gözlem noktasının akıbeti hala belirsizliğini koruyor.

YER YER ÇATIŞMALAR SÜRÜYOR

Suriye rejimi ve Rus güçlerinin bölgenin tamamında hala kontrol sağlamadığı, yer yer çatışmaların yaşandığı fakat çete gruplarının ilçenin kuzeydoğusundan Maare'at Numan ilçesine çekilmeye devam ettikleri kaydediliyor.

ATEŞKES BOZULMUŞTU

ABD ile Türk heyetleri arasında 5 Ağustos'ta Ankara'da yapılan "güvenli bölge" toplantısından iki gün önce (3 Ağustos’ta), Türkiye, Rusya ve İran, 13'üncü Suriye Garantörler Toplantısı kapsamında Kazakistan’da bir araya gelirken Suriye rejimi, İdlib'te ateşkes ilan etmişti.

Ancak "güvenli bölge" görüşmelerinin başladığı gün olan 5 Ağustos’ta Suriye rejimi, İdlib’teki şartlı ateşkesin bozulduğunu duyurdu ve bölgede çatışmalar başladı. Suriye ile rejim güçleri havadan ve karadan Halep-Şam otobanı (M5) üzerinde bulunan Han Şeyhun'a operasyona başladı.

5 Ağustos'tan beri devam eden çatışmalar sonucu Suriye ordusu ve rejim güçleri, Türk devleti destekli çetelerin elinden birçok bölgeyi alarak Pazartesi akşamı Han Şeyhun'un kuzeyinden M5 otobanına ulaştı.

TÜRKİYE TAKVİYE GÖNDERDİ AMA ULAŞTIRAMADI!

Operasyon karşısında resmi olarak sessizliğini sürdüren Türk devleti ise Pazartesi sabah saatlerinden İdlib'ten gözlem noktalarının olduğu Morek'e asker ve zırhlı araç takviyesinde bulunmaya çalışmış ancak, Türk konvoyunun önü rejim tarafından vurularak Morek'e ulaşmalarına izin verilmemişti. Çeşitli kaynaklar, Türk devletinin aralarında en az 5 tankın bulunduğu, çoğu zırhlı olmak üzere 50 araçlık konvoy gönderdiğini duyurmuştu.

TÜRK KONVOYU VURULDU

Maare'at Numan kasabasının güneyindeki Hiş köyü civarında rejime ait savaş uçaklarının Türk konvoyuna eskortluk yapan çete gruplarına düzenlediği hava saldırısında 3 çete mensubu ölmüş, 12’si yaralanmıştı. Türk Savunma Bakanlığı ise vurulanların "sivil" olduğunu iddia etmişti.

PUTİN'DEN TAM DESTEK

Pazartesi bu gelişmeler yaşanırken gözlerin çevrildiği Moskova'dan da operasyona destek açıklaması geldi. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile yaptığı görüşme sonrası, "Rusya, Suriye ordusunun İdlib'deki teröristlere karşı çabalarını destekliyor" dedi.

TÜRK GÖZLEM NOKTALARI

Rusya, İran ve Türkiye arasında başlatılan Astana görüşme dizilerinin 12 Ekim 2017 tarihi görüşmesi sonucu İdlib ile Hama'nın kuzeyinde 12 Türk gözlem noktası kurulmuş ve Türk devleti söz konusu noktalara çok sayıda asker ve ağır silah sevk etmişti.

SOÇİ MUTABAKATI

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında 17 Eylül 2018 tarihinde Soçi'de yapılan anlaşma gereği, "İdlib'in etrafında 15-20 kilometrelik hattın çatışmasızlık bölgesi ilan edilmesi" ve "M4 ile M5 ticaret yollarının açılması" gibi 10 maddelik bir mutabakata varılmıştı.

TÜRKİYE GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMEDİ

ABD ve NATO'nun İdlib'e müdahil olması ve rejiminin "kimyasal silah kullanması durumunda karşılık vereceklerini" açıklamalarından sonra Türk devleti Soçi'de varılan mutabakatın gereklerini yerine getirmemişti.

TÜRK DEVLETİNİN YENİ BİR OYUNU MU?

Gözlemciler, sahada ABD ile Rusya arasındaki çelişkilerden bir süre daha faydalanmak isteyen Türkiye'nin Han Şeyhun'un düşmesine göz yumarak, 7 Eylül 2019'da Ankara'da yapılması planlanan üçlü zirve (Rusya, İran ve Türkiye) öncesi Rusya'ya taahhütlerine bağlı olduğu mesajı vermeye çalıştığını belirtiyor.

Öte yandan Türk devletinin bu görüşmede, Til Rifat'ın işgali için Rusya'dan icazet de isteyebileceğini belirten gözlemciler, Han Şeyhun hamlesiyle ABD ve NATO'ya da "Fırat'ın doğusunda istediğimi kabul etmezseniz, İdlib'i Rusya ve rejime bırakırım" şantajı yapmaya çalıştığını yorumunda bulunuyor.