Alman hükümetinden İmralı çağrısı

Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth, Türk hükümetinin CPT’nin raporunu dikkate almasını ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı cezaevine avukatlar ile ailelerin gidişine izin verilmesini istedi.

Sol Parti milletvekili Gökay Akbulut geçtiğimiz hafta Angela Merkel’in başbakanlığındaki federal hükümetin yanıtlaması talebiyle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı cezaevindeki tecridin sormuştu. Kısa soru önerisinde İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT)’nin “tecrit İmralı’da kalıcı hale geldi ve 2016 yılındaki uyarısına rağmen hala değişlik yok” tespitine dair Merkel hükümetinin ne düşündüğü sorulmuştu.

Özellikle de İmralı’da engellenen avukat ve aile ziyaretlerine dikkat çekilen soru önerisinde “Türk hükümet temsilcileriyle yaptığınız görüşmelerde İmralı cezaevinin koşulları da gündeme geliyor mu?” sorusuna da cevap verilmesi talep edilmişti. Sol Parti’nin soru önerisini bugün hükümet adına Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth tarafından yanıt verdi.

ROTH: TÜRKİYE AİHS’NİN ŞARTLARINI YERİNE GETİRMELİ

Federal Meclis’in internet sitesinde yayınlanan kısa yanıtta Roth, Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’nin yükümlüklerini yerini getirmesini istedi. Özellikle de AİHS’de garanti altına alınan tutuklu ve hükümlülerle ilgili hakların çiğnenmemesi gerektiğine dikkat çeken Alman bakan devamla “Hem Avrupa Birliği hem de Federal Alman Hükümeti Türkiye ile yaptığı görüşmelerde açık ve kesin bir şekilde bu konudaki beklentilerini dile getiriyor” dedi.

CPT’nin İmralı’da engellenen aile ve avukat görüşmeleri ile tutukluların tecridine ilişkin 5 Ağustos 2020’de açıkladığı rapora da dikkat çeken Alman Devlet Bakanı Michael Roth raporda talep edilen şartların yerine getirilmesini istedi. Alman bakan bu konuda ise şu ifadelerle Ankara rejimine çağrıda bulundu: “Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin dile getirdiği her türlü işkence ve insanlık dışı uygulamaların son verilmesi, aileler ile avukat görüşmelerinin sağlanması için Federal Hükümet Türk hükümetine çağrıda bulunuyor.”

“İMRALI’DAKİ TUTUKLULAR BİRBİRİYLE GÖRÜŞMELİ”

Alman bakan ayrıca İmralı’daki tecridin bir parçası olan tutukluların birbirinden izole edilerek görüşmelerinin engellenmemesi için Türk hükümetine çağrıda bulundu. Soru önerisini yönelten Sol Parti milletvekili Gökay Akbulut ise Merkel hükümetinin bu çağrısının olumlu olduğunu belirterek “Bu çağrının ardından Almanya, Türkiye’nin CPT’nin dile getirdiği işkence ve tecritte iyileşmenin olup olmadığının takipçisi olmalı” diye konuştu.

Türkiye’nin üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin bütün şart ve yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini talep eden Sol Partili parlamenter devamla şu çağrıyı yaptı: “Ancak cezaevlerindeki işkence ve tecrit gibi insanlık dışı uygulamalar Türkiye’nin üyelik şartlarına aykırı davrandığını gösteriyor. Bu konuda başta Almanya ve Avrupa ülkeleri olmak üzere uluslararası alanda Türkiye’ye baskı artmalı. Hem Federal Meclis’te hem de Avrupa Parlamentosu’nda grubu olan Sol Parti Türkiye’deki cezaevlerinde iyileşmelerin olması için girişimlerimizi sürdüreceğiz.”

SON CPT RAPORUNDA HANGİ TALEPLER VARDI?

CPT 5 Ağustos 2020’de açıkladığı raporla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tutulduğu İmralı adasındaki cezaevinde ağırlaştırılmış tecridin sürdüğünü bir kez daha kamuoyuna açıklamıştı. Avrupa Konseyi üyesi 47 ülkedeki cezaevi koşulları ve insanlık dışı uygulamaların olup olmadığını inceleyen CPT, söz konusu raporunu 2019 yılında İmralı’ya yaptığı ziyaretin ardından hazırlamıştı. İmralı’da bulunan tutsaklara uygulanan cezaevi sisteminde, 2016’daki benzer bir ziyaretten bu yana herhangi bir “iyileşme” olmadığı belirtilen raporda Öcalan ve diğer üç tutsağın hala haftada ancak altı saat bir araya gelebilmelerine izin verildiğine dikkat çekilmişti.

Bunun yanı sıra iki kişi olarak bir araya gelme süresinin, haftada üç saat olduğu, buna karşın günlük açık hava egzersizleri sırasında bir araya gelmenin yasak olarak kalmaya devam ettiğini vurgulayan CPT bu raporunda “Sonuç olarak tüm tutuklular, çoğu zaman tecride tabi tutuluyorlar” tespitini yapmıştı. Son yıllarda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile aile ziyaretlerinin neredeyse hiç mümkün olmadığını, avukatların görüşme taleplerinin de 2019’dan beri reddedildiğini hatırlatan CPT, İmralı’daki tutsaklara uygulanan tutukluluk rejiminin tamamen gözden geçirilmesini istemişti.