Dr. Osman: Öcalan'a özgürlük kampanyası daha güçlü yürütülmeli

Kürt siyasetçi Dr. Mehmûd Osman, "Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için "Öcalan'a özgürlük kampanyası" uluslararası alanda daha da güçlü yürütülmeli" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik 9 Ekim 1998 yılında gerçekleşen komplonun üzerinden 20 yıl geçti. Kürt siyasetçi Dr. Mehmûd Osman 9 Ekim Uluslararası Komplo'nun yıl dönümüne ilişkin ANF'ye değerlendirmelerde bulundu. Kürt Halk Önderi Öcalan ile nasıl tanıştıkları anlatan Dr. Osman, "Arkadaşlığımız ve dostluğumuz 70, 80'li yıllarda Suriye'de başladı. Öcalan Suriye'deyken birkaç defa birbirimizi görmüştük.

O'nunla güçlü bir arkadaşlık ve dostluk ilişkimiz vardı. Öcalan mücadeleci biriydi ve sürdürdüğü mücadele ile Kürt sorununu çözecek güçteydi. O döneme kadar kimse Kürtlerin olduğunu biliyor muydu? Öcalan sayesinde herkes Kürtleri tanıdı" diye konuştu. Türk hükümetinin Kürt sorununa yaklaşımına dikkat çeken Dr. Osman, Türkiye'de bugüne kadar kurulan hiçbir hükümetin Kürtlerin varlığını kabul etmediğini hatırlattı.

PKK DİĞER PARTİ VE HAREKETLERDEN FARKLI

Kürt mücadelesinde yer alan herkesin Türk devleti tarafından "terörist" olarak adlandırıldığını kaydeden Dr. Osman konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Böyle bir ortamda Kürtler varlığını, kimliğini ve kültürünü inkar eden bir devlete karşı savaşmak ve mücadele etmek durumunda kaldı. Burada PKK'nin rolü çok büyük. PKK Kürtler adına savaşan diğer tüm parti ve hareketlerden farklı, büyük bir rol ve misyona sahip."

Kürt Halk Önderi Öcalan'ın çok önemli bir misyona sahip olduğunu söyleyen Dr. Osman, "Öcalan'ın rolü unutulmamalı. Öcalan halkı örgütleyip, Kürt davası için mücadele etmelerini sağladı. Öcalan sadece Bakur'da değil, Başûr, Rojava ve Rojhilat için de çalışmalar yürüttü" şeklinde konuştu.

ABD VE AVRUPA KÜRTLERİ BİR ULUS OLARAK KABUL ETMİYORLAR

Kürt halkına karşı yürütülen savaşta Amerika ve Türkiye'nin ortaklığını işaret eden Dr. Osman şöyle devam etti: "Türkiye NATO üyesi olduğu için Amerika, Türk devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşta Türkiye ile işbirliği yapıyor. İşbirlikleri bugün de sürüyor. Amerika dışında Avrupa ülkeleri de bu savaşta Türkiye'ye destek veriyor. Kürt sorunu Avrupa ile Amerika'nın programında yok, çünkü Kürtleri bir ulus olarak görmüyor ve değerlendirmiyorlar."

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik gerçekleşen 9 Ekim Komplosu'nun 20. yıl dönümünü değerlendiren Dr. Osman, "Öcalan 20 yıldır suçsuz yere İmralı Adası'nda tecrit altında tutuluyor. O'nun tek 'suçu' halkını savunmaktı. Uluslararası toplumun komplo ve tecride karşı suskunlukları doğru ve hukuki değil. Bundan da anlaşılıyor ki Avrupa devletleri Türk devletinin terör estirmesine destek veriyor" ifadelerini kullandı.

KÜRTLER VARLIKLARI İÇİN SAVAŞIYOR

Kürtlerin "terörist" olarak adlandırıldığını tekrar eden Dr. Osman, "Kürtler, Türk devletinin saldırılarına karşı haklarını savunuyor. Kürt Halk Önderi Öcalan ve Kürt Özgürlük Hareketi daha fazla kanın dökülmemesi için barış istiyor. Bunun için sayın Öcalan, onlarca kez tek taraflı ateşkes ilan etti. Ama maalesef Türk devleti bu çağrılara kulak vermedi. Öcalan Kürt sorununu çözümüne ilişkin "Eğer devlet isterse 6 ay içerisinde Kürt sorunu barışçıl yollarla çözülür" demişti. Fakat, Türk devleti bu çağrıya da karşılık vermedi. Her tarafta Kürtlerle savaşıyor. Her gün Kandil ve Şengal'ı tehdit ediyor" dedi.

Kürt siyasetçi Dr. Mehmûd Osman, son olarak Kürt Halk Önderi Öcalan'ın özgürlüğü için yürütülen kampanyanın daha da güçlendirilmesi gerektiğini belirterek konuşmasını şu çağrı ile sonlandırdı: "Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için "Öcalan'a özgürlük kampanyası" uluslararası alanda daha da güçlü yürütülmeli. Türkiye'de şunu bilmeli Kürt sorununu ancak Öcalan çözer. Eğer barış istemiyorlarsa PKK karşısında 40 yıldır sürdürdüğü savaşa ve ne sonuç elde ettiğine baksın."