İşgal fırsata çevrilmelidir

Şunu açıkça söylemek gerekir; Başûrê Kurdistan halkı Türk işgaline hazırlanmalıdır. Türk devleti Başûrê Kurdistan işgalini yaygınlaştırırsa bu işgale direniş her yerde sürmelidir.

Irak seçimleri oldu. Yakında Kürdistan federasyonunda da seçimler olacak. Irak’ta seçimlerde ortaya çıkan sonuçlar Türkiye’nin Irak ve Başur Kürdistan’ına yönelik işgaline karşı çıkacak bir siyasi iradenin var olacağını göstermektedir. Başûrê Kurdistan’da seçilen milletvekillerinin çoğunluğu Türk işgaline ses çıkarmasa da Sadr’ın liderliğini yaptığı ittifak Türk işgalini onaylamayacaktır. İran’ın müdahalesine bile karşı çıktıklarına göre Türkiye’ye daha fazla karşı çıkarlar.

Türkiye Osmanlı’nın eski toprakları kendisinden sorulurmuş gibi bir yaklaşımla hareket ediyor. Suriye’yi de, Irak’ı da, tüm Ortadoğu’yu da kendisi dizayn etmek istiyor. Askeri ve siyasi baskı yaparak Suriye ve Irak’ta kendi düşündüğü politikaların uygulanmasını dayatıyor. Bunu sadece söylemiyor, Efrîn ve Bradost işgalinde görüldüğü gibi pratikleştiriyor. Öyle ki Êzîdîlerin özgür ve demokratik yaşam iradesini bile kabul etmiyor, Şengal’i de işgal edeceğini söylüyor.

Türk devleti Kandil’e de vaaz ediyor. 24 Haziran’da seçimlerde kaybedeceğini anladığında KDP’nin desteğiyle KDP’yle gerillaların arasında bulunan bir tepeye bayrak dikmek isteyecektir. KDP’nin desteğiyle bir tepeye bayrak dikerek Kandil’e girildiğini söyleyecektir. Çünkü Türkiye’de dağ, taş da olsa bayrak dikmek önemlidir. Türk devleti Bradost’a girerek, Başûrê Kurdistan’ın başka alanlarına girerek, hatta Kandil’e girerek Kürt’ün iradesini kırmak istiyor. Başûrê Kurdistan halkı bu işgallere karşı çıkmazsa iradesi kırılmış olacak. Zaten Başur’da her şeyi dış güçlerden bekleme var. Öz gücün her şeyi belirlediği, dış güçlerin tutumunun da özgüce göre belirlendiğini göremeyen bir Başûr siyaseti var. Eğer Başûrê Kurdistan’da öz gücüne güvenmeyen bu durum aşılmazsa Başûrê Kurdistan daha büyük tehlikelerle karşılaşacaktır. Çünkü özgüce güvenmemek irade kırılmasının ifadesidir.

Bradost işgaline karşı ilk önce Başûrê Kurdistan’daki siyasi güçler karşı çıkmalıydı. KDP karşı çıkmalıydı. Bu işgallere karşı çıkılmadığı zaman irade kırılması yaşanır. Yarın Duhok, Hewlêr, Süleymaniye ya da başka yerler işgal edildiğinde yine ses çıkarılmaz, direnilmez. Zaten Kerkük’te bu nedenle direnilmedi. Kerkük’te herkes bir birini eleştirdi. Ancak direnilmediyse hiç kimse başkasını eleştirmesin; irade kırılması var olduğu için Kerkük’te direnilmedi.

Irak seçimlerinde Sadr ittifakının kazanması işgale karşı çıkışın olacağını gösteriyor. Başûrê Kurdistan yönetiminden önce Irak’taki siyasi güçler işgale karşı çıkacak. Bu Başûrê Kurdistanlı siyasi güçler için bir ayıp ama gerçek de bu. Kuşkusuz Başûrê Kurdistan’da işgale karşı çıkan, irade kırma saldırılarını kabul etmeyen bir halk gerçeği var. Siyasilerin aksine işgale karşı çıkıyor. Her fırsatta işgale karşı olduğunu gösteriyor. Gençler işgale karşı olduğunu gösteriyor. En son 15 milletvekilinin Başûrê Kurdistan Parlamentosu’nu işgale karşı çıkmak için toplantıya çağırması halkın bu iradesinin yansıması olarak görülmelidir.

Aslında KDP alanında da halk Türk devletinin işgaline karşıdır. KDP işgale karşı küçük bir tutum koysa, halk büyük bir karşı koyuş ortaya koyacaktır. Ancak KDP halkın tepki göstermesini istemiyor.

Türk devletinin tutumu Referandum ve Kerkük işgalinde görüldü. Türk devleti Kürt düşmanlığını açıkça ortaya koydu. Hatta KDP’ye ve Başur halkına görülmedik hakaretler yaptı, küfürler savurdu. Buna rağmen AKP-MHP ittifakı ile ilişkileri eskisi gibi sürdürmek en başta da KDP için büyük bir gaflettir. Eğer Türk devletine karşı direnilmezse KDP daha neler neler görecektir. Şu anda hala gerilla direndiği için KDP rahat yaşıyor. Gerillanın sayesinde Türk devletinin gazabına uğramıyor. Tabi şimdilik. Eğer KDP bu tutumunu sürdürürse ya Hewlêr’in de Türk tanklarıyla ezilmesini görür ya da işbirlikçiliğini bugünkünden kat be kat ileri götürür.

Şunu açıkça söylemek gerekir; Başûrê Kurdistan halkı Türk işgaline hazırlanmalıdır. Türk devleti Başûrê Kurdistan işgalini yaygınlaştırırsa bu işgale direniş her yerde sürmelidir. Halk hem işgale karşı harekete geçmeli hem de gerillaya yardımcı olmalıdır. Gerilla Bradost’ta işgale karşı direndiği gibi her yerde direnecektir. Halk gerillaya destek olursa Başûrê Kurdistan işgali AKP-MHP faşist güçlerine bataklık haline gelir. Türk devletine tarihi bir ders verilerek bir daha işgal harekâtına girişmesi engellenir. Türk devletinin 2007 Zap yenilgisi gibi yeni bir ders almasına ihtiyaç var. Başûrê Kurdistan halkı gerillayla bütünleşirse bunu gerçekleştirmek zor olmayacaktır.

Eğer Başûrê Kurdistan halkı gerillaya destek verir, direniş boyutlanırsa Irak’taki siyasi güçler de işgale karşı çıkacaktır. Zaten Sadr işgale karşıdır. Iraklı siyasi güçlerin büyük bölümü işgale karşıdır. Direniş sürdüğünde dünyadan da karşı çıkışlar olacaktır. Tüm bunlar direnişin büyümesini ve başarısını sağlayacaktır. Bu açıdan AKP-MHP faşist iktidarının Bradost’u işgali, Kandil’i işgal girişimi bir fırsat olarak görülmeli, soykırımcı sömürgeci faşist işgalcilere tarihi bir ders verilmelidir.

Kaynak: Yeni Özgür Politika