Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP), Amed ve ilçelerinde belirlediği belediye eş başkan adaylarının 31 Mart yerel seçim çalışmaları devam ediyor. Ön seçimlerde delege oylamasıyla seçilen eş başkan adayları kendi ilçelerinde yürüttükleri çalışmalar kapsamında halkın taleplerini dinliyor ve nasıl bir belediyecilik yapacaklarını anlatıyor. Bağlar'ın eş başkan adayları Zübeyde Zümrüt ve Zeyat Ceylan da halkı belediye çalışmalarına nasıl katacaklarına ilişkin ANF'ye konuştular.

Siyasi yaşamı boyunca Amed'de çalışma yürüten Zübeyde Zümrüt, kentin ihtiyaçlarını bilme konusunda deneyimli biri olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "Deyim yerindeyse ben Bağlar sokaklarının tozunu yutmuş biriyim. 1994 yılından beridir Bağlar'da çalışma yürüten bir kadın olarak sorunlarının neler olduğunu biliyorum. Kadın ve siyasi kimliğimi Bağlar'da tanıdım. Hem benim, hem de Bağlar'ın birbirimiz üzerinde emekleri var. Oraya aday olmamın nedeni, Bağlar halkı ile birlikte yerel yönetimler konusunda neler yapabiliriz düşüncesinden kaynaklıydı.

Zaten demokratik sistemin ön ayaklarını oluşturmadan, halkçı bir belediyecilik anlayışını oturtmakta çok başarılı olamazsın. Kentli olmanın gerekliliklerinden dolayı, o kentin ya da ilçenin tüm dinamiklerini yönetime katman gerekir. Çünkü halkın temsiliyeti önemlidir. Halka rağmen ne belediyede ne de siyasette başarılı olabilirsin. Bir yerde başarı hedefiniz varsa, halkı katmanız kaçınılmazdır. Halkın düşüncelerini esas alarak birlikte tartışma yürütmeniz lazım. Yapacağınız tüm işler bu temel üzerinden olgunlaşmalı."

'KAYYUM SADECE BİR MEMUR DEĞİL'

Bağlar'ın zor ve kendilerinin de ihmal ettiği bir alan olduğunu vurgulayan Zümrüt, "Bugün Kürdistan'daki tüm belediyeler gasp edilirken, halkın değerleri de bertaraf edildi. Halkla iletişimi olan en küçük bir kurum bile işlevsizleştirildi. Kayyumu sadece oraya atanan bir memur olarak ele almamak lazım. Bu dönemsel bir politikadır. Kayyum atanmayan yerlerde bile bu politika hayata geçirilmeye çalışıldı.

Bağlar kayyum atanan bir belediye değil. Ama mevcut belediye yönetiminin partimizle bir hukukunun olmadığını da Bağlar halkı çok iyi biliyor. Dolayısıyla bizim de asıl işimiz 1 Nisan'dan sonra başlıyor. Bağlar halkıyla oturup tartışmalar yürütmemiz lazım. Kadın ve gençlik merkezli Bağlar'da aciliyet arz eden ihtiyaçlar ne ise bunlar üzerinde yoğunlaşacağız. Halkımızla iletişim sağladığı için kapatılan tüm kurumlarımızı faaliyete geçireceğiz" dedi.

'BELEDİYE HİZMETLERİ ZORUNLUDUR'

Belediye hizmetlerinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Zümrüt, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Kim gelirse gelsin yönetime alt ve üst yapı çalışması, temizlik ve benzeri hizmetleri yapmaya mecburdur. Bunlar zorunlu hizmetlerdir. Ama sosyal projeler ve geleceğe dair istihdam alanlarının nasıl açılacağını da düşünmek zorundadır. Bunları pratiğe geçirmek gerekir. Yine madde bağımlılığı ve fuhuş gibi problemlerle nasıl bir mücadele yönteminin esas alınacağı da belirlenmelidir. Tabi bunların hepsini Bağlar halkıyla birlikte tartışarak çözeceğiz. Yine kadına şiddet gibi toplumsal sorunlar da belediyenin işidir.

Bunlarla da mücadele edeceğiz. Bu sorunları çözerken de mutlaka bir daha tekrarlanmamasını sağlayacak adımlar atmamız gerekecek. Bizim tüm bunlara dair ciddi bir perspektife sahip olan yaklaşık 20 yıllık belediyecilik deneyimimiz var. Güçlü bir potansiyele sahip olan yerel yönetimlerimizin tüm bu sorunları nasıl yaşamsallaştıracağı önemlidir. Çözebileceğiniz sorunları çözersiniz ama gücünüzü aşacak çözümlerde varsa halkı buna ikna etmek lazım. 'Biz bunu da çözeriz' deyip umut vermemek gerekir. Bu noktada halkla olan temasın önemi ortaya çıkıyor. İletişim çok mühimdir. Halkla olan iletişimi ve teması iyi oturtmak gerekiyor."

'TOPLUM, ÖZNEDİR'

Neden Bağlar'dan aday olduğuna ilişkin konuşan Zeyat Ceylan ise, şunları belirtti: "Ben 21 yıldır Amed'de yaşıyorum ve genelde emek örgütleri ve sendikalarda çalışma yürüttüm. Tabi siyasetten de kopuk değildik. Siyaseti tarif ederken de sadece belli başlı kimi kesimlerin işi olmaması olarak tarifliyorum. Herkes siyaset yapmalı ve toplumun kendisi siyasetini yürütmelidir. Çünkü kimse toplumdan daha çok toplumun sorunlarını bilmez. Yine hiç kimse toplumun kendisinden daha fazla topluma cevap olamaz.

Bizim gibi toplumun sorumluluğunu yüklenenler, bu süreci biraz daha kolaylamış oluyorlar. Ama ne olursa olsun özne toplumun kendisidir. Bu zor süreçte herhangi bir sıfata sahip olmak ya da belediye eş başkanı olmak için değil, elimin taşın altına koymak için aday oldum. Yapabileceğim bir hizmet ve görev olabilir mi duygusuyla irademi partime ve komisyonlara teslim ettim."

'BAĞLAR'DA MAĞDURİYETLER DEVAM EDİYOR'

18 yıldır Bağlar'da yaşadığını ifade eden Ceylan, "Newroz, seçim ve belirli diğer günlerde Amed'in tüm ilçelerinde de çalışma yürüttüm. Ama en çok Bağlar'da yaşamam ve çalışma yürütmem sebebiyle bu ilçeyi daha yakından tanıyorum. O yüzden de Bağlar'ın problemleri ve halkın nasıl yaşadığına dair bilgim var. Bağlar toplumun olumlu ve olumsuz durumlarını yıllardır gözlemliyorum. Değil ki sorumluluk sahibi olayım diye, zaten o zamanlar da hizmet ediyorduk ve bu bilgiler bize lazımdı.

Bağlar, sakinleri bakımından Amed'in en büyük ilçesidir. 90'lı yıllardaki kirli savaşta Kürdistan'da gelişmesiyle en çok göç alan ilçelerden biri Bağlar oldu. Dolayısıyla bu ilçenin ekonomik sorunları gün geçtikçe büyüdü. Diğer ilçelere göre yoksulluk oranı çok yükseklerde. İktidarlardan tarafından en çok mağdur edilmiş ilçelerden biri de Bağlar'dır. Bu mağduriyet halen de devam ediyor" diye belirtti.

'KENTİN KİMLİĞİ OLMALI'

Bağlar halkı ile kuracakları iletişimin önemli olduğuna değinen Ceylan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Bizler eskiden 'halk adına' diye başlayan cümleler kurardık. Ama artık 'halk ile birlikte' diye başlayan cümleler kurmamız gerekiyor. Sebep ne olursa olsun halktan uzaklaştın mı zayıflarsın. Ama halk ile birlikte hareket edersen tıkanıklık söz konusu olmaz. Halkın tespitleri, talepleri ve esaslarına göre adım atacağız. Öyle bir belediyecilik anlayışı ile hareket edeceğiz ki kentin, mimarisinin ve sokağının kimlik sahibi olacağı bir anlayış olacaktır. Zaten bir emek vardı şimdiye kadar ama bu emeğin daha da devam ederek bir sonuca ulaşması gerekiyor. Öyle bir ilçe düşünün ki çocukların, kadınların, dezavantajlıların rahat edebileceği bir belediyecilikle yönetilsin. Bizim de amacımız bu olacak.

Bunun için de güçlü bir perspektif ve derin bir mücadeleyi esas almamız gerekecek. Köyleri, beldeleri, ilçeleri yaşanacak düzeye getirmek gerekiyor. Zaten kapitalizm metropol kentlerde büyüyor ve yutuyor. Ama biz demokratik toplum bunu yapmıyor. Ekolojik yaşamı esas alarak buna göre pratik sergiliyor. Ben inanıyorum bu halkın sorunları sadece hizmet değil. Bugün bu halkın tecrit diye bir sorunu var. Bunu sanki bir kişiye uygulanmış gibi algılatıyorlar ama bir halkın, özgürlüğün ve barışın tecrit altına alınmasıdır. Yine zindanların durumu ortadadır ve toplumun bunlara karşı tavır koyması lazım."

ZÜBEYDE ZÜMRÜT KİMDİR?

1967 yılında Bingöl'ün genç ilçesinde doğan Zümrüt, 12 Eylül Askeri Darbesi'ndan sonra ailesiyle birlikte Çukurova'ya göç etmek zorunda kaldı. Şu anda da ailesinin çoğu Çukurova'da bulunan Zümrüt, 1986 yılında tekrar Amed'e dönerek siyasi faaliyetlerde yer aldı. Zümrüt, 1994 yılında çalışmalarını Bağlar ilçesinde devam ettirerek, Kürt siyasetinin kadın kollarının kuruluşunda aktif rol oynadı. DEHAP, HADEP, DTP ve BDP'da farklı görevde yer alan Zümrüt, 2012 yılında BDP'nin Amed il eş başkanlığı yaptı. Zümrüt, bir süre cezaevinde kaldıktan HDP'nin Parti Meclisi'nde ve Merkez Yürütme Kurulu'nda görev yaptı.

ZEYAT CEYLAN KİMDİR?

Zeyat Ceylan, 1968 yılında Amed'in Hazro ilçesinde dünyaya geldi. İlkokul ve ortaokul öğrenimini Hazro, Amed ve Silvan'ın bir köyünde tamamlayan Ceylan, üniversiteyi Siirt'de sınıf öğretmenliği bölümünü okuyarak bitirdi. Ceylan, üniversiteyi bitirdikten sonra 2 yıl Şırnak'ta öğretmenlik yaptı. 1998 yılında Amed'e gelen Ceylan, burada bir yandan öğretmenliğe devam ederken, bir yandan da Kürtçeyi geliştirme ve öğretme çalışmalarında yer aldı. Kurdî-Der, Eğitim-Sen gibi kurum ve sendikalarda aktif rol oynayan Ceylan, 2016 yılında yayımlanan KHK'lerle ihraç olduktan sonra dil çalışmalarına profesyonel anlamda devam etti.