Apocu çizginin öncü komutanı: Sarı İbrahim

15 Ağustos Atılımı’nda Egîd (Mahsum Korkmaz) ile yola çıkan ve şehadetine kadar kesintisiz mücadele eden Sarı İbrahim’i bir kez daha hatırlamak ve hatırlatmak gerekiyor.

Kahramanlığın ve gerillacılığın simgesi olanlardan Sarı İbrahim’i (PKK’nin öncü kadrolarından Ramazan Toptaş, 1978’de aktif devrimciliğe adım attı. 1980 askeri darbesi ardından Lübnan sahasında askeri ve ideolojik eğitim aldı. Kuzey Kürdistan’a dönüş yapan ilk silahlı grupta yer aldı. 15 Ağustos Atılımı’nın hazırlanması sürecinde, gerillanın Botan, Zagros, Behdinan alanında yerleşme-üstlenme faaliyetlerine aktif olarak katıldı. 15 Ağustos Atılımı’ndan sonra Botan’da Mahsum Korkmaz’ın da kumandasında görev aldı. Mazlum Doğan, Kemal Pir ve Mahsum Korkmaz’ın öğrencisi olan Sarı İbrahim, 1 Ağustos 2006’da şehit düştü) anlatmak, nice kahramanların yazılmamış ve söylenmemiş kavgalarını, öfkelerini, sevgilerini, fedakârlıklarını, cesaretlerini, soylu direnişlerini anlatmaktır. Sarı İbrahim, gerillacılıkta bir özveri örneğidir. Tüm ömrünü direniş içinde Kürdistan dağlarında geçirdi. Lübnan’dan Bakurê Kurdistan’a, Karadeniz ve Amanoslardan Başûrê Kurdistan’a uzanan, nefes nefese 30 yıllık Apocu militanlığın, kararlı ve inançlı emekçilerindendi.

Sarı İbrahim, PKK’lilik ölçülerinde yaşam, ilişki ve kültüründe gerçek yoldaşlığı yaşatanlardandı.

Her koşulda Apocu çizginin, Egîd ruhunun ve direnişinin en öncü müfrezesinin komutanı, militanı, savaşçısıydı. Dağlara ve gerillacılığa olan sevdası, genç yaşlarda katıldığı özgürlük mücadelesinde ömrünün son anına kadar da sürdü. Sarı İbrahim, gerillacılığı her koşulda uygulayan ve yeni taktikler geliştiren örnek bir komutan ve militandı. Gerillacılığı Nurhaklar, Binboğalar, Amanoslar ve Toroslara kadar açan bir komutandı.

Terzi Cemal ihanetine ve provokasyonuna karşı 93-94 yıllarında Güneybatı Eyaleti’nde Apocu militanlığı temsil etti, bu mevziiyi tekrar kazanmak için müthiş bir çaba harcadı.

GERİLLAYA YENİ MEVZİLER AÇTI

Koçgiri ve Karadeniz sahalarının açılımı için yine en önde savaşan Sarı İbrahim oldu. Engin tecrübesi ve birikimi, yaratıcılığı ile bu mevzileri gerillaya açtı. Savaşın ve gerillacılığın Türkiye’ye açılmasının öncüsüydü. Dörtlü çetenin ve Zeki gibi çetecilerin inançsızlığı, gerillaya olan güvensizliği, olmaz teorisi geliştirdiği süreçlerde, yine Amanoslardan Toroslara, oradan da Ege’ye kadar açılım yaptı.

99’da geri çekilme sonrası da gerillacılığı her koşulda bir özgürlük teminatı olarak gören ve bu temelde tekrar eski mevzilerin alınmasında, örgütlenmesinde çalışan; Türkiye’nin farklı yerlerine gerillanın gönderilmesi için büyük emek ve çaba sahibi olan biriydi.

ÖZGÜR YAŞAMDA ISRARLIYDI

Sarı İbrahim, tüm imkansızlıklara, zorluklara, ihanet dayatmalarına rağmen özgür yaşamda ısrarlıydı. Sarı İbrahim en ufak bir taviz vermeden yaşam ve pratik duruşunda herkese Apocu militanlığının gereklerini gösterdi.

Meşru savunma stratejisi temelinde, öz savunma gibi stratejik ve uzun vadeli halkın kendisini savunması ve örgütlendirilmesinin rolünü bildiğinden, bunun örgütlendirilmesinde en çok çaba harcayan Sarı İbrahim oldu.

Bundan dolayı tüm tasfiyeci ve provokatörlerin hedefi haline geldi. Onu tasfiye edebilmek için her şeyi denediler. Sarı İbrahim, militan çizgisinde asla taviz vermeyen, yalpalamayan, bireysel hesap ve çıkarlara girmeyen, kendisini kaygısızca devrime, halka ve mücadeleye katan, emekçi ve sade bir PKK’li ve gerçek bir Apocu komutandı.

DAHA FAZLA İLERLEMEYİ HEDEFLEDİ

Sarı İbrahim, bir halk öncüsüydü. Girdiği her yeri etkilediği gibi bu etkisi geçmişten günümüze kadar da devam ediyor. Örgütlediği kitle ve ilişkileri günümüzde de Güneybatı ve Amanoslarda çalışmalara katılmakta.

En zor süreçlerde, tarz ve taktikte yaratıcı perspektifleriyle vazgeçilmez bir yoldaştı.

Sarı İbrahim her koşulda daha fazla ilerlemeyi hedef alırdı. Antalya’dan Ege’ye, Marmara’dan Bolu dağlarına kadar gerillacılığı hedefledi, son nefesine kadar da bunun çabasında oldu.

Örgüte sonuna kadar bağlı, hizmeti ve emeği esas alan, mevki ve yetki derdi olmayan, çizgi dışı anlayışlara karşı net tavrı olandı. Özgürlük ideolojisine sonuna kadar bağlı, işbirlikçiliğe ve tasfiyeciliğe karşı tavizsizdi. Önderliğinin amacına kilitlenen, partisine ve örgütüne güvenen, inanan, koruyan, halkına hizmete adayan bir militandı.