Sancar: Yolumuzun ışığı Öcalan

HDP’nin Eş Genel Başkan adayı Mithat Sancar, "Şimdi inşa zamanı. Türkiye'nin demokratlarıyla ülkeyi yöneteceğiz" dedi. Sancar, "Öcalan, bu yolun ışığı olacaktır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 4. Olağan Kongresi’nde Merkezi Mutabakat Komisyonu’nun Eş Genel Başkan adayı olan Mithat Sancar, on binlere seslendi. Sancar, kongreye katılanları Kürtçe, Arapça ve Türkçe selamladı.

'İNŞA ZAMANI'

Sancar’ın konuşmasının satır başları şöyle:
“Cezaevlerinde rehin tutulan yoldaşlarımız, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, bütün diğer yoldaşlarımız, zorunlu sürgüne gitmek zorunda kalan çok değerli kardeşlerimiz, buradan, bütün ülkeye yürek dolusu selam gönderiyoruz. Siz de mutlaka görüyorsunuz, göremiyorsanız hissediyorsunuz, boşuna çekilmiyor bunca acılar, boşuna ödenmiyor bu bedeller.
Şimdi direnişimize ve direnenlere her zaman sahip çıkacağız. Ama artık şunu da çok açık ve yüksek sesle söyleyeceğiz: Şimdi inşa zamanıdır. Kazandıklarımızı inşa edeceğiz. Bu inşanın temeline demokrasi, özgürlük ve barış koyacağız. Demokrasiyi, başarı, adaleti özgürlüğü inşa etmek için artık zaman gelmiştir. Direnerek bize bu mirası getirenler bize bu görevi yazıyorlari, söylüyorlar. Yeni yaşamı inşa edin, demokratik hayatı özgür yaşamı inşa edin. HDP inşa yolundadır ve bunu başaracaktır.

ÇAĞRI

Demokrasi barış ve adalet isteyen herkese çağrımız var. Son yıllarda büyük yaralar açıldı. İnsanlar aşından ekmeğinden edildi. Kayyum ile halkın iradesi gasp edildi. Cezaevleri doldu insanlar kaçırıldı katledildi. Bu yaraları saracak iradeyi ortaya koyalım. Haksızlıkları giderecek bir yol planı üzerinde çalışalım. Herkese yapıyoruz bu çağrıyı.
Sonra talana son verin. Kararlı davranacağımızı ilan edelim. Gireceğimizi birlikte ilan edelim. Doğayı talan edenleri, yarattığı büyük tahribatları nasıl tamir edeceğimizi birlikte konuşalım. Talan her alanda var. Bu talanı durdurmak bizim öncelikli görevimiz olmalıdır. Gelin bunu birlikte ilan edelim.
Talan iktidarları da yalan iktidarları da kandan beslenir, savaştan beslenir. Şimdi kanı durdurmak büyük barışı kurma zamanıdır. Biz HDP olarak tekrar yapmaya devam edeceğimizi ilan ediyoruz ama daha anlaşılır ve daha güçlü bir şekilde söylüyoruz. Barış için ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız.
Barış yoluna herkesi katkı sunmaya çağırıyoruz.

'İMRALI KAPILARI AÇILMALI'

Fakat barışa katkıyı sunacak iradenin önünün açılmasını da istiyoruz. İmralı’nın kapılarını açın ki barışın yolu sonuna kadar açılsın. Barış isteyen herkes samimiyetle şuna inansın; barışın yolu açılacaksa, Öcalan mutlaka ve mutlaka bu yolun ışığı olacaktır. O nedenle diyoruz, tecrit sadece bizim meselemiz değildir. Sadece hukuk meselesi değildir. Bu ülke barışının meselesidir. Biz bu çağrıyı vicdanında, yüreğinde, fikrinin herhangi bir yerinde adalet, huzur, barış taşıyan herkese yapıyoruz.
Buradan mutabakatları Astana’da, Soçi’de arayanlara da sesleniyoruz. Mutabakat orada aranmaz. Size hiçbir şey vermez. Tam tersine bu ülkeye ve bu bölgeye daha çok kaos ve kan getirir. Mutabakat arıyorsanız, işte Dolmabahçe mutabakatı,  Onunla yürüyelim.
Ben zorluklardan söz etmeyeceğim. Her şey gözler önünde. Efrin’deki işgal, Kuzey Suriye’ye askeri müdahale gözler önünde şimdi İdlib. Bunların ne kadar vahim olduğunu anlatmama gerek yok.

'TÜRKİYE'NİN DEMOKRATLARIYLA BU ÜLKEYİ YÖNETECEĞİZ'

HDP artık bu ülkeyi Türkiye’nin demokratlarıyla birlikte yönetmeye aday, talip. Türkiye’nin demokratlarıyla birlikte yöneteceğiz. Buna inancımız, birikimimiz, gücümüz var. Önce biz inanacağız, sonra diğerlerini inandıracağız. Bu yol iktidar değil, ülkeyi adil yönetmenin yoludur. HDP’nin önü açıktır. Türkiye’yi yönetmeye aday bir HDP için, eşitlik ve barış için ne kadar büyük bir şans, imkan ve güvence olduğunu herkes iyi görmelidir, değerlendirmelidir. Evet, bizlerin hedefi herkesin özgür olduğu bir ülke, herkesin eşit olduğu bir toplum, herkesin onuru ile yaşadığı demokratik bir cumhuriyettir. Türkiye’nin demokrasiden, adaletten ve barıştan yana bütün güçleriyle yürütmeye hazırız. Verdiğimiz sözlerin arkasında her zaman durduğumuzu, vaatlerimize hiç bir zaman sırt dönmediğimizi, asla bir propaganda olmadığını kanıtladık. Bundan sonra kanıtlamaya kanıtlamaya ihtiyaç yok. Herkesi hayata bakmaya davet ediyorum.

'ÖZGÜRLÜK VE EŞİTLİK OLMADAN KARDEŞLİK OLMAZ'

Kardeşliğin ön şartı, herkesin özgür olması, herkesin eşit olması. Özgürlüğün ve eşitliğin olmadığı bir yerde kardeşlik olmaz. O nedenle özgürlük, eşitlik için mücadele aynı zamanda halkların kardeşliği için mücadeledir. Bu kongre bizim bu kürsüden Türkiye’ye en önemli mesajlarımızı, en net hedeflerimizi gösterme kongresidir. Sadece; toplumsal sorunların şiddetle çözümleyemeyeceğini biliyoruz. Eğer şiddet bir ülkede ortaya çıkmışsa, bunun sebeplerini görmeden, ortadan kaldırmadan, gerçekten şiddete karşı mücadele etmek, şiddeti bitirmek mümkün değil. Mutlaka şartları samimiyetle görmeli sonra şiddeti demokratik yöntemlerle bitirecek, ülkeyi barışa ve özgürlüğe taşıyacak adımları hep birlikte atabiliriz. Çözümün demokratik siyaset olduğundan en ufak şüphe duymuyoruz. Çözüm özgür ifade de, toplumsal müzakerededir. Gelin hep birlikte el ele verelim, sorunları birlikte görelim. Çözümü birlikte tartışalım."