Gezi direnişi sırasında polisin katlettiği Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan “Botan’da katledilen her çocuk benim için Berkin’dir” diyerek Botan yürüyüşündeki yerini alanlar arasında. Cizre’de bir bodrumda ambulans bekleyen yaralılara uygulanan vahşete de değinen Elvan, “Şimdi o yaralılardan birini sarmak, iyileştirmek isterdim” dedi. Lice’de asker tarafından katledilen Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım ise Botan’da zulüm yürütenlerin sonunun diğer zalimlerin sonu gibi olacağını söyledi.

Nusaybin’in Gırêmîra Mahallesi’nde Botan yürüyüşçülerinin başlattığı direniş nöbeti eylemine katılan Gezi direnişinde yaşamlarını yitirenlerin aileleri de katılarak Kürt halkının direnişiyle direnişlerini birleştirip büyütüyor. Gezi direnişi sırasında Okmeydanı’nda polis tarafından katledilen 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve Gezi direnişi devam ettiği Lice’de kalekol yapımı protestosu sırasında askerlerce katledilen Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım da direnişteki yerlerini alanlardan.

‘BOTAN’DA KATLEDİLEN HER ÇOCUK BENİM İÇİN BERKİN’DİR’

İki yıl önce oğlu Berkin’in devlet tarafından katledildiğini hatırlatan Gülsüm Elvan, 9 ay boyunca hastanede oğlunun iyileşerek kurtulmasını beklediğini söyledi. Şu anda Cizre’de bir bodrumda devleti güçleri tarafından infaz edilmek istenen yaralıların ailelerinin yaşadığı acıyı çok iyi anladığını belirten Elvan, “Yoğun bakımda Berkin, eridikçe bende dışarıda eriyordum. Bu acıyı çok iyi biliyorum, şimdi aileler burada yaralı çocuklarının her geçen gün yaşamını yitirmesini izliyor ve onlarda benim gibi eriyor” dedi.

Yaralıların bir an önce alınmasını isteyen Elvan, “Şimdi o yaralılardan birini sarmak, iyileştirmek isterdim” diye konuştu. “Botan’da katledilen her çocuk benim için Berkin’dir” diyen Elvan, katliamların son bulması için direnişte olacağını söyledi.

‘GEZİ’DE DİRENENLER BOTAN İÇİN DE DİRENMELİDİR’

Türkiye halklarına da seslenen Elvan, Gezi direnişini hatırlatarak, “Siz Gezi’de direnirken elinizde silah yoktu, devlet sizi katletti. Berkin’in elinde ekmek vardı, katlettiler, sonra o adam çıktı ‘Eylemci’ dedi. Yalan atıyorlar, burada insanları katlederek ‘Terörist’ diyorlar” dedi ve Gezi’de direnen tüm demokrat kesimlerin Botan kuşatmasına karşı da direnmeye çağırdı.

‘YARALILARI İNFAZ ETMEK İSTİYORLAR’

Botan’da yaşanan vahşetin dayanılamaz olduğunu anlatan Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım ise AKP’nin Kürt halkına yönelik sıkıyönetim uygulamalarını “Tarifsiz bir zulüm” diye nitelendirdi. Yıldırım, Cizre’de bir evin bodrumunda saldırı altında hastaneye kaldırılmayı bekleyen yaralılara uygulanan vahşete de değinerek devletin “Ambulans gönderiyoruz” diyerek komplo kurduğunu ve yaralıları infaz etmek istediğini belirtti. Yıldırım, “Bu vahşet karşısında yüreğim titriyor” dedi.

‘ERDOĞAN, CAMİDEN ÇIKIP CAMİ KAPISINDA YALAN KONUŞUYOR, VAHŞET ÇAĞRISI YAPIYOR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın camide namaz kılıp ardından cami kapısında yalan söylediğini söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti: “Camiye gidiyor, namaz kılıyor, sonra cami kapısında yalan söylüyor, vahşet çağrısı yapıyor. Bu nasıl Müslümandır? 3 aylık çocuğu katlediyor, anneleri katlediyor, doğmamış bebekleri katlediyor, sonra ‘Çatışma’ diyor. Bu nasıl vicdansızlıktır” ifadelerini kullandı. Kürt halkının tüm halklarla birlikte zulme direneceğini belirten Yıldırım, bu zulmün mimarlarının Saddam ve diğer zalimlerin yaşadığı akıbeti yaşayacağını vurguladı.