'Kürt partisi olmasaydık bu sorunları yaşamayacaktık'

Kürt partisi oldukları için 2 yıldır başvurularının kabul görmediğini söyleyen PİA Van İl Başkanı Münir Maviş, "Kürt partisi olmasaydık bu sorunları yaşamayacaktık" dedi.

İnsan ve Özgürlük Partisi’nin (PİA) yaklaşık 2 yıldır sürdürdüğü kuruluş mücadelesi bir kez daha İçişleri Bakanlığı'na takıldı. Van'da kurulan partinin yaptığı başvurular her defasında ‘bahaneler’ sunularak geri çevrildi. Son olarak da başvuru “memur yok” diye kabul edilmezken, kurucuların bakanlığa girişine izin verilmedi. 5 Mayıs 2018 yılında kurulan parti tüzüğünde hakları gasp edilmiş, emekçiler ve Kürt sorunu yer alıyor.

İnsan ve Özgürlük Partisi Van İl Başkanı Münir Maviş ANF'ye verdiği görüşte, Kürt partisi olmalarından ötürü önlerinin kesildiğini, bu hukuksuzluğa karşı direneceklerini belirterek, "Bir Kürt deyimi vardır; dünya bir gece, bir gün değildir. Biz de tüm yolları deneyeceğiz, direneceğiz" diye konuştu.

KÜRT HALKININ GASP EDİLEN HAKLARINI SAVUNUYORUZ

Partinin içeriğinden ve bulundukları illerde söz eden Maviş, parti merkezinin Van’da olmasının nedenini de ilk teşkilatlanma şehirleri olmalarından ötürü olduğunu aktardı. 30 yıldır sivil toplum örgütü olarak çalışmalarını her süreçte sürdürdüklerini belirten Maviş, halkın doğal haklarını savunan, kendi dilinde, kimliğinden ödün vermeyen, Kürt sorunuyla yakından ilgilenen ve aynı zamanda dini hassasiyetleri olan bir parti olduklarına dikkat çekti.

"Demokratik bir düşünceyi de savunan bir partiyiz" diyen Maviş, bu yönleriyle diğer partilerden farklı bir noktada olduklarını kaydederek, "Kürt halkının gasp edilen haklarını savunma noktasında dik duruşunu sergilemiş, her zaman halkın bağrından çıkmış, kendi özgün rengi, motifi ile bu toplumda siyaset yapmaya çalışan bir yapıyız. Diyarbakır, Urfa, Adana, İstanbul, Adıyaman, Antep, İzmir gibi birçok yerde de teşkilatlanma çalışmalarımız var" diye belirtti.

AKP DE SANAL YOLLA KURULDU

Partilerini kurdukları günden bu yana İçişleri Bakanlığına yaptıkları başvuru geçmişini özetleyen Maviş şunları anlattı: "İlk olarak Ankara’dan evrakları posta yoluyla göndermemi söylediler. Hatta bize AKP'nin bile posta yoluyla kurulan bir parti olduğunu da söylediler. Sanal yolla kurulmuş. Ardından fiziki olarak gittiğimizde de ‘evrakları bırakın daha sonra da alındı belgesini almaya gelirsiniz’ dediler.

Bu süreçten sonra da arkadaşlarımız bakanlığa gitti ama hiçbir sonuç alamadık. Gerek noter yoluyla gerek Cumhuriyet Savcılığı yoluyla sık sık gitmemize, telefonla aramamıza, bütün bu müracaatlara karşın hep hukuksuz bir şekilde oyalama pratiği izlendi. En son Cumhuriyet Savcılığına bu konuda şikayette bulunduğu zaman arkadaşlara, ‘kuruluş sürecimiz hala devam etmektedir daha kurulmamıştır’ gibi bir cevap verildi. Hukuki bir oyun oynadılar.”

KÜRT PARTİSİ OLMASAYDIK BU SORUNLARI YAŞAMAYACAKTIK

Maviş parti üyelerinin bakanlığa girmesine engel olunduğunu, gözaltına alınmak istendiklerini ve gelen memurların bile neden gözaltına alacaklarını bilmediğini sözlerine ekledi. Parti üyelerinin halen Ankara’da olduğunu ve direndiklerini belirten Maviş, Kürt partisi olmasaydılar partilerinin kurulmasında böylesi bir engellemeyle karşılaşmayacaklarını ifade etti.

Tüm hukuksuzluklara karşı direnmeye devam edeceklerini ve anayasal haklarını kullanacaklarını vurgulayan Maviş şöyle konuştu: "Biliyorsunuz bu anlamda iki önemli nokta var; partiler, devletin yeşil ışık yakmasıyla muhalif bir kimliği olmayan, bağımsız kimliği olmayan sivil toplum kuruluşları var ve ikincisi halka dayanan, gücünü halktan alan, halkın mağduriyetini, sıkıntılarınız alanlar var. Siyaset zaten halkın sıkıntılarını gören mercilerdir. Dolayısıyla buraya dayanan kesimlere karşı bu tür bir rezerv söz konusu. Hem Kürt hem demokrat hem de dini kimliği ve kimliklere saygılı bir bağımsız sivil bir parti olma yolunda ilerlediğimiz için bunu özümsemiyorlar."