Kürt partileri: ABD'nin kararını kabul etmiyoruz

Kobanê'de düzenlenen bir panelde bir araya gelen Kürt partileri ABD'nin PKK'nin öncü kadroları hakkında almış olduğu karara tepki gösterdi ve kararın Kürtler açısından kabul edilmeyeceğini kaydetti.

Kobanê'deki Kürt siyasi partileri, sivil toplum kuruluşları ve aydınlar ABD'nin PKK'nin öncü kadroları Cemil Bayık, Murat Karayılan ve Duran Kalkan hakkında aldığı karara ilişkin Kobanê'de panel düzenleyerek, ortak tepkilerini dile getirdi. Kobanê'de Fırat Salonu'nda düzenlenen panele Suriye Kürtleri Demokratik Partisi (PDKS), Suriye Kürtleri Sol Partisi, Demokratik Birlik Partisi (PYD) Kobanê Kanton yönetimi, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, aydın ve akademisyenlerin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Panelde konuşan PYD Kobanê Yöneticisi Bekir Heci Îsa, ABD'nin almış olduğu kararın tüm Kürtlere yönelik bir karar olduğunu ve tüm Kürtlerin de bu karara karşı ortak hareket etmesi gerektiğini kaydetti. ABD'nin bu kararla Türk devletini memnun etmeye çalıştığını ifade eden Îsa, "DAİŞ çeteleri Suriye ve Irak'ta her gün yüzlerce insanı katlederken, ilk olarak harekete geçenler bu kişiler oldu. Bu kişiler öncülüğündeki Kürdistan İşçi Partisi oldu. Bu mücadele de Önder Apo'nun felsefesiyle verildi. Bizler buradan Kobanê'den başlayarak şehir şehir DAİŞ'e karşı mücadele ettik. Bizim bu mücadelemize ABD ve onun öncülüğündeki koalisyon da şahittir ve dahildir. Erdoğan ise o gün DAİŞ'in en büyük destekçisiydi. Şimdi kalkıp Erdoğan'ı memnun etmek için böyle bir kararın alınmış olması Kürtler açısından kesinlikle kabul edilemez" dedi.

'ABD'Yİ BU KARARDAN VAZGEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ'

Kürt halkının büyük bedeller ödeyerek, mücadelesini bugüne taşıdığını ve bu mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğini vurgulayan Îsa, ABD'nin almış olduğu kararı gözden geçirmesi vurgusunda bulundu. Îsa, ABD'nin kararının tüm Kürtlere yönelik bir karar olduğunu ve bu kararı böyle ele aldıklarını da vurgulayarak, "Bu devrimciler ömürlerini halklarının özgürlüğü için adadı. Yıllardır halkları için mücadele ediyorlar. Hiçbir zaman teröre başvurmadıklarını da en iyi ABD bilir. ABD'yi bu karardan vazgeçmeye çağırıyoruz" ifadelerinde bulundu.

'BU TEHLİKELİ BİR KARARDIR'

Panelde söz alan Suriye Kürtleri Sol Partisi Kobanê Yöneticilerinden Kamuran Kenco ise, kararın sadece bir partiye yönelik olmadığını, tüm Kürtler için ciddi bir tehdit olduğunu belirterek, "Biz, Kürtler DAİŞ'e karşı vermiş olduğumuz mücadelede hala her gün çocuklarımızı toprağa veriyoruz. Böyle bir karar bizim vermiş olduğumuz mücadeleye saygısızlıktır. Aynı zamanda bu mücadeleye bir darbedir de. Çünkü ABD'nin kendisi de kimlerin DAİŞ'e karşı, teröre karşı mücadele ettiğini ve kimlerin de DAİŞ'i, terörü desteklediğini gayet iyi biliyor. Bu karar, biz Kürtler için büyük bir tehdittir, sadece bir partiye yönelik alınmış bir karar değildir. Bu kararı kabul etmemiz söz konusu olamaz. ABD'yi bu karardan vazgeçmeye çağırıyoruz" diye konuştu.

‘ŞÊX SEÎD VE SEYÎD RIZA İDAM EDİLİRKEN DE PKK Mİ VARDI?’

Kenco'nun ardından konuşan Suriye Kürtleri Demokratik Partisi (PDKS) Merkez Komite üyesi Gêlo Îsa, Kürtlerin hiçbir zaman terör faaliyetlerinde bulunmadığını belirterek, "Bizler teröre karşı mücadele ediyoruz. Ama Türk devleti, yani Kürdistan'ın bir parçasının işgalcisi her zaman Kürtlerin mücadelesini terörize etmeye çalıştı. Şimdi sormak lazım: 1920'lerde, Şêx Seîd isyanında, Dersim'de, Agirî'de ve Zilan'da da PKK mi vardı? Seyîd Rıza'yı, Şêx Seîd'i katlettiğinizde de PKK mi vardı? Ya da Faik Bucak katledildiğinde de PKK mi vardı? Bizler bir halkız ve PKK de halkımızın davasının en büyük savunucularından biridir. Kaldı ki sadece Kürt halkının değil Ortadoğu halklarının haklarının savunucusu bir partidir" diye konuştu.

'GÜVEN SORUNU YARATIR'

Kürtlerin ABD'nin baktığı gözle öncülerine ve siyasi partilerine bakmadığını dile getiren Îsa, "ABD'nin gözüyle önderlerimize bakmıyoruz. Bizler ABD ile birlikte teröre karşı burada mücadele ediyoruz. Ama ABD'nin önderlerimiz hakkında farklı kararlara gitmesi ve bunu da Türk devletini memnun etmek için yapması aramızda ciddi güven bunalımına yol açar" diye kaydetti.

Panel, sivil toplum kuruluşu, aydın ve akademisyenlerin konuşmaları ile son buldu.