KCK Sağlık Komitesi halkı sıkı tedbirler almaya çağırdı

KCK Sağlık Komitesi, “Ölümcül virüse karşı yetersiz, hazırlıksız ve basit önlemler almayarak kendimizi ve toplumumuzu savunmasız bırakıyoruz” diye uyardı. KCK, virüsü hafife alma gibi bir gaflet durumuna düşmemek gerektiğini belirtti.

Aralık ayında ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Covid-19 pandemisine ilişkin bir açıklama yapan KCK Sağlık Komitesi, kuşatılmış ve imkanları kısıtlı Kürdistan’da kaygı verici sonuçlar ortaya çıkabileceği endişesini ifade etti. Sağlık Komitesi, halkı sıkı tedbirler almaya çağırırken, 12 madde halinde koruyucu tedbirler önerdi.

Komite şu açıklamada bulundu:

“KCK Sağlık Komitesi olarak dört parça Kürdistan'da korona virüs ile mücadele eden sağlık emekçilerini, bu konuda mücadele eden tüm kurumları ve tüm duyarlı toplum kesimlerini saygıyla selamlıyor, böylesi bir süreçte halkımızın korunmasında ve bilinçlendirilmesinde görev alan herkesin tarihi bir görevle karşı karşıya olduğunu belirtmek istiyoruz. Ayrıca tüm insanlığı korumak ıçın hayatını siper eden ve bu uğurda can veren tüm sağlık emekçilerini saygıyla anıyor, korona virüs sebebiyle de hayatına kaybedenlerin ailelerine de başsağlığı diliyoruz.

Her dört parça Kürdistan'da, özelde de Rojhilat, Bakur ve Başurê Kürdistan'da tüm dünyayı sarsan ve etkisi altına alan pandemik korona virüs olguları görülmüştür. Suriye genelinde ise bir kaç vaka görülmesine rağmen Rojava Kürdistan'ında korona virüs vakasına şimdiye kadar rastlanılmamıştır. Rastlanılmaması burada da ortaya çıkmayacağı anlamına gelmez.

KÜRDİSTAN’DA DURUM KAYGI VERİCİ DÜZEYLERE ULAŞABİLİR

Kürdistan'ın dört parçasında halkımız belli bir kazanımlar elde etmiş olmasına rağmen işgalci TC devleti ve İran rejimi bu hastalığı kontrol altına almada doğru halk inisiyatiflerinin öne çıkmasına engel olmuş, hatta Bakur Kürdistan'ında halkın seçtiği belediyelere böylesi bir süreçte kayyum bile atanmıştır. Halkımızın sağlığı için gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, dört parçaya bölünmüş, imkânları son derece sınırlı, düşman güçleri tarafından kuşatılmış Kürdistan coğrafyasında çıkacak sonuç, kaygı verici düzeylerde olabilir.

Hijyen koşullarının çok sınırlı olduğu TC ve İran devletlerinin zindanlarında tutulan başta Önder Apo olmak üzere tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması için tüm kesimlerin duyarlı yaklaşması gerekmektedir.

‘DİSİPLİNLİ VE ÇOK DİKKATLİ OLMAK ZORUNDAYIZ’

Korona virüs ister toplum karşıtı savaş güçleri tarafından bilinçli olarak üretilmiş olsun isterse de tüm bu yaşanan savaş ve ekolojik katliamlar karşısında canlı doğanın bir reddi olarak çıkmış olsun, ne dünyanın ne de biz Kürt halkının görmezden gelemeyeceği bir durum haline gelmiştir.

Kaygı verici sonuçların ortaya çıkmaması için çok disiplinli ve çok dikkatli olmak zorundayız. Halkımız hem gerekli tedbirlere uymalıdır hem de kendi tedbirlerini devletçi güçlerden beklemeden imkanlarını zorlayarak kendisi almak zorundadır.

‘HAFİFE ALMA GİBİ BİR GAFLETE DÜŞÜLMEMELİ’

Pandemik korona virüs karşısında mevcut durumu hafife alma, görmezden gelme ve “bize bir şey olmaz” gibi yaklaşımlarla tedbirleri yeterince almayarak gaflet durumuna düşülmemelidir. Toplumu koruyucu hekimlik açısından bilgilendirmenin ve tedavi hizmetleri anlamında gerekli hazırlıkları yapmanın binlerce insanın hayatını kurtaracağı bilinmelidir.

Dört parça Kürdistan ve tüm sahalardaki sağlık emekçilerimiz, ilgili yönetimlerimiz ve kurumlarımız belli bir süreye kadar tedbirlerini en üst düzeyde canlı tutmalı, gerekli tedbirler dahilinde organize olmalıdır. Halkımızın yaşadığı tüm sahalarda örgütlü, planlı, paniğe kapılmadan büyük bir dayanışma ruhuyla bu pandemik korona virüs tehlikesini en aza indirgemelidir.

‘YETERSİZ ÖNLEMLERLE KENDİMİZİ VE TOPLUMUMUZU SAVUNMASIZ BIRAKIYORUZ’

Ne yazık ki bu ölümcül virüse karşı yetersiz, hazırlıksız ve basit önlemler almayarak kendimizi ve toplumumuzu savunmasız bırakıyoruz. Bu anlamda gerek ruhsal olarak gerekse bilimsel olarak yapılacak her çalışma önemlidir. Hijyenik olarak her türlü önlemleri almak zorundayız.

KORUYUCU ÖNLEMLER

Korona virüs damlacık ve lokal temas yoluyla yayılmakta, normal oda sıcaklığı ve altındaki ısılarda, temasla bulaştığı bütün zeminlerde her hangi bir ısı veya dezenfektan müdahalesi olmadığında en az dört gün canlı kalabilmektedir. Bu temelde önce koruyucu tedbirler anlamında:

1. Mecburi ihtiyaçlar dışındaki hareketliliği en aza indirgemeliyiz.

2. Kalabalık ortamlara girmemeli ve girildiğinde 1-2 metre mesafe kuralını korumalı, temasa neden olacak selamlaşmaları yapmamalıyız.

3. Kalabalık ortamlarda maske ve eldiven kullanmalıyız. Maske bulunmuyorsa herkes eldeki imkanlarla kendisini koruyacak yıkanabilir bir maske yapmalı, sadece kendisi kullanmalı ve doğru yöntemlerle dezenfekte etmelidir.

4. Çevre temizliği, ev temizliği, bireysel temizlik ve en çok temas edilen ortak yaşam alanlarının temizliği olmazsa olmaz dahilindedir. Ellerimizi sabunla sık sık yıkamak bir alışkanlık haline gelmeli ve her birey etrafındakileri teşvik etmelidir. Virüs 60-90 derece ısıda veya yıkama ortamında ve klorla temizlik yapıldığında etkisiz hale geldiğinden, birey ve çevre temizliğinde ihmaller olmamalıdır.

5. Dışardan alınan ve getirilen her türlü malzeme virüs taşıma riski gözden geçirilerek, hijyen tedbirleri alınarak kullanıma tabii tutulmalıdır.

6. Yaşlı ve kronik hastalıkları olanların mümkün olduğunca dışarı çıkışını engellemek, vitamin ve protein ağırlıklı beslenmelerine özen göstermek, dış ortamdan gelenlerin de bu konumda olanlarla temasını olabilen en asgari düzeye çekmek gerekmektedir.

7. Bol sıvı alınmalı ve C vitamini içeren meyve ve yeşil bitkilerin tüketimine ağırlık verilmelidir.

8. Kapalı alan içinde bile olsa günlük egzersizlerle vücut direncine destek sunulmalıdır.

9. Bir yerde korona virüs şüphesi görüldüğünde önce bu virüsü taşıdığı düşünülen insan kendi toplumunun tedbirini alabilmeli, başkalarının da bu korona virüse bulaşmasını kendi duyarlılığıyla engellemelidir. Gerektiğinde bir köyde, bir mahallede, bir evde virüs belirtisi görüldüğünde herkes kendi karantinasını kendisi oluşturmalıdır.

10. Bu süreçte sağlık emekçilerine de halkımız tarafından sahip çıkılmalı, uyarıları dikkate alınmalı ve gereken destek verilmelidir.

11. Böylesi kritik bir süreçte halkımızı temsil eden tüm kurum, parti ve bireyler ortak ulusal bilinçle hareket edebilmeli ve Kürdistan'ın hangi parçası olursa olsun, siyasal görüş ve etnik ayrım gözetmeden toplumumuzun temel değeri olan insanlarımızın yaşam hakları korunabilmeli, moral ve motivasyonu yüksek tutulmalıdır.

12. Sistem tarafından bilinçli olarak yaratılan panik halini yaşayan toplum ya duyarlılığını abartılı bir biçimde yaşar ya da bir süreden sonra, sıradanlaşarak olağan aldığı tedbirleri bile gevşeterek tehlikeye açık olur. Toplum olarak paniğe girmeden her türlü olumsuz duruma hazır olmalı ve olası gelişebilecek süreçleri de kontrollü yönetmeliyiz.

Kaldı ki böyle bir duruş ve duyarlılık pozisyonunda olmak, bizim gibi sürekli yaşam hakkı saldırı altında olan bir halk için pandemik korona virüs olmasa bile her zaman bir gerekliliktir.”