Kalkan: Onlar birer inanç abidesiydiler

21 Mart’ta şehit düşen Ali Aktaş, Emrullah Dursun, Mikail Özdemir, Vehip Tekin ve Celal Öztürk’ü anan PKK Yürütme Komitesi Duran Kalkan, onların birer inanç abidesi olduğunu söyledi.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Türk devletinin 21 Mart’ta KCK Dışilişkiler Komitesi’ni hedef alan hava saldırısında şehit düşen Sinanê Sor (Ali Aktaş), Serhat Amanos (Emrullah Dursun), Navdar Sinegir (Mikail Özdemir), Serhat Şafak (Vehip Tekin) ve Şiyar Faraşin’i (Celal Öztürk) anlatarak, “Anılarını da daha büyük bilince, güce, örgütlülüğe ve mücadeleye dönüştürmeyi kesinlikle bileceğiz. Bilinç ve örgütlülüğümüzü, dolayısıyla çalışma ve eylem kapasitemizi geliştireceğiz. Yeni mücadele yılını, bu yoldaşların intikam yılı olarak ifade ettik” dedi.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Newroz şehitlerini, şehadet biçimlerini ve mücadele içerisinde nasıl yaşatılmaları gerektiğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu:

BİLİNÇLİ, PLANLI VE ÖRGÜTLÜ SALDIRI

“Faşist düşman, son dönemlerde istihbarata dayalı olarak, yerel güçlerden de destek almak temelinde saldırı yürütüyor. İlk örneğini Ağustos 2018’de Şengal’de yaşadık. Zeki yoldaşa dönük son derece bilinçli, planlı alçakça saldırı yaptılar. Şimdi Newroz’da Dışilişkiler Komitemize yöneltilen saldırı da benzer biçimdeydi. En son PKK Merkez Komite Üyesi, KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Helmet yoldaşa dönük son derece bilinçli, planlı, örgütlü bir katliam saldırısında bulundular. Bunların, AKP-MHP faşist soykırımcı, sömürgeci zihniyetinin son derece örgütlü, planlı saldırısı olduğunu biliyoruz.

Nerede bir devrimci gelişme oluyor; Kürt bilinci, demokratik ruhu gelişme kaydediyorsa oraya saldırıyor, mevcut gelişmeleri engellemek istiyorlar. Şengal’de DAİŞ soykırımının önlenmesi, Êzîdî toplumunun örgütlenerek, kendi öz savunması temelinde özgürce yaşar hale gelmesinde en çok emeği geçen yoldaşa saldırdılar. Zeki yoldaşın katledilmesi kesinlikle bu temeldeydi ve amaç açıktı. Êzîdîleri bu duruma getirmekten dolayı sorumlu gördüler. Aslında katledilen Zeki yoldaş, katledilmeye çalışılan Êzîdîlikti. Êzîdî toplumunun varlığına, özgürlüğüne, yaşamına saldırdılar. Şimdi Kandil’de Newroz’da 5 yoldaşımıza, yine bu ay başında Güney Kürdistan’ın yiğit evladı, Önder Apo’nun sadık öğrencisi Helmet yoldaşa yöneltilen saldırılar da benzerdi. Son derece bilinçli, planlı, örgütlü saldırılardı.

YERELDEN GÜÇ, DESTEK ALIYOR

Buna hizmet edenlerin varlığını görmemiz lazım. TC, MİT’in bu saldırılarda daha etkin olduğunu açıkladı. Biz daha önce de ifade ettik; Güney Kürdistan yönetiminin, KDP ve YNK yönetiminin sorumluluğu var. Onlardan güç destek almazsa MİT Kandil’de bu saldırıları örgütleyemez. Güney Kürdistan’da bu kadar rahat hareket edip güç alması sonucunda bunları yapıyor. Güney toplumundan da destek buluyor. Bunu anlamak istiyorduk aslında, bu vesileyle bir kere daha sormak istiyoruz; bilinçli, planlı anlaşmalar temelinde mi yapılıyor, yoksa onların içinde MİT’e ajanlık yapanlar mı var? Bilmek istiyoruz. Güney Kürdistan yönetimi ile KDP ve YNK yönetimleri, TC ile tümden ortaktılar ve birlikte bunları planladılar, demiyoruz. Belki kendi içlerinde de MİT’in gizli örgütlülüğü var, onlarla gizli işbirlikçilik yapanlar vardır. Belki KDP, YNK istihbaratları içerisinde MİT ajanlığı yapanlar vardır. Böyle olanların varlığını biliyoruz, elimizde bilgiler var. Kendi içlerinde MİT’in örgütlenmesi olduğunu bu güçlere ifade de ettik. MİT’in ipliğini pazara çıkarmış durumdayız. Güney Kürdistan’da nasıl bir örgütlenmeye sahip olduğunu da belli düzeyde biliyoruz. Dolayısıyla eğer böyleyse bu güçlerin de tavır almaları gerekiyor, karşı çıkmaları lazım. MİT’e ajanlık yapanları, kendi içlerinde temizlemeleri gerekli, en önemlisi de siyasi, askeri tutum almaları lazım.

ANLAMAK İSTİYORUZ, CEVAP BEKLİYORUZ

Güney Kürdistan’ı bu kadar TC saldırısına açmalarının hiçbir anlamı, gerekçesi yok. Bunun korkulacak bir yanı da yok. kendi hukuki haklarıdır, istedikleri gibi karşı çıkabilirler. TC’nin, özellikle AKP-MHP faşizminin kendilerine yapabileceği hiçbir şey yok. Kürtler birlik olsalar, bugün Ortadoğu’nun en büyük gücü olurlar, hiç kimseye muhtaç olmadan kesinlikle yaşayabilirler. Bu bakımdan hala durumu net anlamak istiyoruz, cevap bekliyoruz, söz konusu güçlerin, sorumluluğu olan güçlerin tutum açıklamalarını istiyoruz. Başka türlü yaklaşamayız, bu kadar Kürdistan doğasının tahrip edilmesine, işgale, katliama göz yumamayız. Bunlar da olabilir diyemeyiz. Hiçbir Kürt, Kürt yurtseveri, demokratı, siyasetçisi, aydını diyemez. Bunun Kürtlükle bağdaşır hiçbir yanı yoktur. O bakımdan öncelikle bu yoldaşların anılarına sahip çıkmak, gerçekleri daha iyi açığa çıkartmak, bilincine varmak, bu temelde suçluları ortaya çıkartıp hesap sormayı bilmektir.

Bu bakımdan da ilgili tüm güçlere, gerçekleri birlikte açığa çıkartıp, suçlulardan beraber hesap sorma çağrısı yapıyoruz. Yoksa PKK kendi başına da yapabilir, buna gücü var, tarihi hesap sorma hareketidir. Bedeli neyse ödüyor da zaten. Buna baştan itibaren cesaret etti, bu fedakarlığı gösterdi, bunun bedelini üstlendi. Kendi gücüyle yaptı, şimdi de yapar fakat biz istiyoruz ki; birlikte yapalım, ortak tutum olsun. Birlikte karar verelim, suçu da hakikati de birlikte açığa çıkartalım, suçu mahkum ederken, hakikatte ulusal demokratik yaşamda, çizgide birleşelim, ortaklaşalım. Birlikte bu yaşamı sürdürelim. Bu binlerce yıllık halkımızın özlemidir, yüzlerce yıllık yürütülen mücadelenin gereğidir. Verdiğimiz on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca şehidin özlemi, istemidir, emridir aynı zamanda. En sonra Newroz şehitlerimizin emridir. Helmet yoldaşın emridir, bunların gereğini istiyoruz ki birlikte yerine getirelim. Bu değerli şehitlerimizin anılarını böyle bir netleşmiş, gelişmiş özgürlük mücadelesinde yaşatalım. Biz bunda Hareket olarak kararlıyız. Şehitlerimizin yoldaşları olarak, gerçekleri açığa çıkartmakta, suçlulardan hesap sormakta, şehitlerimizin anılarını daha büyük örgütlenmeye ve mücadeleye dönüştürüp, özgür yaşama kavuşturmakta kararlıyız. Bu çizgide hareket edeceğiz, bu yoldaşlara yakışanın da bu olduğunu kesinlikle biiyoruz.

BÜYÜK MİLİTAN, KAHRAMAN KİŞİLİKTİ

Sinan yoldaş, daha PKK kurulurken ilişkilenen, 78’lerde katılan, Mardin/Kızıltepe’nin çok değerli bir genciydi, evladıydı. Genç yaşta gerçeği gördü; Önder Apo, PKK, Kürt’ün varlık ve özgürlük gerçeğini gördü. Bu hakikate inandı, iman getirdi, buna tüm gücüyle bağlandı ve 40 yılı aşkın süre bu uğurda Kürdistan’ın dört bir yanında, her türlü mücadele içerisinde, her türlü engeli ve zorluğu aşma anlamında büyük ve tarihi bir mücadele verdi. Büyük militan, kahraman kişilik ortaya çıkardı.

Lübnan-Filistin sahasında eğitim gördü, Filistin direnişine katıldı, Arap halkı ile Kürt halkının demokratik ittifakının kuruluşunda yer aldı. Uzun süre Botan gerillacılığı yaptı. Ömrü gerillacılıkla geçti. Savaşçılıktan, tim komutanlığından, eyalet komutanlığına kadar her düzeyde görev yürüttü. Başta Botan olmak üzere, Zagros, Behdinan diğer birçok Kürdistan sahasında gerillacılık yaptı. Hiç imkanların olmadığı, bilincinden, yüreğinden ve elindeki tüfeğinden başka hiçbir güce sahip bulunmadığı ortamlarda faşist, soykırımcı, sömürgeci düşman saldırılarına karşı özgürlük ve varlık mücadelsini kahramanca yürüttü. Agitlerin, Beritanların, Zilanların, Erdalların yoldaşı oldu. Yüzlerce binlerce kahraman şehidimize yoldaşlık yaptı.

DEVRİM EMEKÇİSİ BİR KOMUTANDI

Yaz kış demedi, gece gündüz demedi, en zor ortamlarda, karda kışta gerillayı var edebilmek, geliştirebilmek, Kürt toplumunu, gencini kadının özgürleştirebilmek, özgürlük mücadelesine çekebilmek için her türlü çabayı yürüttü. Büyük bir savaşçı, çok dayanıklı bir kişilikti, devrim emekçisiydi, büyük komutandı. Coğrafya ile birleşebilen, halkla kaynaşabilen, sorunlara çözüm, çare bulabilen; zorlukları yenmeyi, engelleri aşmayı bilen; büyük bir direncin, cesaretin, inancın sahibiydi. Bunlar olmasaydı Sinan yoldaşı kim yürütebilirdi. Bu kadar nasıl dayanabilirdi. Tıpkı Sari İbrahimler gibiydi, en zor ortamlarda, en zor dönemlerde gerilla savaşımı içerisinde oldu.

HİÇBİR ZORLUK VE ENGEL TANIMADI

Önder Apo’nun verdiklerini hayata geçirmek için hiçbir zorluk ve engel tanımadı. Hiçbir düşman saldırısından geri çekilmedi, ürkmedi, tam tersine her zaman düşmanın üzerine gitti, dik, onurlu durdu. Gerilla çizgisindeki özgür yaşamı, fedai militanlığı, her koşulda derinleştirdi, geliştirdi. Partimizin çok değerli bir savaşçısı, militanı, komutanı olarak büyük hizmetlerde, emeklerde bulundu. Gerilla dışında da çalışmalar yürüttü, halk çalışmaları yaptı, kitle ilişkileri iyiydi, Botan’da, Behdinan’da tanımayan yoktur. Sinan yoldaşın ilişki kurmadığı insan yoktur, sadece Kürdistan’da da kalmadı, yurt dışı çalışmalarına da katıldı. Birçok alanda uzun süre halk çalışmaları yürüttü. Kürt insanlarını, özgürlük ve demokrasi çizgisinde bilinçlendirmeye, örgütlemeye çaba harcadı. Hiçbir zaman durmadı, yorulmadı, usanmadı, en son PKK’nin ve KCK’nin maliye çalışmalarını yürütüyordu.

Rubar arkadaşa yoldaşlık etti, çalışma arkadaşlığı yaptı, maliye komitemizin çok değerli bir üyesi, çalışanı olarak görev yürütüyordu. Ki Rubarlarla, Halillerle, Muratlarla birlikte özgür yaşam değerlerini geliştirmek, korumak, doğru kullanmak için elinden gelen her türlü çabayı harcadı. Ömrünün 41 yılını bu büyük savaşıma verdi. Böyleleri halkların tarihinde azdır, özgürlük mücadelesi tarihinde azdır, Kürdistan tarihinde yok denecek kadar az. KürT’ün olumsuz tarihini yenen Önder Apo gerçekliğidir. Hiçbir zaman bu kadar uzun süreye yayılmış bir önderlik yürüyüşünü hiç kimse gerçekleştiremedi. Önder Apo ilk defa bunu gerçekleştirdi ve bu büyük birikimi ortaya çıkardı.

ÖNDER APO’NUN İYİ BİR ÖĞRENCİSİ

Sinan yoldaş, Önder Apo’nun iyi bir öğrencisi, izleyicisi, militanı olduğunu gösterdi. Hiçbir engel tanımadan, durmadan, usanmadan, yüzlerce eyleme girerek, defalarca zorluklar yaşayarak, badireler atlatarak ama 41 yıl hizmet edip bu büyük devrimci birikimin yaratılmasında yer aldı. Bunun gücünü, cesaretini, fedakarlığını, inancını gösterdi. Buna sadık kaldı, böylece pKK militanlığının, PKK’de somutlaşan özgürlük değerlerine bağlılığın, sadakatin, özgürlük değer birikiminin timsali oldu. Aslında onu en üst düzeyde temsil etti.

HER TÜRLÜ GÖREV VE SORUMLULUK

Serhat Varto yoldaş, 91’de gerilla saflarına Varto’dan kopup gelerek, Serhat’ın yurtseverliğini, devrimciliğini bağrında taşıyan bir devrimci militan olarak katılım gösterdi. Uzun yıllar gerillada her türlü görev ve sorumlulukta bulundu. En zor koşullarda gerilla mücadelesi içerisinde aktif bir biçimde yer aldı. Savaşçılıktan eyalet komutanlığına kadar bütün görevlerde bulundu.

İdeolojik, siyasi, kitle çalışmaları yürüttü. Kürdistan’da çalıştı. o da Sinan yoldaş gibi, yurt dışında gerektiğinde çalışmalar yürüttü. Kürdistan’ın her tarafına gitti; Kürt halkını bilinçlendirmek, eğitmek, örgütlemek için çaba harcadı. Kürt gerillasını, özgürlük savaşçılığını geliştirmek için büyük bir çalışma içerisinde oldu. KCK çalışmasında yer aldı. Uzun süre KCK Halklar ve İnançlar Komitesi üyeliği yaptı, çok değerli hizmetlerde bulundu. Kitaplar yazdı, ideolojik ve parti edebiyatımıza katkılar sundu. En son bir süredir PKK ve KCK’nin Dışilişkiler Komitesi Üyesi olarak görev yürütüyordu, değerli katkıları, bu çalışmalar içesinde de oldu. Komite’nin bir dönem sözcülüğünü de yaptı. Büyük bir bilinci, yoğunlaşması vardı. Önder Apo’nun özgürlük öğretisini derinliğine anlamaya çalışan, bunu halk eğitiminde, ideolojik çalışmalarda, diplomaside, siyasette doğru tarz ve üslupla etkili bir biçimde kullanmak için elinden gelen bütün çabaları harcayan, büyük katkılar sunan, değerler yaratan bir militan olarak görev yürüttü. Ömrünün yaklaşık 30 yılını böyle bir mücadeleye, yaşama verdi ki; gerçekten de Kürt tarihinde, insanlık tarihinde yer edinen bir konuma geldi.

ETKİLİ VE YARATICIYDI

Navdar yoldaş, Garzan’ın bağrından kopup gelen bir yoldaşımız. 93’te gerillaya katılan bir yoldaş. Garzan’da, uzun süre Amed’de en zor koşullarda gerillacılık yaptı. Her düzeyde gerilla komutanlıklarında bulundu. Kürdistan’ın diğer sahalarında, Botan, Zagros, Behdinan hattında çalışmalar yürüttü. Askeri faaliyetler gibi ideolojik çalışmalara da katıldı. Siyasi toplumsal çalışmalarda görev ve sorumluluklar üstlendi. Örgütsel yeniden yapılanmalarımızda rol aldı. Yeni kuruluşların geliştirilmesinde rol oynadı. Gerçekten de etkiliydi, yaratıcıydı, yeni şeyler geliştirmeye açıktı. Bu bakımdan da bulunduğu alanda hep üretken bir çalışma içerisinde oldu. O da uzun süredir Dışilişkiler Komitesi’nde görevliydi.

Halkımızın özgürlük davasının dünyaya tanıtılması diplomatik alanda temsil edilmesi, Kürt diplomasisinin geliştirilmesi için bu alanda Kürtlere dönük geliştirilmeye çalışılan oyun ve hilelerin bozulması için gerçekten önemli bir çaba içerisinde oldu. Büyük değerler üretti, katkılarda da bulundu.

YENİ YAŞAM ÇABASININ GÖSTERGESİ

Serhat Şafak yoldaş da uzun süre gerilla saflarında kalan, birçok alanda gerillacılık yapan, değişik görev sahalarında bulunan bir yoldaştı. Gerillada olduğu kadar ideolojik faaliyetlerde de bulundu. Yurt dışı çalışmalarına da katıldı. Parti militanlığını her yerde temsil etmeyi esas aldı.

Şiyar yoldaş, birlikte şehit düştüğü bir yoldaştı, yeni katılandı. En eskilerden olan Sinan yoldaş ile Şiyar yoldaşın bir arada bulunması, PKK’nin başlangıcından günümüzdeki genç savaşçılara kadar nasıl bir yeni toplumu, yeni yaşamı, özgür insanı, özgür kadın ve erkeği ortaya çıkartmak için çaba içerisinde olduğunu; nasıl bir ortak ruhu, ilkeyi, ölçüyü birlikte açığa çıkartıp yaşadıklarını gösterdi. Yeni dönem gençliğinin gerçekten de coşkusuyla, enerjisiyle doluydu. Her alanda her türlü görevi yapmak için hazırdı, eğitilmişti. Mevcut yoldaşlarla söz konusu çalışmalara katkı sunma, hazırlanma, çok yönlü komple bir devrimcilik geliştirerek, değişik görevlere hazırlanma süreci içerisindeydi.

BİR İNANÇ TOPLULUĞUYDULAR

Dikkat edilirse en eskiden, en gencine kadar bir PKK topluluğunu ifade ediyor Newroz şehitlerimiz. Hepsi bir arada 2019 yılının Newroz şehidi oldular. Newrozlar 1982’den beri hep yeni direnişlerle geçti. Çağdaş Kawa Mazlum Doğan çizgisinde. Yeniden kahramanlık, özgürlük, direniş günü halini aldı. Her yeni Newroz, yeni direnişlere sahne oldu. Cizre’den Nusaybin’e serhildanların gelişmesine vesile oldu. Newrozlarda büyük direnişler yaptık. Onlarca, yüzlerce kahraman şehit verdik. 2019 Newrozu’muzun kahraman şehitleri de Sinan, Serhat varto, Navdar, Serhat Şafak ile Şiyar yoldaşlar oldu. Gerçekten de hepsi de birer insanlık abidesiydiler, bir inanç topluluğuydular, birer özgür yaşam gerçeğiydiler. Önder Apo’nun çizdiği özgürlük amacına inanmış, bağlanmış, cesaret ve fedakarlık küpüydüler.

ONURLU VE ÖZGÜR YAŞADILAR

Kendileri için hiçbir şey öngörmediler; yemediler, içmediler, yatmadılar, uyumadılar, durmadılar, dinlenmediler, hep çalışıp çabaladılar, mücadele ettiler. Faşist sömürgeci, soykırımcı saldırılara karşı kahramanca direndiler. Halkımızı eğitmek, örgütlemek için çaba harcadılar. Kürdistan özgürlük mücadelesini dünya halklarına tanıtmak, Kürt diplomasisini geliştirmek için mücadele ettiler. Kendilerine bir şey almadılar, başkaları gibi para babası olmadılar, saraylar kurmadılar, mülkler edinmediler. Hazineler oluşturmadılar, 5 kuruşları bile olmadı fakat onurlu yaşadılar, özgür, insanca yaşadılar. Hep Kürt halkına, Ortadoğu halklarına verdiler, kadınlara, tüm ezilenlere verdiler, insanlığa verdiler. Kürdistan’ın özgürlüğü, Ortadoğu halklarının kardeşliği, demokratik birliği, insanlığın özgür yaşamı için, kadın özgürlük devriminin gelişimi için büyük bir cesaret ve fedakarlıkla hep mücadele içerisinde oldular. İnsanlık erdemini temsil eden bir çizginin sahibi oldular. Önder Apo’yu daha çok anlamaya, öğrenmeye ve daha başarıyla uygulamaya çalıştalar.

HİÇBİR ZAMAN YALPALAMADILAR

Bu yoldaşların önemli bir özelliği de oydu. Hiçbir zaman yalpalamadılar, duraksamadılar, kararsız düşmediler, sağa-sola savrulmadılar. Hiçbir tasfiyecilikten olumsuz etkilenmediler. Her zaman önderlik çizgisini doğru anlama ve o çizgide başarı ile yürüme tutumu, duruşu ve çabası içinde oldular. Böylece her türlü zayıflığa, geri çekilmelere, tasfiyeciliklere karşı durdular. Önder Apo’nun çizgisinde yürüdüler. Apocu hakikate ulaşmak, onun içinde erimek, onunla var olmak için yaşamları boyunca her şeyi yaptılar ve şehadetleriyle de böyle hakikat içerisinde eridiklerini ortaya koydular.

EMRİN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMELİYİZ

Haki Karer ile başlayan büyük özgürlük yürüyüşünün, şehitler kervanının Mazlum Doğan çizgisinde, Newroz direniş çizgisinde Newroz şehitleri kervanında yer almayı başardılar. Onlar devrimci yürüyüşlerini böyle bir noktaya getirip yoldaşlarına, Kürt gençliğine, kadınlarına, emekçilerine tüm Kürt halkına bıraktılar. Birleşilirse, örgütlenirse, bilinçlenilirse her koşulda mücadele edip kesinlikle zafer kazanılabileceğini, başarı elde edilebileceğini gösterdiler, ortaya koydular ve bunu bir çizgiye dönüştürdüler, emir haline getirdiler. Şimdi her gün, her saniye bize bunu emrediyorlar ve bizlerin de bu gerçeği doğru anlamamız, bu emrin gereklerini başarıyla yerine getirmemiz gerekiyor. Her zaman bu şehitlerimizi saygı ve minnetle anacağız. Onların hakikatini anlamak ve yaşamak için tüm gücümüzü seferber edeceğiz. Bu çizginin başarılı militanları olacağız. Bu hakikatin yürüyüşçüleri olacağız. Bunda kararlıyız. Onları özgürlük mücadelemizde, özgür Kürdistan’da ve demokratik Ortadoğu’da özgür yaşamın bütün dünyaya yayılışı içerisinde yaşatacağız.

SALDIRGANLIĞI KIRARAR İLERLİYORUZ

Zor dönemlerden geçiyoruz, büyük mücadele içerisindeyiz. Zorluklarla mücadele edilerek, aşılarak, kazanılan değerler anlamlıdır, iyidir, kalıcıdır. Dolayısıyla PKK’nin yürüttüğü Kürdistan özgürlük mücadelesi hep böyledir. İlk kelimelerini söylerken de Önder Apo böyleydi, Parti kurulurken de böyleydi, 15 Ağustos Atılımı’na adım atılırken de böyleydi, serhildanlara çıkarken de böyleydi. Uluslararası komploya karşı direnirken böyleydi. Şimdi Rojava Devrimi temelinde, Güney Kürdistan’daki gelişmelere de dayanarak, Kuzey’deki devrimi zafere taşımak için, Kürdistan özgürlük devrimini, demokratik Ortadoğu devrimini ve özgür insanlık yürüyüşü haline getirirken zorluklar var tabii. Yine büyük savaşıyoruz ve bu temelde kazanıyoruz. Yine düşmanımız zalim, gaddar, saldırıyor, faşist sömürgeci soykırımcı zihniyet ve siyaset özgürlükçü ve demokratik gelişmeyi engellemek için her türlü saldırıyı yürütüyor. Bu saldırganlığı kırarak ilerliyoruz, gelişme sağlıyoruz. Bu da büyük bir mücadeleye yol açıyor, zorluklar yaşıyoruz, acılar yaşıyoruz, şehitler veriyoruz. Zorluklarla ve acılarla yürüyoruz. Acıyı güce dönüştürmeyi bilen, zorluğu daha fazla iradeye dönüştürmeyi bilen bir Önderli ve Hareketin neferleriyiz. Mücadele tarihimiz bunu bize gösteriyor. Önder Apo gerçeği bize bunu öğretiyor. Dolayısıyla bu yoldaşların anılarını da daha büyük bilince, güce, örgütlülüğe ve mücadeleye dönüştürmeyi kesinlikle bileceğiz. Bilinç ve örgütlülüğümüzü, dolayısıyla çalışma ve eylem kapasitemizi geliştireceğiz. Yeni mücadele yılını, bu yoldaşların intikam yılı olarak ifade ettik, anılarını yaşatma, amaçlarını başarma yılı saydık. Faşist katillerden hesap sorma yılı olarak ifade ettik. Kahraman gerillamız, bu hesabı soruyor, kadın ve gençlik hareketimiz bu hesabı soruyor. Tüm halkımız geliştirdiği mücadele ile soruyor. Dostlarımız değerli katkılarıyla bu hesabı soruyor. Bu önümüzdeki yıl da kahraman şehitlerimizin emrediciliğinde ve anıları temelinde daha büyük mücadele edeceğiz, daha büyük kazanacağız. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor.”