Şengal’deki gerginliğin nedenleri

Şengal’de 17 Mart’ta Irak ordu güçleri ile YBŞ savaşçıları arasında yaşanan kısa süreli çatışma münferit bir olay değil, Suriye ve Irak üzerindeki egemenlik mücadelesinin bir parçası.

Irak, Şengal’deki kısa süreli çatışmanın ardından sorunu çözmek yerine askeri güç takviye etmeyi tercih etti. Anlaşılıyor ki küresel ve bölgesel güçlerin yeni hesaplaşma alanı Şengal olarak planlanmış.

YBŞ’ye ait bir araç, 17 Mart akşamı Irak ordusunun Tirbika köyündeki kontrol noktasında tarandı. YBŞ savaşçılarının da karşılık vermesi üzerine kısa süreli çatışma yaşandı. Çatışmada iki taraf da kayıp verdi. YBŞ’nin daha sonra yaptığı açıklamaya göre; taranan araçtaki arkadaşları görüşmeye gitmeye çalışıyordu. Bu da saldırının, bilerek ve bir plan dahilinde yapıldığını gösteriyor. Dün ve önceki gün yapılan görüşmelerden de bir sonuç alınamadı. Irak, müdahale ederiz mesajıyla güç aktardı. Gerginlik tırmandı. Bu gerginlik, yeni ve yaygın bir çatışmaya dönüşebileceğinin işaretlerini vermeye başladı.

ŞENGAL’İN STRATEJİK ÖNEMİ

Irak’ın Êzîdîlere bazı dayatmalarda bulunması ve bunun kabul edilmemesinden sonra Şengal’e güç takviyesini olası bir müdahale için yapması, olayın o kadar basit ve sıradan olmadığını gösteriyor. DAİŞ’e karşı kesin askeri zafer ilan edilmesi dönemine denk gelmesi, ABD-Rusya, ABD’nin İran’a yönelik uyguladığı ambargo ve İran’ı giderek kuşatmaya almasıyla yakından bağlantılıdır. Şengal, Irak-Suriye sınırında stratejik öneme sahip. Dêrazor’da DAİŞ’in yenilgiye uğratılması sonucu ABD ile ortak çalışan QSD güçlerinin denetimindeki alan, Irak sınırında olan Şengal’e kadar dayanıyor. Böylelikle ABD’nin Kuzey ve Doğu Suriye ile Irak sınırında olan Şengal’le birleşmesi sağlanıyor.

İRAN’IN RAHATSIZLIĞI VE PAYI

Bu durum, en fazla İran’ı rahatsız ediyor, çünkü ABD’nin Irak, Suriye ve Türkiye’deki etkinliğini kullanarak İran’ı daha fazla kuşatarak müdahaleye açık hale getirme planını kolaylaştırıyor. Dolayısıyla Şengal’de 17 Mart’ta Tirbika köyünde yaşanan ve giderek derinleşen gerginlik, çatışmaya elverişli ortamda İran’ın payının olduğunu söylemek yanlış olmaz. İran, Şengal’de 2014’te DAİŞ’in işgal etmesinin ardından ortaya çıkan sivil toplum, askeri ve örgütsel yapının Irak tarafından hedeflenmesini istiyor. ABD’nin dayatması sonucu Heşti Şabi güçlerinin oradan çıkarılmasından sonra başka silahlı güç kalmasını istemiyor. Halbuki YBŞ, Êzidîlerin savunma gücüdür ve Kürt Özgürlük Hareketi gerillalarına işgale müdahale ve son verme sürecinin de ürünüdür. KDP’nin ve 2017’de Irak ordusunun yeniden dönüşü de bu sayededir.

ABD’Yİ IRAK’TA KARŞILAMAK İSTİYOR

İran şimdiye kadar kendisine yönelik tehditleri sürekli dışarıda karşılayarak atlatmaya çalıştı; Lübnan, Irak ve Yemin bilinen örneklerdir. DAİŞ’in sona doğru gittiği bir dönemde, Şengal’de yaşanan, giderek tırmanan ve daha da tırmanacak gibi görünen gerginlik ve çatışmaya açık durum, İran’ın yeniden ABD’yi Irak’ta karşılamaya hazırlandığını gösteriyor. İran, kendisine yönelen ve DAİŞ sonrası şiddetleneceğini düşündüğü ABD’ye karşı Irak’ı yeniden kendisine kalkan yapmaya çalışıyor.

SALDIRININ ZAMAN ARALIĞI

Şengal’deki kısa süreli çatışma ve gerginliğin zamanlaması ilginç. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Irak ziyaretinden kısa süre sonra, yine İran-Irak-Suriye askeri işbirliği toplantısından bir gün önce yaşandı. İran ve Irak’ı da yanına çekmeye çalışan Suriye BAAS rejiminin de payı görülüyor. İran ve BAAS, ABD’ye karşı Irak’ı yanlarına çekmeye çalışıyor. Böylelikle her ne kadar İran bazı konularda Rusya ile çelişkili olsa da Suriye ve Irak’ı da ABD’ye karşı Rusya’nın bölgede oluşturmak istediği bloka çekmeye çabalıyor. Bir biçimde Rusya’nın da içinde olduğu görülüyor. Aynı günlerde Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ısrarla İran ile birlikte operasyon yaptıklarını - daha önce yapacaklarını açıklamıştı- söylemeye başladı. Neçirvan Barzani, yine Kürt Özgürlük Hareketi’ni karalayan, sınır güvenliği meselesine gündeme getiren demeçler verdi.

Şengal Êzidîleri, son üç günde yaşananlardan fazlasıyla rahatsız. Irak ordusu ve KDP güçlerinin, kendileri katliamla yüz yüze bıraktığını unutarak, çocuklarına, savunma birliklerine ve kurumlarına saldırmasına tepki gösteriyor.

DAİŞ SONRASI POZİSYON MÜCADELESİ

Son üç gündür yaşanan kısa süreli çatışma ve ardından başlayan gerginliğin, küresel bazı güçler ile bazı bölgesel güçlerin bir planı sonucu olduğu açıktır. Küresel güçler, DAİŞ sonrası pozisyonlarını güçlendirmek için Suriye’den sonra Irak’ta da kıyasıya bir mücadeleye giriyor.