Gever’de konuşan Temelli: Artık tecrit son bulmalıdır

Gever’de konuşan HDP Eş Başkanı Sezai Temelli: Öcalan'ın sesi barışın sesidir. Artık tecrit son bulmalıdır. Bunu başardığımızda göreceksiniz bu ülkeye de Ortadoğu’ya da dünyaya da barış gelecek.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Sezai Temelli ve beraberindeki heyet, Hakkari ziyaretinin ardından Gever ilçesine geçti. İlçe girişinde karşılanan HDP’liler konvoy eşliğinde parti binasına geçti. Burada bir konuşma yapan Temelli, “Burada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Çünkü burada öyle bir duygu var ki bunu solumak gerek, öyle bir direnç var ki katılmak gerek. Buna omuz vermek gerek. Omuz omuzayız, buradayız, yan yanayız” dedi.

Gever’e eksik vekille geldiklerini söyleyen Temelli, devletin kendi Anayasası’nı ihlal ederek Leyla Güven’i tutuklu tuttuğunu belirtti. Temelli, “Bunların bu yöre insanına reva gördüğü ya yolsuzluk ya savaş ya zulümdür. Bunların arasına sıkışmış bir halk var. Bu denli şiddetiyle zulüm devam ederken iktidar halen nefret söylemine devam ediyor. Erdoğan her ağzını açtığında HDP’yi, bölgede yaşayan insanları suçluyor. Kürt düşmanlığı üzerine siyaset yaparak iktidarda kalmaya çalışıyor. Bildikleri bu. Oysa biz HDP olarak tüm bu düşmanlığa karşı, demokrasi ve barışın sesi olduk. Kimseye düşmanlık yapmadık. Beraber yaşanılacağının bilinciyle partimizi böyle var ettik. Böyle var etmeye devam edeceğiz. Biz asla ve asla barış mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Barışın sesini kısmak için arkadaşlarının cezaevlerine konulduğunu belirten Temelli şöyle konuştu: “Öcalan’ın sesi barışın sesidir. Bunu da bize tehdit unsuru olarak kullanıyorlar. Unutturmaya çalıştıkları hafızayı her gün her gün hatırlatacağız. 2013 Amed Newroz’unda Sayın Öcalan’ın bir mektubu okundu. Herkesi barışa çağırıyordu. Yol haritası belirliyordu ve bu yol haritasının teminatını da bizzat kendisi veriyordu. Bu sürece en fazla katkıyı HDP ve bileşenleri verdi. Bu sürece fedakarlık yaptılar bu sorumluluğu yüklendiler diye onlarda cezaevindeler. Bu ülkeye barış ve demokrasi gelsin diye bu sorumluluğu yüklüyoruz. Ama AKP o dönem çöktürme planını devreye aldı. Öcalan AKP’nin samimiyetsiz olduğunu aktardı. Bu ülkenin bütün halkları insanları bir araya gelecek birlikte çözüm arayacak. Tüm demokrasi güçleri, emekçiler ve başta kadınlar anneler sorumluluk alacak yan yana gelecek hep birlikte bu kapalı demokratik çözüm yolunu hepimiz açacağız. Onun için ilk adım tecridin kaldırılmasıdır. Artık tecrit son bulmalıdır. Bunu başardığımız sürece göreceksiniz bu ülkeye de Ortadoğu’ya da dünyaya da barış gelecek.”

‘AKP İÇİN İKTİDARDA KALMAK, SİLAHLANMADIR’

AKP’nin “İktidarda daha fazla nasıl kalırım” hesabı yaptığını söyleyen Temelli, iktidarda daha fazla kalmanın onlar için silahlanma demek olduğunu vurguladı. Temelli, şöyle devam etti: “İHA üretmek demek, beton yatırımlar demek, hazine arazilerini bu şirketlere peşkeş çekmek demek. İktidarda daha fazla kalmak demek İdlib’deki çetelere güç vermektir. Bu halklar artık bu gidişata son vermelidir. Bu coğrafyada kim varsa hangi kimlikle yaşıyorsa yan yana gelmelidir. Bu iktidara ve sermayeye karşı gücümüzü birleştirmeliyiz. Eğer hala biz bu iktidarın önümüze koyduğu tuzaklarda sıkışıp kalacaksak çok daha fazla acı çekeceğiz. Türk ve Kürt annelerinin de bu acıya son vermelerinin yolu bu acıları yaratanlara karşı yan yana gelmelerinden geçiyor. Bizim aramıza bunların girmesine izin vermeyelim. Hep birlikte bu ceberut iktidara karşı barışın sesi olalım, anaların sesi olalım.”

Bölge coğrafyasında bir kayyum utancı yaşandığını dile getiren Temelli, “Belediye binası önünde silahlı güvenlik güçleri barikat kurmuş. Belediye binası önünde neden güvenlik kurulur? Halk belediye binasına giremiyorsa o belediye neye yarar? Sanırsın ki orası bir karakol, bir garnizon, bir devlet güvenlik kurumu. Bu zihniyetle bütün etrafı kuşatmışlar. Bu ülke, devlet için utançtır. En kötü devlet bile halka hizmet için kamu binaları sağlar, insanların oraya gitmesine olanak veriyor. Bu kayyumlar halka hizmet için orada değiller. Bu kayyumlar Hakkari’de, Gever’de, Amed’de, Van’da bu iktidarın faaliyetlerini yerine getiriyorlar. Bu belediyelerin borcu yoktu. Bütün kayyumlar şu anda yolsuzluğa bulaşmış, halka da hizmet vermiyorlar. Bunun çözümü önümüzdeki yerel seçimlerdir. Bu kayyumları hep beraber süpürüp atacağız bu coğrafyadan. Bir süpüreceğiz ki bir daha geri gelemeyecekler. Bizim için seçimler siyasi irademizin iktidara gelmesidir. Yerel seçimlerde bu irade yeniden iktidara gelecek. Bunu bildikleri için korkuyorlar. Bunlar kayyum işini o denli abarttılar ki kendi belediyelerini de görevden aldı. Böylelikle Türkiye’de ki seçmenlerin yüzde 60’ının iradesi gasp edilmiştir. Bu ülkeye demokrasiyi yerel seçimlerde getirmek için en güçlü adımı hep birlikte atacağız” diye konuştu.

Brunson olayını da hatırlatan Temelli, yargıçlara da kayyum atandığını söyledi.

Gever’de 33 muhtarın görevden alındığını kaydeden Temelli şunları söyledi: “Bu muhtarlar terör örgütüyle iltisaklıymış. Bir de bu iltisak sözcüğü bize musallat oldu. İltisaklı olduğu söyleyen 150 bin insanı OHAL’de işinden ettiler. Şimdide 236 muhtar terör örgütü ile iltisaklı olduğu için görevden alındılar. Her şey terörle iltisaklı. Terör nedir? Terörle Mücadele Kanunudur. Bu kanun tüm toplumu terörize ediyor. Bu kanunu okuduğunuzda her an terör örgütü propagandası, üyesi olabilirsiniz. Devlet her korktuğunda halkın üzerinde sallanan Demokles’in kılıcı gibi terörle mücadele kanununu sallıyor. İktidarın marifeti budur. Elinden başka bir şey gelemez durumdadır. Bundan kurtulma zamanı gelmiştir. Bizi bekleyen dağ gibi sorun var, bizi bekleyen Kürt sorunu var. Hani diyor ya 'Kürt sorunu yoktur.’ Kürt sorunu vardır. Bakın ekonomiye, topluma her yer sorun yumağına dönmüş. Hangi kapıyı çalsanız o kapıyı açan derdinden, sorunlarından bahseder. Her yerde yoksulluk, açlık. Bu ülke buna mı layık? Bu ülke tarımı, bilimi, geleceğe yapacağı sosyal nitelikli yatırımlarla anılırken şimdi ülke cehenneme dönmüş durumda. Varsa yoksa şiddet, varsa yoksa savaş.”

‘HAYVANCILIK, TARIMCILIK BİTİRİLDİ’

Hakkari’nin bir rekoru olduğunu bunun da işsizlik rekoru olduğunu kaydeden Temelli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünyada size yetişebilecek bir ülke yok. Yüzde 70 işsizlik var. Zulüm budur, şiddet budur. İnsanları geçim kaynağından yoksun bırakmak, insanların geleceğini yok etmek budur. Hakkari’nin geçim ve işsizlik sorunu çözümsüz bir sorun mu? Devletin ve iktidarın yanlış politikaları yüzünden Hakkari açlığa mahkum ediliyor, işsizliğe mahkum ediliyor. Neden bu halk iradesine sahip çıkıyor. Bu halk kendi kimliğini, inancını, anadilini korumak istiyor. Öyle de olacak. Yerel demokrasiyi var ederken tam bu haklara da sahip olacağız. Bu haklara sahip olmak demek Kürt sorununun da çözümü, iktisadi sorununda çözümü demek. Esendere kapısı neden kapalı? Bu ticareti neden yasaklıyorsun. Yasaklıyor çünkü derdi bu halkın geçimi değil, kendi iktidarıdır. Onun içinde bu kapıyı kapatıp insanları bu hale iterken devletin bütçesinden kendisine büyük pay ayırıyor. 2018 bütçesi 2019’a giderken Cumhurbaşkanlığı bütçesi 3 kat arttırılıyor. Neden? yeni saraylar yapmak, zenginliğe zenginlik katmak için. Hakkari halkı yoksulmuş; 'onlar terörist' diyorlar. Bir bakıyorsun ormanlar yanıyor sonra yayla yasakları koyuyor. Burada hayvancılığı, tarımı bitiriyorlar, gidip et ithal ediyorlar. O etler de şarbonlu. Bu zulüm şiddet terör değilse nedir. Bu coğrafyadaki hayvancılık çok kıymetli. Bu doğayı korumamız gerekiyor. Yerel demokrasiden kastımız budur. Biz yönetirsek ancak bu zenginliği koruruz. Biz yönetemezsek yönetenlerin ortaya koyduğu tablo budur.”

Çözümün demokrasi ve barış olduğunu vurgulayan Temelli, “Bunun çözümü ise önümüzdeki süreçte ayrılıkları, gayrilikleri bir kenara bırakarak, farklılıklarımızdan güç alarak, bu gücü örgütlülüğe çevirerek güçlenmektir. Hepimiz bu halkın rehberliğine muhtacız. Sizin iradeniz, kararlılığınızla biz yol alıyoruz. Herkes yan yana gelerek bu örgütlülüğe güç vermelidir. Bizde geçmiş ve gelecek arasında köprüler vardır. İlçe ve il binalarımızda hep birlikte bu geleceği sizle birlikte örmek istiyoruz. Hep beraber demokratik cumhuriyeti var edelim. Bunu başarabiliriz. Bunu 7 Haziran, 1 Kasım, 24 Haziran’da gösterdik bunu 2019 Mart’ındaki yerel seçimlerde de gösterelim. Geleceğimize hep birlikte sahip çıkacağız. Yerellerde yerel demokrasiyi vaat eden bir adım attığımız da bu tekçi anlayış, saray anlayışı yıkılıp gidecektir” dedi.

Ardından Temelli ve beraberindekiler Gever esnafını ziyaret etti.