Hasta ve kadın tutsaklara işkenceci uygulamalar

Bayburt'taki kadın tutsaklara üst üste hücre cezası verildiği öğrenildi. Tahliye edilmeyen hasta tutsak Yılmaz Kahraman'ın ise beynindeki urun giderek büyüdüğü belirtildi.

AKP-MHP rejimi, cezaevlerinde siyasi tutsaklara dönük düşman hukuku uygulamayı sürdürüyor.

Bayburt M Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’nde kalan tutuklulara sürekli olarak 15 ila 30 gün arasında hücre cezası verildiği belirtildi.

Bayburt M Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’ndeki tutsaklar, yakınları aracılığıyla, karşılaştıkları hak ihlallerini aktardı. Yoğun baskı altında olduklarını aktaran tutsaklar, açık görüşmede yakınlarının ellerini tutmalarının dahi engellendiğini belirtirken, fiziki ihtiyaçlarının giderilmesine dahi izin verilmediğini belirtti. Sürekli hücre ve iletişim cezalarına maruz kaldıklarını, yemeklerin çok sınırlı verildiğini söyleyen tutsaklar, avukata erişemediklerini ve İnsan Hakları Derneği’nden (İHD) bir heyetin acilen cezaevine ziyarette bulunmasını istedi.

HÜCRE CEZASI VAR, YEMEK VE SU YOK...

Bayburt M Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’ndeki tutsaklardan Sanatçı Nudem Durak (28), haftalık telefon görüşmesinde annesi Hatice Durak'a bilgi verdi. Anne Durak, şunları aktardı: "Baskı ve zulüm altında olduklarını söyledi. Her defasında 15 gün, 20 gün, 30 gün şeklinde hücre cezası veriliyormuş. Ne uyku var, ne yeme var ne de su veriyorlar. 'Açık görüşe gidemiyoruz. Haftalık 10 dakika telefon görüşmemiz var. Onda da ya bizim burada telefon çekmiyor. Ya da cezaevinin telefonu bozuluyor' dedi."

SÜRGÜN NEDENİYLE AİLESİYLE GÖRÜŞEMİYOR

Söylediği şarkılar gerekçesi ile 12 yıl hapse mahkûm edilen Sanatçı Durak, Mardin M Tipi Kapalı Cezaevi’nde iken, bir gece apar topar Bayburt’a sürgün edildi. Bayburt’a sürgün edilmesi nedeniyle hastalıklar nedeniyle ailesi 2 yılda sadece 2 defa açık görüşe gidebildi.

Anne Durak, "Yarım saatlik bir görüşe gitmemiz 3 günümüzü alıyor. Kalacak yer ayarlamamız gerekiyor. İlk görüşe gittiğimizde bir tanıdığımız bizi otele yerleştirdi. Ama Nudem’in siyasi tutuklu olduğunu öğrendiklerinde ikinci defa gittiğimizde otel bulmakta bile zorluk çektik" dedi.

BEYNİNDEKİ UR BÜYÜYOR, TAHLİYE EDİLMİYOR

Beyninde ur bulunmasına rağmen tahliye edilmeyen Yılmaz Kahraman, 2009 yılında tutuklanarak Adana Kürkçüler Cezaevi’ne gönderildi. Yılmaz’ın sürekli görüş ve hücre cezası aldığını belirten ablası Remziye Kahraman, daha sonra Kırıkkale'ye gönderildiğini, burada rahatsızlıklarının artmaya başladığını dile getirdi. Yılmaz’ın sürekli baş ağrısı çektiğini ancak sinüzit ve migren denilerek geçiştirildiğini aktaran Abla Kahraman, "Kardeşim konuşamıyordu. Dişleri birbirine yapışıktı. Sorduğumuzda ‘cezaevinden dolayı’ dedi. Hafıza kaybı var, gözleri görmüyor, sürekli baş ağrısı çekiyor. Sonra filmi çekildi. Beyninin bir bölgesinde ur olduğu ortaya çıktı" dedi.

Acil ameliyat edilmesi gereken kardeşinin hastaneye götürülmediğini belirten Abla Kahraman, "Rapor bende de var, küçücük nohut kadardı ve ameliyat etmediler. Hep ertelediler. Bir yıl sonra ur çok büyüdü. Sonra Sincan Cezaevi’ne gönderdiler. İki ay kadar adli suçluların içine koydular. Kardeşim Ankara'ya görüşe gitti, görüştürmediler. Bir buçuk ay sonra Metris Cezaevi’ne gönderdiler. Bir buçuk ay da orda kaldı” diye anlattı.

'RİNG ARACINDAN İNDİRİLİP LİNÇ EDİLMİŞLER'

Abla Kahraman, kardeşinin, haberleri olmadan Metris’ten Silivri Cezaevi’ne gönderildiğini, tüm çabalar sonunda 18 Ekim 2017’de ameliyata alındığını dile getirirken, “Tedavi olmak için hastaneye götürülürken ‘Beşiktaş’ ismi verilen bir grup ring aracını yolda durdurup onları araçtan indirip dövüyorlar. Linç ediliyorlar. Jandarmayla bunların birliği yoksa nasıl bunu yapabilirler" diye konuştu.

'ZEHİRLENDİLER'

Abla Remziye Kahraman, 2 Eylül’de yaptığı telefon görüşmesiyle beraber endişelerinin arttığını vurgularken, şunları aktardı: “41 arkadaş zehirleniyor. Hastaneye kaldırılmışlar. Yılmaz çok kötü olmuş. Çünkü beyninde ur var. Böbrekleri çalışmıyor, elleri ayakları büyümüş, unutkanlık var. Cezaevi yönetimi zehirlenmenin nedenine dönük hiçbir açıklama yapmıyor."