Kalkan: Ulaş gibi devrimcilerle birleşik devrim gerçekleşebilir

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan şehadetinin yıldönümü vesilesiyle Ulaş Adalı’yı anlattı. Kalkan, “Ulaş gibi devrimci öncü yoldaşlarla halkların birleşik devrimi gerçekleşebilir”dedi.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Devrimci Komünarlar Partisi (DKP) MK üyesi BÖG komutanı ve HBDH sözcüsü Ulaş Adalı’yı, şehadetinin ikinci yıldönümünde andı.

Kalkan, 22 Temmuz 2017’de hayatını kaybeden Adalı’ya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ulaş yoldaşın amacını başarma ve anısını yaşatma sözümüzü bir kere daha yineliyorum. Gerçekten de kısa bir zaman diliminde de olsa Ulaş yoldaşla tarihi günler yaşadık. Kalıcı öneme sahip, anlamlı çalışmalar yürüttük. Bir bakıma Halkların Birleşik Devrim Hareketi’nin kurucu sözcülüğünü yaptı, ilanını birlikte gerçekleştirdik. Kuruluş çalışmalarına, düzen ve sistem kazanmasına en çok katkı yapan kişiliklerden birisi oldu. O büyük çözümleyiciliği, sabrı, emekçiliği, anlayışlılığı, karşıdakine önem veren, değer veren yaklaşımlarıyla, sorunların çözümünde neredeyse kilit önemde roller oynadı, çözüm gücü oldu. Sonuç neyi kanıtladı? Şehadetinden bu yana geçen iki yılda gerçekleşen ne oldu? Bir kere şu bir gerçek; Türkiye’de tek çıkış yolu demokratik devrimdir. Tek alternatif Halkların Birleşik Devrim Hareketi’dir. HBDH dışında mevcut yönetime de, rejime de alternatif olabilecek gerçek bir güç yoktur. Mayasında faşizmin, soykırımcılığın, sömürgeciliğin bulunduğu bir devletin alternatifi ancak demokratik halk yönetimi olabilir. Halkların Birleşik demokratik duruşu, birliği, kendi kendini yönetmesi olabilir. Yine faşist soykırımcı zihniyet ve siyasetin alternatifi halkların kardeşliğine, demokratik birliğine dayalı demokratik halk ittifakıdır, ilişkisidir, birliğidir, demokratik halk yönetimidir. Pratik bunu doğrulamıştır. Türkiye pratiği incelendiğinde tek alternatifin halkların birleşik devrim hareketi olduğu, birleşik devrimin zaferi olduğu netleşmiştir. Başka türlü bu faşist, sömürgeci, soykırımcı sistemden kurtulmanın, katliamcı, baskıcı, işkenceci rejimi aşmanın yolu yoktur. Türkiye’nin başka bir zihniyet ve siyaset ile geleceği yoktur. Yaşanabilir bir ülke olması, demokratik yaşayan bir toplum haline gelmesinin başka yol ve yöntemi yoktur.”

FAŞİZM SANILDIĞI GİBİ YIKILAMAZA, AŞILAMAZ DEĞİLDİR

Faşizmin yıkılabilir olduğunu ve bunun yolunun da halkı örgütlemek olduğunu belirten Kalkan şöyle devam etti:

“Yine doğrulanan ne oldu? Faşizm yıkılabilir, mevcut diktatörlük alaşağı edilebilir, halklar bilinçlendirilebilir, örgütlendirilebilir, birleşik devrim eylemine kaldırılabilir. Gerçekten de kitlelerin eseri olan devrim büyük kitle hareketleri yaratılarak gerçekleştirilebilir. İşte en son Hareketimizin geliştirdiği, bütün devrimci ve demokratik güçlerin de katıldığı ‘Tecridi Kıralım, Faşizmi Yıkalım, Kürdistan’ı Özgürleştirelim’ direniş hamlesinin sonuçlarına bakalım. Bu sonuçlar İmralı’da uygulanmaya çalışılan mutlak tecrit ve işkence sisteminin kırılmasında nasıl rol oynadı? Bu sonuçlar 31 Mart ve 23 Haziran yerel seçim sonuçlarını nasıl etkiledi? Faşizm nasıl darbelendi? Faşist duvarlar nasıl kırıldı? Faşist irade nasıl yenildi? Bunlar net bir biçimde görüldü. Şu çıkıyor ortaya; bazıların yenilemez, aşılamaz olarak gördükleri faşist diktatörlük o kadar da yenilemez, aşılamaz değil. Kuşkusuz kendiliğinden yıkılmaz ama gerçekten de kitleleri harekete geçirecek, halkı eğitip, bilinçlendirip, örgütleyecek bir devrimci öncülük, militan duruş, doğru tarz ve üsluba dayalı bir devrimci çalışma, bu doğrultuda birlik, bütünlük olursa faşizm öyle bazılarının sandığı gibi yenilmez değildir.”

FAŞİZMİN ZAYIFLIKLARINI BULARAK ALAŞAĞI ETMEK MÜMKÜN

Faşizmin nasıl yıkılabileceğine de işaret eden Kalkan, faşizmden korkmamak ürkmemek gerektiğini, onun zayıflıklarını bulup onunla mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti. Kalkan, şunları ifade etti:

“Kuşkusuz bir gücü var, saldırganlıktır, diktatörlük eziyor, katlediyor. Her şeyi baskı, işkence ve katliamla yapıyor. Kanla besleniyor. Kuşkusuz hafife almamak gerekiyor. Ama ciddiye almak demek onun yenilmez olduğunu, yıkılmaz ve aşılmaz olduğunu görmek, korkup ürkmek değildir. Mao’nun deyimiyle faşizm gerçekten de kağıttan kaplan gibidir. Bir bakıma saldırganlığını ve vahşetini gördün mü kaplan diyebilirsin, ama o kadar çok zayıf yanı var ki kağıttan tutuşturulmuş bir kaplan gibi. O zayıflıkları bulur, oradan üzerine gidersen gümbür gümbür devrilebilir. Bir de bu kanıtlanmıştır. Ama bütün bunların sonucu olarak çıkartacağımız nedir? Evet, tek alternatif birleşik devrim hareketidir, halkların kardeşliğine, demokratik birliğine, özgür, eşit ve adil yaşamına dayalı bir yeni yaşam sisteminin geliştirilmesidir. Bu gerçekleşebilir, bunun önü açıktır. Bugünkü faşist, sömürgeci, soykırımcı zihniyet ve siyaset yıkılabilir. Türkiye özgür ve demokratik bir geleceğe yürüyebilir. Ortadoğu’nun önünü açan, insanlığa umut veren, hatta öncülük eden bir özgürlük ve demokrasi merkezi haline gelebilir. Bunu engelleyen faşist, soykırımcı, sömürgeci zihniyet yıkılabilir. İşbirlikçilik, teslimiyetçilik, uşaklık aşılabilir. Bu sömürü düzeni, zülüm yıkılabilir. İnsanları aç bırakan, işsiz bırakan, geleceksiz bırakan, yaşayamaz hale getiren bu para babaların düzeni yıkılabilir.”

ULAŞ ADALI FAŞİZME KARŞI ÖNCÜLÜK EDİYORDU

Faşizmin yıkılması için doğru bir öncülüğe ve devrimci bir çalışmaya ihtiyacın olduğunu dile getiren Kalkan şu tespitlerde bulundu:

“Gerçekleri topluma götürecek, toplumu eğitip bütün kesimleriyle, sınıflarıyla eğitecek, örgütleyecek, eyleme çekecek bir devrimci çalışmaya ihtiyaç var. İşte bu devrimci çalışmayı da devrimci öncüler yaparlar, devrimci militanlar yapar, o militanların oluşturduğu devrimci örgütler yapar. Yoksa kendiliğinden kitleler harekete geçmez, faşizm yıkılamaz, özgür ve demokratik toplum geliştirilemez. Ancak bu doğru bir devrimci öncülükle gerçekleşebilir. İşte böyle bir öncülük gündeme geldiğinde Ulaş Adalı yoldaş böyle bir devrimci öncülükte örnek teşkil edebilecek özelliklere sahip bir yoldaştı. Gezi Direnişi temelinde Ulaş Bayraktaroğlu ile birlikte geliştirdikleri önemli bir çıkış oldu, ciddi bir ruh, hava, duygu yarattılar. Yeni bir devrimci çıkışa yol açtılar. Özgürlük ve demokrasi arayışında olan herkese umut kazandırdılar, büyük bir birleştirici öncülük haline geldiler.”

SÖYLEMLERİ VE YAŞAMI BİRDİ

Duran Kalkan, Ulaş Adalı’nın kişiliğine ilişkin şunları ifade etti:

“Niçin? Bir defa söylediklerini kendi yaşamlarında gerçekleştirdikleri için. Bu anlamda sözü ile yaptıkları bir olan, oldukça sade, karşıdakini dinleyen, anlayan, insanlarla birleşebilen, birlik yaratan kişilikler olduğu gibi aynı zamanda ilke kişiliği, örgüt kişiliği olmalarından kaynaklandı. Mücadeleci inançlı, iradeli kişilik olmalarından kaynaklandı. Biz Ulaş Adalı kişiliğinde bunu gördük. Sonra bazıları şöyle böyle tartıştılar, tartıştırdılar da. Ulaş Adalı’nın hak etmediği, ona denk düşmeyen, layık olmayan tartışmalar da oldu. biz onları eleştirdik. Hiç onlardan yana olmadık. Çünkü Ulaş Adalı’nın doğru anlaşılması, kuşkusuz her zaman doğru bir uygulamayı ortaya çıkartabilir, geliştirebilirdi. Biz ondan yana olduk. Hala da bu çizgideyiz. Çünkü gerçekten de bir çizgi duruşunu temsil etti. Oldukça mütevazi, sade, anlayışlı, dürüst, disiplinli, emekçi, çalışkan, ne yapması gerektiğini bilen, nasıl yapacağını ortaya çıkaran, hep çözüm olan, çare olan bir kişilik oldu. Sorun üreten değil, sorunlar karşısında panikleyen değil, çıkmaza giren değil tam tersine en ağır sorunları bile o derin düşünce gücü, yine çözümleyici yaklaşım ve yöntemleriyle çözüm bulabilen, kendisi çözemiyorsa yanındakilerle, yoldaşlarıyla, diğer devrimci güçlerle birleşerek bu çözümü yaratmayı esas alan, öngören, inanan ve gerçekleştiren bir kişilik oldu.”

Ulaş Adalı gibi devrimci öncüler yaratılarak halkların devrimi yaratılır

ULAŞ ADALI GİBİ DEVRİMCİLERLE HALKLARIND EVRİMİ YARATILIR

HBDH’nin bir alternatif olduğunu ve Türkiye’nin geleceği olduğunu dile getiren PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan şöyle devam etti:

“Son gelişmeler göstermiştir ki faşizm yıkılabilir. Erdoğan-Bahçelik diktatörlüğü bütün zulmüne rağmen artık yolun sonuna gelmiştir. Artık onu yıkacak güç halkların birleşik demokratik devrimidir. Böyle bir devrimi yapacak halk hareketi kesinlikle yaratılabilir. Ama bunu ancak Ulaş Adalı gibi devrimciler yaratabilirler. Her şeylerini halkların özgür demokratik yaşamına veren, buna adayan, 24 saat bunu düşünen, buna göre yaşayan, her şeyini böyle bir yaşamın, mücadelenin gelişmesine veren, bunun için doğru tarzı ve üslubu, yeterli tempoyu yaratan, en önemlisi de örgüt kurabilen, insanlarla birlik olabilen, onları eğitip bir amaç doğrultusunda birleştirebilen devrimciler öncülerle olur. Bu anlamda çare Türkiye’nin geleceği faşist diktatörlükten kurtuluş, halkların birleşik devriminin gelişmesi kesinlikle Ulaş Adalı vb. devrimci militanların ölçüleri ve duruşlarına göre yeni devrimcilerin ortaya çıkmasıyla olur. Öyle bir devrimciliğin Türkiye’de geliştirilmesiyle olur.”

BİRLEŞİK DEVRİME SAHİP ÇIKILMALI

Çıkarını devrimde, özgürlük ve demokraside gören herkesi birlik olmaya çağıran Duran Kalkan sözlerini şöyle tamamladı:

“Tabi sorunun birinci çözüm kaynağının devrimci öncülüğü yaratmak olduğunu bilmelerini ifade etmek isterim. Böyle bir devrimci öncülük nasıl olur sorusuna da işte yüzlerce, binlerce şehit var, öncü devrimci var, örnek devrimci var. Onlardan bir tanesi de HBDH kurucularından, DKP-BÖK kurucularından, yönetiminde yer alan Ulaş Adalı yoldaştı. Örneğin Ulaş Adalı kişiliği araştırılmalı, incelenmeli, özellikleri irdelenmelidir. Bunu birleşik devrimden, özgürlükten, demokrasiden çıkarı olan herkes için önerdim ben. Başta gençler için, kadınlar için, işçi ve emekçiler için, bütün ezilen halklar için… Yine bu doğrultuda mücadele yürüten devrimci militanlar için öneririm. Çünkü çözümü orada bulabilirler.

Bu bakımdan bir kere daha bunlar temelinde Ulaş Adalı yoldaşı saygı ve sevgiyle anıyorum. Sevenlerinin acılarını paylaşıyorum. Yoldaşlarıyla yoldaş olduğumuzu bir kere daha ifade ediyorum. Bütün geçleri, kadınları, işçi ve emekçileri, tüm halkları Ulaş Adalı gerçeğini doğru anlamaya, Ulaş Adalı’nın da temsil ettiği birleşik devrimci öncülük çizgisine sahip çıkmaya, bu temelde faşist soykırımcı zihniyet ve siyasete karşı halkların birleşik devrim anlayışı temelinde, özgürlük ve demokrasi çizgisinde birleşmeye, örgütlenmeye, faşizmi yıkıp demokratik birliği kurmaya çağırıyorum. Faşizmi yıkacağız, halklarımız kazanacak.”