KCK Amed cezaevinde katledilen 10 tutsağı andı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Amed cezaevi katliamının 22’nci yıldönümü dolayısıyla yayınladığı bir mesajda, “çivili kalaslarla” katledilen 10 tutsağı andı.

KCK yazılı mesajında, “24 Eylül 1996 Amed cezaevi katliamının 22. yıl dönümü. Çivili kalaslarla kafaları parçalanarak şehit edilen 10 yoldaşımızı minnet ve saygıyla anıyor, onların özlemleri ve direnişlerini mücadelemizde yaşatarak Özgür Kürdistan, Demokratik Türkiye ve Demokratik Ortadoğu’yu gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz” dedi.

22 yıl önceki katliamda tutsaklar çivili kalaslar ve demir çubuklarla saldırı yapıldığını hatırlatan KCK, o günkü zihniyetin bugün AKP-MHP faşist iktidarı tarafından temsil edildiğini kaydetti.

KCK’nin mesajında şu ifadeler yer aldı:

“24 Eylül 1996’da görüşme günü tutsaklar koridora çıkarılmış, asker ve gardiyanlar çivili kalaslar ve demir çubuklarla saldırarak 10 devrimci tutsağı katletmiş, onlarcasını da ağır biçimde yaralamıştır. Bu tutsakların bir kısmı sakat kalmış, bir kısmı da yaşam boyu ağır hastalıklar yaşamıştır. 1996 yılı aynı zamanda Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı saldırıların arttırıldığı dönemdir. Bu yıllarda hem PKK’li tutsaklara hem de Türkiyeli devrimci tutsaklara baskı, işkence ve saldırılar arttırılmıştır. 1996 Amed zindan katliamı soykırımcı faşist güçlerin zindanlarda neler yapabileceğini göstermiştir. 24 Eylül 1996 Amed zindan katliamı 19 Aralık 2000 tarihinde Türkiye cezaevlerinde gerçekleştirilen katliamın ilk adımı olmuştur.

24 Eylül 1996 ve 19 Aralık 2000 cezaevleri katliamını gerçekleştirenler cezalandırılmamış, hafif ceza alanlar da zindanlarda yatmamıştır. Aksine bu katliamı yapanlar daha üst görevlere atanarak ödüllendirilmiştir. 1980 12 Eylül faşizmi ve 1990’lı yıllardaki kirli savaşçıların hem Türkiye ve Kürdistan'daki hem de zindanlardaki politikaları bugün AKP-MHP faşist iktidarı tarafından sürdürülmektedir.

İmralı tek kişilik cezaevinde Kürt Halk Önderine yönelik saldırılar AKP-MHP iktidarının nasıl faşist bir karakterde olduğunun ifadesi olmaktadır. Bu saldırı aynı zamanda tüm Kürt halkına, Türkiye halklarına ve demokrasi güçlerine saldırı olmaktadır. Nitekim tüm zindanlar bir zulüm yerleri haline getirildiği gibi; Türkiye ve Kürdistan Kürt halkı ve demokrasi güçleri açısından açık cezaevi haline getirilmiştir. Zindanlardaki keyfi uygulamalar Kürdistan ve tüm Türkiye'de de yürütülmektedir.

Bugün 24 Eylül’de tutsakların kafalarını çivili kalaslarla parçalayan, 19 Aralık’ta diri diri yakan zihniyet AKP-MHP faşist iktidarı tarafından temsil edilmektedir. O yıllarda Kürt halkının ve Türkiye halklarının özgürlük ve demokrasi mücadelesini zorla bastırmak isteyenler bugün de aynı yolda yürümektedirler. Amed zindanında ne 1980’li ne de 1990’lı yıllarda bu faşizme teslim olunmamış, gösterilen direnişler halkın ve gerilla mücadelesinin en temel moral değerleri olmuşlardır. Bugün tüm zindanlardaki direnişler Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin temel moral güçleri olmaya devam etmektedir.

24 Eylül 1996’da vahşice şehit edilenleri ve yaralanan, sakat kalan yoldaşlarımızı hiçbir zaman unutmadık. Onlar özgürlük mücadelemizde yaşatılarak Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu'da mücadele yükseltilmektedir. Onların şehit düşerken inandıkları Özgür Kürdistan'ın yaratılacağı inancı bugün gerçekleşmeye yakın bir amaç haline gelmiştir. Bu arkadaşların direniş iradesi ve inancı ile AKP-MHP faşizmi yenilgiye uğratılarak Özgür Kürdistan mutlaka gerçekleştirilecektir.”