KCK: 3 Ağustos Feminisid günü olmalı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı: 74. Ferman Ortadoğu’da farklı inançlara ve etnik kimliklere hoşgörülü yaklaşılmadığında soykırımlarla karşılaşılacağının kanıtı olmuştur.

Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “3 Ağustos 2014’te DAİŞ’in Êzidîlere saldırısı Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve tüm uluslararası kurumlar tarafından soykırım olarak kabul edilmelidir. Êzidî kadınlarına yönelik insanlık dışı saldırıdan dolayı her 3 Ağustos Feminisid Günü olarak kabul edilmeli ve kadınların siyah bant taşıması da tüm insanlık tarafından desteklenmelidir” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklaması şöyle: “Êzidî halkımıza yönelik insanlık dışı DAİŞ çetesinin gerçekleştirdiği 74. Fermanın 6. yılına giriyoruz. Bu soykırım saldırısında katledilenleri ve acı çekenleri saygıyla anıyor, onların özlemlerinin özgür ve özerk Ezidxan’da yaşatılacağı sözünü veriyoruz.

Kara yüzlü DAİŞ çeteleri 5 yıl önce Şengal’e saldırarak Êzidîleri soykırıma uğratmak istemiştir. Şengal’e saldıran DAİŞ’e karşı alanda bulunan askeri güçler karşı koymamış, bunun sonucu binlerce Êzidî katledilmiş, çoğunluğu kadın ve çocuk binlerce Êzidî kaçırılmış; kadınlar köle pazarında satılmıştır. Bu soykırım saldırısına karşı yakında bulunan 12 HPG gerillası müdahale ederek yüz binlerce Êzidîyi soykırımdan kurtarmıştır. Bu çok küçük gerilla grubunun direnişine kısa sürede Rojava’dan gelen YPG ve YPJ savaşçıları da destsek vermiş, Şengal’in tümüyle DAİŞ’in eline geçmesi engellenmiştir. Gerilla, insanlık tarihinin en büyük kahramanlıklarından birini göstererek başta bölgedeki askeri ve siyasi güçleri olmak üzere tüm insanlığı bir soykırım utancından kurtarmıştır.

EZİDXAN’IN ÖZGÜR VE ÖZERK BİR STATÜYE KAVUŞMALI, ANAYASAL GÜVENCEYE ALINMALI

3 Ağustos 2014’teki 74. Ferman göstermiştir ki, tarihin en eski inancı olarak Êzidîler özerk bir statüye kavuşmalıdır. Êzidî halkı Şengal dahil bulunduğu her alanda özgür ve özerk yaşam temelinde kendilerini yönetmeli ve özsavunmalarına sahip olmalıdır. Böyle bir özerkliğe kavuşması başta Irak olmak üzere Birleşmiş Milletler ve tüm uluslararası güçlerin sorumluluğundadır. Êzidîler insanlığın tüm siyasi güçlere, halklara ve insan hakları örgütlerine bir mirasıdır. Bu miras da özgür ve özerk olarak korunmalıdır. Êzidîlerin bugüne kadar özgür ve özerk bir yaşama kavuşmaması tüm insanlığın ayıbıdır. 3 Ağustos 2014 soykırım saldırısından sonra Ezidxan’ın özgür ve özerk hale gelmesi tüm insanlığın sorumluluğundadır. Irak devleti de geciktirmeden Ezidxan’ın özgür ve özerk bir statüye kavuşmasını anayasal güvenceye almalıdır. KDP, YNK, Goran, Yekkurti, PKK, PYD başta olmak üzere tüm Kürt partileri ve örgütleri de Ezidxan’ın özgür ve özerk olması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidirler.

74. Ferman Ortadoğu’da farklı inançlara ve etnik kimliklere hoşgörülü yaklaşılmadığında soykırımlarla karşılaşılacağının kanıtı olmuştur. Bu açıdan farklı inançlara, etnik kimliklere, kültürlere eşit ve özgür bakışı getiren ‘Demokratik Ulus’ anlayışı Ortadoğu’daki sorunların ilacı durumundadır. Yoksa Ortadoğu soykırım utancından kurtulamayacaktır. Ezidxan’ın özerkliğe kavuşması başta Irak olmak üzere tüm Ortadoğu açısından demokratik ulus olmanın örnek modeli olacaktır.

3 Ağustos 2014’te DAİŞ’in Êzidîlere saldırısı Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve tüm uluslararası kurumlar tarafından soykırım olarak kabul edilmelidir. Êzidî kadınlarına yönelik insanlık dışı saldırıdan dolayı her 3 Ağustos Feminisid Günü olarak kabul edilmeli ve kadınların siyah bant taşıması da tüm insanlık tarafından desteklenmelidir. Êzidî kadınlarına yönelik bu saldırılar mahkum edilerek erkek egemenlikli zihniyet ortaya çıktığı coğrafyada tarihe gömülmelidir. Tüm Ortadoğu halkları da kara yüzlü DAİŞ zihniyetine karşı kadın özgürlükçü duruşu göstererek Ortadoğu’yu yeniden tarihine yakışır biçimde kadın özgürlük ruhunun hakim olduğu bir coğrafya haline getirilmelidir.

Önder Apo on yıllardır Êzidîlerin özgür ve demokratik yaşama kavuşmaları ve inançlarını özgürce yaşamaları için mücadele etmektedir. Hem 2007 hem de 2014 saldırısı öncesi Êzidîlerin korunmasını istemiştir. Bu nedenle gerilla 2014 saldırısı öncesi Şengal yakınlarında üstlenmiş ve DAİŞ saldırınca da müdahale etmiştir. Bu açıdan da hem Özgürlük Hareketi olarak hem de tüm insanlık olarak Önder Apo’ya çok şey borçluyuz. Önder Apo’nun önceden Êzidîlerin korunması isteği ve uyarısı olmasaydı bu soykırım önlenemeyecekti. Tüm insanlık da bu gerçeği bilmeli, Önder Apo’nun Demokratik Ulus anlayışının tüm insanlık için de barış, demokrasi ve özgürlük olduğunu görmelidir.

74. Fermanın 6. yılında başta Êzidî kadınlar olmak üzere bu fermanda yaşamını kaybeden ve acı çekenlerin özlemlerini gerçekleştirmek için Demokratik Ulus zihniyeti temelinde Özgür Kürdistan, Demokratik Ortadoğu mücadelesini verme sözümüzü yineliyoruz.”