Avesta: Türkiye'de Öcalan'sız hiçbir sorun çözülmez

Kürt sorunun çözümünde muhatabın Kürt Halk Önderi Öcalan olduğunu söyleyen KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, tecrit devam ettiği sürece Türkiye'de hiçbir sorunun çözülmeyeceğini belirtti.

Stêrk TV'de yayınlanan özel programa katılan KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. 5 Temmuz'da Türk devletinin saldırısı sonucu şehit düşen Diyar Xerib'i anarak konuşmasına başlayan Avesta, "5 Temmuz'da namertçe bir saldırı sonucu konsey üyemiz heval Diyar Xerib şehit düştü. 21 Mart'ta yine Türk devletinin saldırısı sonucu yoldaşlarımız Sinan, Serhat, Navdar şehit düştü. Diyar, Sinan, Serhat ve Navdar yoldaşların şahsında şehit düşen tüm arkadaşları anıyoruz. Yine Şengal'de yaşanan 73. fermanda hayatını kaybedenleri anıyorum" diye konuştu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecride değinen Avesta, 18 Haziran'dan bu yana görüşme olmadığına dikkat çekti. Açlık grevinin ardından Avukatlarla 4, aile ile de 2 defa görüşmenin sağlandığını hatırlatan Avesta, "Bu sonuç açlık grevi direnişleri sayesinde oldu. Direnişte 8 arkadaşımız şehit düştü. İmralı'daki şiddet ve tecrit dışarıda da Kürt halkına uygulanıyor. Güney'deki saldırıları görüyoruz. Önderlik ile yapılan görüşmelerde AKP-MHP bir taktik geliştirmek istedi ve seçimde bir kez daha halkı kandıracağını düşündü. Fakat Kürt halkı artık onların oyunlarına gelmiyor. Baktılar bu amaçlarına ulaşamadılar görüşmeleri kestiler. Seçimde ortaya çıkan güç aynı tutumu bu süreçte de göstermelidir" ifadelerini kullandı.

‘AKP SEÇİMDE YEDİĞİ DARBENİN ARDINDAN BİR DAHA KENDİNİ TOPARLAMAMALI’

Türk devletinin gün geçtikçe felakete sürüklendiğinin altını çizen Avesta devamla şunları belirtti: "İmralı tecridi kaldırılmadığı süreci, Rêber Apo Kürt sorununun çözümünde muhatap görülmediği sürece ve görüşmeler gerçekleşmediği taktirde Türkiye'de hiçbir sorun çözülmez. Türkiye bir kaosa doğru gidiyor. Yaşanalar gün geçtikçe yeni krizler yaratıyor. Eğer huzurun sağlanması isteniyorsa Rêber Apo'nun bahsettiği noktalar bir an önce belirlenmeli. Şu an AKP-MHP iktidarı zayıflamış durumda. Seçimde yediği darbenin ardından bir daha toparlanmaması lazım. Tecrit de bu tarz ile kırılabilir."

Güney Kürdistan'a yönelik Türk devletinin başlattığı işgal harekatına dikkat çeken Avesta, "Bu saldırı tüm Kürdistan'a yöneliktir. Açlık grevi direnişinin sona ermesinin ardından 27 Mayıs'ta Güney Kürdistan'a dönük geniş çaplı bir işgal operasyonu başladı. Bu saldırılar aralıksız devam ediyor. Güney güçlerin bulunduğu birçok alanın Türk devletine teslim edildiğini biliyoruz. Gerillanın direnişi karşısında şimdiye kadar amaçlarına ulaşamadılar. Amaçları, özgür, irade sahibi, onurlu ve şerefli Kürdü yok etmek.

Şu an Güney'de bulunan birkaç stratejik bölgeyi ele geçirmek istiyorlar. 1997 yılında Türk devleti 'Zap cumhuriyetini yok edeceğim' diye propaganda yapıyordu. Şimdi de aynı kirli propagandayı Kandil üzerinden yapıyorlar. Özgürlük Hareketi şahsında tüm Kürdistan kazanımlarına saldırıyor" diye konuştu.

‘GERİLLALAR SAYESİNDE YÜZ BİNLERCE İNSAN KURTARILDI’

Şengal katliamının 5. yıldönümüne ilişkin konuşan Avesta, "Öncelikle Şengal'de şehit düşenleri anıyorum. Onlar 21. yüzyılda yaşanacak bir trajedinin önünü aldılar. Binlerce insan esir alındı. Birçoğu YPG-YPJ, QSD, YBŞ ve YJŞ güçleri tarafından kurtarıldı. 12 yoldaşımızın direnişi ve mücadelesi ile yüzbinlerce kişi insanlık koridorundan geçirilerek kurtarıldı. Bu 5 yıl içerisinde Şengal ve etrafı kurtarıldı, binlerce insan ülkesine geri döndü. Kendi kurumlarını inşa ettiler. Şengal'deki kazanımlar büyük bedel ve emekle elde edildi. Özellikle baştan sona kadar Mam Zeki Şengali toplumun öncülüğünü yaptı.

Şu an Şengal'in etrafı yeniden sarılmış durumda. Şimdiye kadar kaç defa Türk devleti Şengal'e saldırdı. Yine PKK bahanesi ile saldırıyorum diyor. DAİŞ saldırısı sırasında Güney hükümeti, Irak hükümeti ve Koalisyon güçleri ortada yoktu. Hepsi Êzidî toplumunu yalnız bırakmıştı. Şengal'de hala tehlike var. Kürt halkı buna karşı birliğini güçlendirmelidir. Ferman sona ermedi, şu an beyaz ferman devrede. Her gün yüzlerce genç yurtdışı yollarında yok ediliyor. Göçmen bir toplum her gün bir parçasını kaybeder. Bu yıl Şengallilere düşen sorunluluk çok daha fazladır" diye konuştu.

3 AĞUSTOS'TA HERKES ALANLARA ÇIKMALIDIR

Avrupa Kürt Kadın Hareketi'nin (TJK-E), "Değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk" sloganı ile başlattığı kampanyayı değerlendiren KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sozdar Avesta, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Kadınlar tarafından başlatılan "Değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk" atılımı çok anlamlıdır. Kadınların her zaman ayakta olması lazım. Devamlı bir mücadele olmadığı sürece sonuç alınamaz. 3 Ağustos'ta kitlesel olarak alanlara çıkmalılar.

Şengal'e yönelik saldırıda kadınlar da katliamlara uğradı. 3 Ağustos için başta Êzidî kadınlar olmak üzere tüm kadınlara çağrıda bulunuyoruz. 3 Ağustos'ta nerede olursanız olun başta kadınlar olmak üzere herkes alanlara çıkmalı, faşizme karşı sesini yükseltmelidir. Yine işgalci devletlere yönelik tepkinizi ortaya koyun ve Şengal'e destek olun. Şengal halkı artık kendi statüleri ile yaşasın diyen herkes Şengal toplumuna sahip çıkmalıdır.

Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve tüm insan hakları örgütleri DAİŞ'in elinde olan esirlerin kurtarılması için daha fazla çaba harcamalıdır. Bakur, Başur ve Avrupa'daki kamplarda kalan halkımıza çağrımızdır, artık Şengal'e dönün. Rêber Apo'nun dediği gibi artık özgür ve demokratik Şengal kurulmalıdır. Özgürlük Hareketi olarak bizler her zaman halkımızın yanında olacağız."