Ural'dan kızına mektup: Size savaşsız bir dünya yaratacağız

Strasbourg'da 69 gündür açlık grevinde olan Agit Ural, kızına yazdığı mektupta, "Sevgili kızım, güzel günlerin gelmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız, size savaşın ve ölümün olmadığı bir dünya yaratacağız" dedi.

Fransa’nın Strasbourg kentinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sona ermesi için başlayan açlık grevi eylemi 69. gününe girdi. Açlık grevi direnişçilerinden Agit Ural, kızı Tamara için bir mektup kaleme aldı. Mektubunda savaşların ve ölümlerin yaşanmadığı bir dünya kuracaklarını söyleyen Ural, "Hayalini kurduğumuz günler çok yakın. Sevgili kızım o zaman elinden tutup beraber atalarımızın ülkesine, Mem û Zîn'in diyarına gideceğiz" dedi. 69 gündür açlık grevinde olan Agit Ural'ın kızı Tamara için yazdığı mektup şöyle:

"Sevgili kızım Tamara'ya,

merhaba güzel kızım Tamara. Yüreğimdeki hasret ve öfkeyi dindirmek, yüreğimin sızı ve elemini unutmak için, yüreği yaralı bülbülün gülü görmesiyle gece gündüz o güzel sesiyle ötmesi ve güle şiirler okuması gibi ben de kızıma yüreğimdekilerini dökmek istedim. Yüreğimdekiler canımı daha az yaksın diye kızıma dökmek istedim. O zaman o acı ve sızının yerini kızımın sevgisi ve hasreti alır

UMUT VE DERMAN OLUYORSUN BANA

Evet ceylanım, bu dünyada tüm çocuklar temiz ve günahsızdır. Çocukların kalbinde kin, nefret, kötülük, düşmanlık yoktur. Bu dünya ve bu kötü dönem gün be gün düşlerinizdeki ve hayallerinizdeki dünyayı sarsıyor. Bu kötülük gün be gün yaşama dair umutlarınızı yok ediyor. Ama sakın merak etme sevgili kızım, güzel günlerin gelmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu şekilde hayallerinizi ve düşlerinizi gerçekleştireceğiz, size savaşın ve ölümün olmadığı bir dünya yaratacağız.

Ceylanım, senden ne kadar uzakta olsam da güler yüzün her zaman gözümün önünde. Annene, "Babam beni seviyor mu yoksa seviyor mu?" diye sormuştun. Sakın unutma, sen gönlümün bahçesinde gül ve reyhan gibi yeşerip ışıldıyorsun, bahçemi renklendiriyorsun. Ne zaman daralsam sen geliyorsun aklıma, umut ve derman oluyorsun bana. Sevgili kızım ben sana olan sevgimi yüreğime ektim ve o sevginin etrafını da Amed Surları gibi yükselttim. Kimse güzelimle arama giremeyecek.

MEM Û ZÎN'İN DİYARINA GİDECEĞİZ

Bu dünyada olduğum sürece seni unutmayacağım, çünkü sen yüreğimi sevdan ile donattın. O gülüşün ve güzelliğin bir film gibi gözüm önünden geçiyor. Biliyorsun dönem kötü ve zalim insanlar var. Gönlümün bahçesine ektiğin güller ve papatyalar solmasın diye, senin gibi çocuklar korkusuz yaşasın diye, ben ve 13 arkadaşım canlı kalkan olduk. Sakın unutma kızım sen gönlümde Lotus çiçeği gibisin. Her ne kadar çamurlu ve kirli yerlerde yeşerse de, tohumu ve yaprakları asla kir tutmaz.

Sevgili kızım Tamara, hayalini kurduğumuz günler uzak değil, çok yakın. O zaman elinden tutup beraber atalarımızın ülkesine, Mem û Zîn'in diyarına gideceğiz. Oradan da acı ve sızının olduğu dağlara, kahramanların dağlarına Cudî ve Gabar'a gideriz. Birlikte Serçe ve bülbülleri dinleriz. Reyhan ve Papatya kokan dağları, yaylaları, vadileri birlikte gezeriz. Acı ve keder uzak duracak bizden. Hep birlikte yarınları, özgür ülkede, özgür önderlikle karşılayacağız kızım. Bu umut ve direniş ruhu ile seni kucaklıyorum.

Baban Agit Ural."