Paris’te binler adaleti haykırdı

Paris Katliamı'na karşı düzenlenen büyük gösteride, cezasızlık politikası ve sessizliğe tepki gösterildi. Eylemde Öcalan’ın özgürlüğü ve Rojava’nın uluslararası güvenceye alınması istenirken, Leyla Güven selamlandı.

Paris’te Gare Nord önünde sabah saatlerinde toplanan 15 bin dolayında kişi, uzun bir kortej oluşturarak Republique Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş boyunca megafondan “Katilleri tanıyoruz, yargılanmalarını işitiyoruz” mesajı verildi. 

Bu yıl yürüyüşe, Leyla Güven öncülüğündeki açlık grevi eylemleri damgasını vurdu. Çok sayıda kadın örgütü, sol örgüt ve parti de eyleme katıldı.

Miting alanına ulaştıktan sonra, burada kurulan sahnede konuşmalar yapıldı. 

Mitingde öne çıkan tepki ve talepler şöyle:

-Katilleri tanıyoruz, emri verenleri biliyoruz, yargılanmalı.

-Fransa yargısı görevini yapmalı, hükümet sorumluluk almalı

-Öcalan özgürleştirilmeli

-Açlık grevleri ile dayanışma büyütülmeli. 

-Kürtler en temel müttefikimizdir

-Türk işgalciliğine son verilmeli. 

-Fransa hükümeti, BM Güvenlik Konseyi’nde Kürtlerin uluslararası güvenceye alınması ve Rojava’nın uçuşa yasak bölge ilan edilmesi için girişimde bulunmalı

-PKK terörist örgütler listesinden çıkarılmalı.

Yürüyüşün organizatörlerinden Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TKJ-E) adına yapılan konuşmada, “Sakine hevali katledenler, Sakine hevali dünya kadınları ile buluşturdu” dedi.  Aliye Varto, giderek yayılan Öcalan’ın çözüm projelerine dikkat çektikten sonra, Rojava’da hayat bulan bu projenin ortak yaşamın tek yolu olduğunun altını çizdi. 

AİLELER: DİRENMEK GÖREVİMİZ

Katledilenlerin aileleri adında Fidan Doğan’ın babası Hasan Doğan ve Leyla Şaylemez’in babası Cumali Şaylemez konuştu. Hasan Doğan, “Kürt halkı olarak direnmekten başka seçeneğimiz yok” derken, “Direneceğiz, direnen kazanır” diye ekledi. 

Cumali Şaylemez, “Altı yıldır hesap soruyoruz. Bu hepimizin görevidir” şeklinde konuştu. 

SIMONNET: KÜRTLERE BORCUMUZ VAR

Sol Parti Koordinatörü Danielle Simonnet, "Bu sadece üçlü bir infaz değil, feminisid’dir (kadın kırımı)” dedi. Fransa’nın yargılama sözü verdiğini hatırlatan Simonnet, “Suçluları ve emri verenleri biliyoruz. Ama Fransa yargılamadı, görevini yerine getirmedi (...) Paris cezasızlığın başkenti olmamalı” şeklinde konuştu.

Fransa’nın yargılama talep etmesi gerektiğini ifade eden Simonnet, Rojava’ya yönelik Türk devletinin tehditlerine de değinerek, “Fransa müdahale etmeli, Erdoğan’a sormalı. Kürtlere borcumuz var. Rojava bir barış perspektifidir, bize esin kaynağı oluyor, feminist bir mücadeledir” diye belirtti. Simonet, açlık grevcilerine destek amacıyla bir heyet olarak Çarşamba günü Strasbourg’a gideceklerini söylerken, aynı amaçla 25 Ocak’ta Leyla Güven’in duruşmasına da katılmak için Türkiye’ye gideceklerini ve özgürlüğünü talep edeceklerini ifade etti. 

Simonnet ayrıca PKK’nin terörist örgütler listesinden çıkarılmasını isterken, “Öcalan Kürtlerin Mandela'sıdır. Barış için serbest bırakılmalı” diyerek sözlerini noktaladı. 

SOL PARTİ: KÜRTLER BM GÜVENCESİ ALTINA ALINMALI

Sol Parti’nin diğer koordinatörü ve Milletvekili Eric Coquerel, “Kürtler Fransa’nın en iyi müttefikleridir. Kürtlerin mücadelesi faşizme ve gericiliğe karşı esastır” dedi. 

Coquerel, Leyla Güven ve tutsakların açlık grevi konusunda Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u harekete geçmeye çağırarak, “En iyi müttefiklerimize sahip çıkmalıyız” şeklinde konuştu. 

Öcalan’ın özgürlüğünü isteyen Coquerel, “Öcalan özgür olmadan barış olmaz” dedi. Fransa hükümetinin Rojava için de BM Güvenlik Konseyi nezdinde harekete geçmeye çağıran Coquerel, “Kürtler BM güvencesi altına alınmalı” dedi.

AÇLIK GREVİ EYLEMCİLERİ: ÖNDERİMİZİN SESİNİ DUYMAK İSTİYORUZ

Strasbourg’daki açlık grevcileri adına Mustafa Sarıkaya, açlık grevcilerinin taleplerini hatırlatarak, “Durmak yok” dedi. Öcalan’ın Kürtlerin sesi, varlığı ve özgürlüğü olduğunu belirten Sarıkaya, “O gözlerimiz açtı, umudumuzu diriltti” dedi. Sarıkaya, “Önderimizin sesini duymak istiyoruz. Önderimizin sesini duymadan Strasbourg’u terk etmeyeceğiz” vurgusunda bulundu. 

Açlık grevi eylemcisi Dilek Öcalan, Paris Katliamı'na ilişkin “Biz egemenlerden hesap sormaya geldik. Altı yıl da geçse, 60 yıl da geçse hesap sormaya devam edeceğiz” dedi. Öcalan üzerindeki tecride karşı yürüttükleri açlık grevini hatırlatan Öcalan, “Bedeli ne olursa olsun, ödemeye hazırız. Önderliğimizi özgürleştireceğiz” diye ekledi.

KOMÜNİST PARTİ: KÜRTLERSİZ ÇÖZÜM OLMAZ

Komünist Parti Genel Sekreteri Pierre Laurent, Paris katliamı emrini verenlerin belli olduğunu belirterek, yargılanmalarını istedi. Açlık grevi eylemcileri ve taleplerini de desteklediklerini vurgulayan Laurent, ayrıca Rojava’ya yönelik işgal tehditlerine hatırlatarak, “Fransa Kürtlere destek vermeli” dedi.  Bunun Komünist Parti’nin talebi olduğunun altını çizen Laurent, “Fransa BM Güvenlik Konseyi’nde inisiyatif olarak, Kürtleri uluslararası koruma altına alabilir. Uçuşa yasak bölge ilan edilmeli” dedi. Kürtlersiz Suriye’de bir çözüm olmadığını vurgulayan Laurent, PKK’nin de terörist örgütler listesinden çıkarılmasını istedi. Laurent, “Stop Erdoğan, yaşasın uluslararası dayanışma” diyerek sözlerini tamamladı. 

PARİS BELEDİYESİ: SESSİZLİK KABUL EDİLEMEZ

Paris Büyükşehir Belediyesi Başkanı adına Başkan Yardımcısı Helene Bidard, baskı karşısında sessiz kalamayacaklarını belirterek, “Sessizliği kabul edemeyiz. Ulusal topraklarda işlenen bir devlet suçu karşısındaki sessizlik kabul edilemez” dedi. Kürt kadınlarının mücadelesine vurgu yapan Bidard, “Kadın baharı engellenemez ve bahar geldi” diye ekledi. 

KCK: MUTLAKA HESABI SORULACAK

KCK Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahi, görüntülü bir mesaj gönderdi. Ronahi, katledilen üç kadının, özgürlük mücadelesindeki rollerini anlatırken, katliama ilişkin ortaya çıkan belgelerden de bahsetti. Ronahi, “Önümüzde temel bir görev, bu katliamı ve komployu yapanları açığa çıkarmak ve yargılamaktır” dedi.  Ronahi, Öcalan’a yönelik mutlak tecride ve soykırım politikalarına da dikkat çekerek, “Bu mutlak tecrit karşısında, açlık grevleri var. Leyla Güven arkadaşımızın öncülüğündeki (...) açlık grevleri önemli bir aşama evrilmiş durumda” diye konuştu. Tereddüt etmeden stratejik bir duruş ve eylemsellik sürecine ihtiyaç olduğunu belirten Ronahi, “Bu komplonun (Paris Katliamı) mutlaka intikamı alınacak, mutlaka adalet yerini bulacaktır” dedi. Ronahi, Öcalan üzerindeki tecridi kırmak için de kadın öncülüğünün gerekli olduğunu belirterek, “Önderliğimizi özgürleştirmek, Kürdistan’ı özgürleştirmek, boynumuzun borcudur” vurgusunu yaptı. 

KARTAL: SEFERBER OLMALIYIZ

KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, “Paris Katliamı açıktır, devletler arası çıkar nedeniyle sessizlik hakim” diyerek tepki gösterirken, “Hakikat ortaya çıkana kadar Paris sokaklarında, meydanlarında bu mücadeleyi devam ettireceğiz” diye kaydetti.   Kartal, açlık grevleri ve talepleri konusunda, “Eğer güçlü sahiplenirsek, onların sesi olursak, kamuoyunu harekete geçirebilir, CPT’yi zorlayabilir. Seferber olmalıyız” dedi. Kartal, “Tecridin yenilmesi, faşizmin yenilmesidir” diyerek sözlerini tamamladı. 

FEMİNİST HAREKETLERDEN DESTEK

Feminist hareketler de sahneye çıktı. Paris Katliamı'na ilişkin “gerçek ve adalet” isteyen feministler, “Feminist dayanışma” pankartını açtılar. Kadın hareketleri adına yapılan açıklamada, “Fransız adaleti daha duyarlı olsaydı, sonuna gidebilirdi. Fransa hayati bir görevi kaçırdı. Emri verenler halen cezasızlıktan yararlanıyor. Bu suç, kadına karşı, barışa ve demokrasiye karşı yapıldı. Kadına yönelik tüm cinayetler politiktir” denildi. 

JAN: BARIŞ ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN GEÇER

France-Kürdistan derneği yöneticisi Sylvie Jan, “Adaletin yerini bulması için sonuna kadar sizinleyiz” dedi. Jan, açlık grevine dikkat çekerek, “Ortadoğu’da barış, Kürtlerin haklarının tanınması ve Öcalan’ın özgürlüğünden geçer” vurgusunu yaptı. Jan, “Öcalan ve tüm siyasi tutsaklar derhal serbest bırakılmalı (...) PKK terörist örgütler listesinden çıkarılmalı” dedi. 

Mitingde Sosyalist Kadınlar Birliği ve diğer birçok organizasyon adına da konuşmalar yapılarak, dayanışma mesajları verildi.