MİT 'tampon bölge' için nüfus oyununa kamplardan başladı

Türk Göç İdaresi ile MİT'in başlattığı bir çalışmayla, Türkiye'de kamplarda kalan Suriyelilerin ikamet adresleri güvenli bölge planı çerçevesinde düşünülen kentlere kaydırıldı.

ABD'nin Suriye'den çekilme kararı üzerine Kuzey ve Doğu Suriye'ye güvenli bölgeyle dahil olmaya çalışan Türkiye, Suriyeli mülteciler üzerinden yeni bir oyun sahnelemeye çalışıyor. 

Türkiye'ye göç etmiş olan Suriyelileri geçtiğimiz yıllarda "açarız kapıları" diyerek Avrupa ülkelerine karşı şantaj olarak kullanan Türkiye, şimdi de mülteci kartını güvenli bölge planında kullanmak için hazırlıklara başladı. 

GÖÇ İDARESİ İLE MİT ORTAK ÇALIŞIYOR

Edinilen bilgilere göre; Türk İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile Türk istihbaratının başlattığı ortak çalışma ile Suriye'nin farklı bölgelerinden Türkiye'ye göç etmiş olan birçok kişiyi Kuzey Suriye'ye yerleştirmek için hazırlıklar yapılıyor.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan çalışmayla Suriye'nin farklı yerlerinden gelen birçok mültecinin ikamet yerleri Kuzey Suriye kentleri olarak gösteriliyor. Söz konusu çalışma ile mülteci kartı ile güvenli bölgeye müdahil olmaya çalışıldığı belirtildi. 

Göç İdaresi'nin MİT ile ortak olarak başlattığı faaliyetle Geçici Koruma Kimlik Belgeleri verilen Türkiye'deki Suriyelilerden birçoğunun kimlik bilgilerinin güvenli bölge için planlanan kentlere kaydırıldığı öğrenildi. 

ULUSLARARASI MEŞRUİYET İÇİN DEMOGRAFİK OYUN!

Türk devletinin Urfa'da kurduğu Geçici Barınma Merkezi'nde (mülteci kampı) çalışan bir görevliden alınan bilgilere göre, kamplardaki kişilerin Suriye'de iken kayıtlı oldukları ikamet bilgileri yeniden düzenlenerek, Kuzey Suriye kentlerine kaydediliyor.

Güvenlik nedeniyle ismini yazmadığımız görevli, söz konusu çalışmanın gizli bir şekilde yürütüldüğünü ve nedeninin ise olası bir tampon bölge durumunda Suriye'ye mülteciler üzerinden müdahil olmak için uluslararası meşruiyet kazanmak olabileceğini belirtiyor.

Kamplarda ve kamp dışında kalan birçok Suriyelinin göç etmeden önceki ikamet yerlerinin Hesekê, Reqa ve Halep vilayetlerine bağlı kentlere kaydırıldığı belirtiliyor. Nüfus kaydırması oyunuyla dünya kamuoyunda bu kişilerin bu bölgelerden olduğu ve zorla evlerinden çıkarıldığı algısı yerleştirilmeye çalışıyor. 

HEDEF KÜRT KENTLERİ

Suriye idari bölümlendirmesine göre, Kuzey Suriye'nin Cizîrê bölgesindeki kentler Hesekê'ye; Girê Spî Reqa'ya; Kobanê ve Minbic kentleri de Halep vilayetine bağlı. 

Güvenli bölge için 32 kilometre olarak belirlenen derinlik, Rojava coğrafyasının tamamını içerisine alıyor. Sınır olarak belirlenen uluslararası yolun kuzeyinde kalan tüm kentlerin nüfus ağırlığını ise Kürtler oluşturuyor. 

DEMOGRAFİK DEĞİŞİM HAZIRLIKLARININ YAPILDIĞI YERLER

Türk devletinin zeminin hazırlamaya çalıştığı demografik değişim oyununda da 32 kilometrelik derinlikteki yerleşim yerlerinin esas alındığı belirtiliyor. 

Edinilen bilgilere göre; kamplarda kalan birçok kişinin önceki yerleşim yeri, Malikiye (Dêrik) Dirbesiyê, Amude, Resulayn (Serêkaniyê) Siluk, Til Hemîs, Til Temir, Tel Abyad (Girê Spî), Eynul Arab (Kobanê) ve Şuyuf (Şêxler) olarak ve bu bölgelere bağlı köyler olarak kayda geçiriliyor. 

Söz konusu bölgeler de ortaya atılan haritalarda güvenli bölge olarak düşünülen yerlerde olduğu için Türkiye böyle bir oyunla şimdiden demografik değişim için hazırlık yapmaya çalışıyor. 

Mülteciler üzerinden hesap yapan Türk yetkilileri, her fırsatta 3 buçuk milyon mültecinin kendilerinde olduğunu belirtip, bunu bir kart olarak Batı'ya karşı kullanıyor. 

ERDOĞAN'IN NİYETİ...

Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Ocak'ta, ABD Başkanı Donald Trump'ın güvenli bölge çıkışına olumlu baktığını belirterek, "Özellikle biz TOKİ olarak bu işin içerisine gireriz. Ama bu konuda koalisyon güçleri maddi destekleri de bize verirlerse bu insanların güvenliğini de korumak kaydıyla güvenli bölgeyi halletmiş oluruz. Bu göçü de tamamıyla engeller" diyerek niyetini açıklamıştı.