Parti ve kurumlardan Kürt Dil Bayramı kutlamaları

Kürt Dil Bayramı'nı kutlayan parti ve kurumlar, Kürtçeye sahip çıkma çağrısında bulundu.

Parti ve kurumlar, Kürt Dil Bayramı vesilesiyle kutlama mesajları yayımladı.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Dil, Kültür ve Eğitim Komitesi, kutlama mesajında şunları kaydetti:
“Bu bayram bu sene özel bir durum içerisinde kutlanıyor. Türkiye, İran ve Suriye devletleri Kürt halkına uyguladığı zulmü arttırdı ve hiçbir şekilde azaltmak istemiyor. Kürt ve Kürdistanlılar ise temel haklarını elde etmek için işgalci devletlere karşı direnmeye devam ediyor. Kürt halkı varlığını sürdürmek için yıllardır büyük bir mücadele yürütüyor. Bu mücadele sürecinde dil her zaman öncelikli konu olmuştur.
İşgalciler Kürt halkını asimile edip kendine itaat etmesi için var olan gücüyle saldırıyor. Bu bağlamda Kürtlerin de anadilde eğitim konusunda ısrarcı olması ve direnmesi gerekmektedir. Dilimiz ülkemizin gökyüzündeki parlak yıldızdır. Eğer bu yıldız gökyüzünden kayarsa Kürtlerin bu coğrafyada varlığının bir anlamı kalmaz. Bu ruhla ve bu zorlu günlerde Kürt Dili Bayramı çeşitli ekinliklerle kutlanmalı, halk arasındaki dil bilinci ve kültürü güçlendirilmeli.
Kürtçe eğitimin önü açılması için başta bütün parti ve kurumlarımızın bir Kürt yurttaşı olarak sorumluluk alması gerekir. Kürdistan’daki Kürtlerin bu amaçla yaşamının her alanında mücadelesini büyütmesi gerekir.
KNK bu bağlamda ulusal güçlerin dikkatini bu hayati konuya çekmiştir. KNK Dil ve Eğitim Komisyonu olarak bu yıl Kürt Dili Bayramı’nı ‘Kürtler ve Kürdistan için Kürt dilini korumak ulusal sorumluluktur’ şiarıyla kutluyoruz.”

ROJAVA ÜNİVERSİTESİ: ÖZÜMÜZE VE DİLİMİZE SAHİP ÇIKALIM

Rojava Üniversitesi Yürütme Kurulu da şunları belirtti:
“Dil, sesin, cümlelerin ve konuşmanın özüdür. Dil, özün rengi, dilin ve kültürün bahçesidir. Dil, tarihin yuvası olduğu için halk ve topluluk dilleri ile tanınmakta. Aynı zamanda dil varlık ve kimliktir.
Kürt dili, dünyanın en eski dillerinden bir tanesidir. Dünyanın en eski kültürünü hücrelerinde saklayan dillerdendir. Kür dili bütün baskı ve engellere rağmen zenginliğini korudu ve halen ayakta kalmaya devam ediyor. Tarihi biri direniş içerisinde yetişen bir Kürt üniversitesi olan Rojava Üniversitesi Yürütme Kurulu olarak varlığımızın asimilasyon sistemlerini yenecek tek güç olduğunu belirtiyoruz.
Bu tarihi gün vesilesiyle Elî Herîrî ve Baba Tahir Uryan’dan tutalımda Ehmedê Xanî, Nalî, Mewlewî, Gîv Mûkiryanî ve Hawar dergisine kadar Kürt diline emek vermiş herkesin Kürt Dili Bayramı’nı kutluyor, ‘özünüze ve dilinize sahip çıkın’ çağrısı yapıyoruz.”

HDP: TÜM ENGELLER KALDIRILMALI

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı için yazılı açıklama yaptı. Kürt diline sahip çıkmanın önemine dikkati çekilen açıklamada, “Bu değerli dile sahip çıkmak asli görevimiz ve siyasi mücadelemizin temelidir. Dilimiz özgür olmadığı sürece ne kişiliğimiz ne de düşüncelerimiz ne de varlığımız özgür olur. Kürt dili, kökleri insanlık tarihinin derinliklerine uzanan büyük bir ağaç gibidir” denildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi: "Kürtlerin tarihinde özellikle bu yüzyılın büyük bir bölümünde Kürt dili üzerindeki baskı ve asimilasyon azalmadı. Çünkü iktidarlar, bir toplumu yok etmenin yolunun dillerini yok etmek olduğunu çok iyi bilirler. Bu asimilasyon politikalarına karşı, Kürtçenin Anayasayla korunmasını, tanınmasını, Kürtçenin eğitim dili olmasını ve dil faaliyetlerinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Kürt Dil Bayramı kutlu olsun.”

KÜRT DİL PLATFORMU: BİRLİKTE KORUMALIYIZ

Kürt Dil Platformu ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi de 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.

Kürt Dil Platformu, 15 Mayıs 1932'de Mir Celadet Bedirxan ve arkadaşlarının Şam'da çıkardığı Hawar Dergisi'nin Kürt davasına çok değerli hizmetler sunduğu ve Kürt dili, edebiyatı ve kültürünü geliştirdiğini belirtti.

Ana dilin korunması ve kullanılması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “Ebeveynler, erkekler ve kadınlar Kürt dilini birlikte korumalıdır. Kürt dilinin hepimizin kimliği, namusumuz, varlığımız olduğunu biliyoruz. Kürtçe konusunda bilinçli hareket etmeliyiz. Bu nedenlerle Kürt halkı hayatın her alanında dikkatli, gönüllü ve bilinçli bir şekilde dilini kullanmalıdır” denildi.

Açıklamasının devamında “Siyasi çalışmalarda Kürtler toplantılarını Kürtçe yapmalı, etkinliklerde Kürtçe konuşmalı, aydınlarımız Kürtçe yazmalı, sanatçılarımız Kürtçe çalışmalı, düğün ve kutlamalarda halkımız Kürtçe konuşmalı. Kürtçe TV, gazete ve internet siteleri Kürtçe yayınlasın. Dilinizi tüm dini uygulamalarda, türbelerde, camilerde kullanın. Havaalanlarında, otobüslerde, otobüslerde ve minibüslerde, marketlerde ve kafelerde Kürtçe konuşun. Dilinizi akıllıca seçin ve ustalaşın. Kürtçe eğitim dili ve resmi dil olsun” denildi.

Kürt dilinin bir statüye sahip olmasını talep edilen açıklamada, başlatılan imza kampanyasına destek çağrısı yapıldı.

DBP, SALDIRILARA DİKKAT ÇEKTİ

DBP, Hawar dergisinin Kürt halkının dili için ortaya çıkan bir çığlık niteliği taşıdığını ifade ederek, Kürtçe için yıllardır sürdürülen asimilasyon politikalarına dikkat çekti. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşundan bu yana ulus devlet anlayışıyla hareket etmesinden dolayı her dönem farklı şiddet yolları ile Kürt halkına ve diline saldırmıştır. 15 Temmuz 2016 sonrasında çıkarılan KHK’lar ile Kürt dili ve kültürü ile ilgili çalışmalar dernekler kapatılmış, basın ve yayın organları yasaklanmıştır. Belediyelere atanan kayyumlar ile yerel yönetimlerin çoklu dillerde yapacağı hizmetler engellenmiştir.  Anadil de hizmet veren kreşler kapatılmış, kültür ve sanat alanındaki çalışmalar sonlandırılmıştır. Kürt dili tamamen yasaklanmak istenmiştir.
 Kürt Dil Bayramı’nı karşılarken, anadilinde eğitim talebi başta olmak üzere Kürt dili üzerindeki baskıların kaldırılması, kapatılan Kürt kültür ve sanat derneklerinin tekrardan açılması çağrısı yapıyoruz. Anadilde eğitim talebi anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Kürt Dil Bayramı asimilasyon politikalarına karşı bilinçlenme, dil kırım siyasetine karşı direnme, hafızalaştırma anlayışına karşı ise sahiplenme ve mücadeleyi yükseltme günüdür.”

ORTAK AÇIKLAMA

Kürt Araştırmaları Derneği, Zaman Kürtçe Öğrenme Zamanı Derneği, Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Batman Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Birca Belek Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, Fırat Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’na ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
 Açıklamada, 15 Mayıs 1932’de Celadet Ali Bedirxan’ın 89 yıl önce Kürt halkının sesi ve çığlığı Hawar Dergisi’nde duyuldu denildi. Kürt halkının kadim bir halk olduğu vurgulandığı açıklamada, Kürt halkının dili ve üzerinde ciddi baskıların olduğuna dikkat çekildi. Kürt halkı ve diline yönelik saldırılara karşı mücadele edilmesi gerektiği dile getirilen açıklamada, diline sahip çıkamayanın kendisine sahip çıkmayacağı kaydedilerek, “Dil bedendir, kültür bedendir, coğrafya bedendir, kendi bedenimize sahip çıkma bilinciyle kırıma ve baskılara karşı sesimizi yükseltelim ve mücadele edelim.
 Biz kendi dilimize kültürümüze sahip çıkmazsak kimse dilimize, kültürümüze sahip çıkmaz. Bugün dünden daha örgütlü ve güçlüyüz. Gelin başlayalım. Bir gün değil her anı Kürtçe yaşayalım ta yaşamımız Kürtçe olana kadar. Kürtçe düşünelim, düşlerimizi Kürtçe görelim. Herkes evini Kürtçe okula çevirmeli. Kısaca Kürtçe yaşayalım” diye belirtildi.

YAZAR VE EDEBİYATÇILAR DERNEKLERİNDEN MESAJ

Mezopotamya Yazarlar Derneği ve Kürt Edebiyatçılar Derneği, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısı ile ortak açıklama yayımladı. Kürt dilinin baskılar, sürgünler ve şiddetin bütün araçlarıyla yok edilmeye, unutturulmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada, "Kürt diline sahip çıkmak dün olduğu gibi bugün de siyasi varlığımızın, mücadele geleneğimizin, tarihe ve halkımıza karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. Kürtlerin Kürtçeyi yaşamlarının her alanında yaşatması ve Kürtçenin önündeki engellerin kaldırılması için mücadele etmeli” diye belirtildi.
 Açıklamanın devamında şunlar belirtildi: “Yıllardan beridir süregelen baskı ve asimilasyon politikaları, toplumsal değişim ve dönüşüm ve zorunlu göçler sonucu Kürtler kendi anadillerini unutmak tehlikesi ile yüz yüze kalmışlardır. Bu yüzden anadilimizi hangi şartlarda olursa olsun öğrenmeli ve öğretilmesi için büyük bir çaba içine girmeliyiz. Kürt Dil Platformu ve Tora Ziman’ın öncülük ettiği ‘Kürtçe Resmi Dil Olsun’ kampanyasının amacına ulaşması için biz yazarlar ve edebiyatçılar olarak da üstümüze düşeni fazlasıyla yapmak ve topluma örnek olmak gibi bir misyona sahibiz.”