Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesi için Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi eylemleri 1 Mart'tan itibaren tüm cezaevlerine yayıldı. Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde bulunan Aziz Tufan isimli tutsak da 1 Mart'tan beri açlık grevinde. Anne Aysel Tufan, oğlunun durumuna ilişkin konuştu.

Oğlunun açlık grevine girdiğini Medya Haber'den öğrendiğini söyleyen anne Tufan devamla şunları belirtti: "Oğlum tecridin sona ermesi için 49 gündür açlık grevinde. Dün görüşüne gittim ama durumu iyi değildi. Görme kaybı yaşıyordu, 100-120 gündür açlık grevinde olan arkadaşlarının burnundan ise kan geliyordu. Çocuklarımızın durumu hiç iyi değil. Artık evde sofra kuramıyoruz. Canımız çok yanıyor. Kimse korktuğumuzu düşünmesin, biz kimseden korkmuyoruz. Çocuklarımıza bir şey olmasın diye elimizden gelen her şeyi yaparız. Ölü gibiyiz şuan, uyku girmiyor gözümüze. Evimizde dengbêj olduk, sürekli çocuklarımız için ağıt yakıyoruz. Artık yeter, tutsakların talepleri acil olarak kabul edilmeli ve tecrit sonlandırılmalıdır."

ÇOCUKLARIMIZIN YANINDAYIZ

Açlık grevindeki direnişçilere dikkat çekmek için Koşuyolu Parkı'nda basın açıklaması yapmak istediklerini, fakat polislerin saldırısına uğradıklarını vurgulayan anne Tufan, "Koşuyolu Parkı'nda toplanmadan önce polisler vekillere ve annelere saldırdı. Saldırıda vekilimiz Remziye Tosun'u yaraladılar. Ne olursa olsun davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Diz çökme ve baskı politikalarına boyun eğmeyeceğiz. Tarihten bu yana Kürtlere karşı zulüm politikaları uygulanıyor. Ne kadar zulüm ederlerse Kürtler de o kadar ayaklanacaktır.

Biz anneyiz, yüreğimiz yanıyor ama başımız dik. Biz onurlu çocuklar yetiştirdik. O yüzden onların direnişi de onurdur. Başta Kürt halkı olmak üzere kimin elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Gelin çocuklarımıza ses olalım. Çok zor ve zahmetli günler geçirdik artık daha kötü günler yaşansın istemiyoruz" diye konuştu.

Açlık grevi direnişlerine karşı hükümetin sessizliğine de tepki gösteren anne Tufan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Tecrit insanlık suçudur. Rêber Apo'nun ailesi ve avukatları ile görüştürülmesi lazım. Bugün milyonlarca Kürt Rêber Apo'yu iradesi olarak tanıyor. Siz kabul etseniz de, etmeseniz de Rêber Apo Kürt halkının lideridir. Herkes tutsakların sesine ses vermeli. Leyla Güven Kürdistan'ın gülüdür ve Kürdistan'ın gülü solmamalıdır. Leyla'yı ve açlık grevinde olan çocuklarımızı yaşatalım."