KONGRA-GEL Eş Başkanlık Divanı, bugün 15 Ağustos Diriliş Bayramı'nın yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı.

"Sömürgeciliğin soykırım ve katliamlarla yarattığı korku duvarını yıkan ve halkımıza zafer ruhunu kazandıran 15 Ağustos Diriliş Bayramının 34. yıl dönümünü, hamlenin mimarı Rêber Apo başta olmak üzere tüm yoldaşlara, kahraman halkımıza ve ilerici insanlığa kutluyoruz" diye başlayan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

'BÖLGENİN DEMOKRATİKLEŞMESİNDE TEMEL GÜÇ OLUNDU'

"34. yıl dönümü vesileyle büyük komutan Agit Heval'ın şahsında tüm 15 Ağustos hamlesi şehitlerini saygı ve minnetle anıyor, Önder Apo’nun ve halkımızın özgürlüğü temelinde anılarına bağlılığımızın sözünü yineliyoruz.

Son Kürt isyanı olan PKK’nin devrimci direniş ruhunu yok etmek isteyen 12 Eylül faşizmine karşı Amed zindanında 14 Temmuz ruhu ile başlatılan direniş, 15 Ağustos hamlesinin zafer ruhu ile taçlandırılarak amacına ulaştırıldı. Zafer ruhuyla direnenler kazandı, 12 Eylül faşizminin genarelleri amaçlarına ulaşamadı.

Önder Apo’nun yarattığı bu devrimci zafer ruhu, halklarımızın özgürlük ruhu olarak Kürdistan'ı aşarak Ortadoğu halklarıyla ve ilerici insanlıkla buluştu. Günümüzde '3. Dünya Savaşı'nın yaşandığı Ortadoğu’da, kendisini bu zafer ruhu ile donatan militan öncüler, halklarımızın özgür geleceğinin teminatı olarak bölgemizin demokratikleştirilmesinde en temel güç olarak rol oynuyorlar.

'TÜRK DEVLETİ ÇÖKÜŞ SÜRECİNDE'

Erdoğan-Bahçeli faşist devleti, 12 Eylül Askeri Darbesi'nin başaramadığı Kürt soykırımını günümüzde başarmak için, Türk devletinin tüm kaynaklarını kullanarak Kürt halkının bölgesel kazanımlarını yok etmek istiyor. Ancak bu politikalar Kürt halkının özgürlük ve demokrasi direnişini kıramadığı gibi, Türkiye’yi güçten ve takattan düşürerek, ekonomisini tüketerek iflasın eşiğine getirdi. Erdoğan’ın ve kurduğu tekçi faşist mafya devlet sisteminin bu siyasi ve ekonomik yıkımın altından kalkması oldukça zordur.

Kürt halkının inkârına ve imhasına dayalı bu faşist devlet sistemi artık çöküş sürecindedir. Kürdistanlı bütün güçler ve çevreler, bu final sürecini birlikte göğüsleme ve ortak hareket etme sorumluluğuyla hareket etmelidir. Türkiye’nin tüm demokrasi dinamikleri açısından da; tekçi faşist devlet sisteminin yerine halklarımız için demokratik ulus temelinde toplumsal bir sistemi oluşturma koşullarının yaratıldığı bu süreçte, faşizme karşı mücadele saflarında en etkili bir şekilde yer almaları tarihi bir görevdir.

'ÇÖZÜM ADRESİ İMRALI'

Türkiye’de kördüğüme dönüşen tüm sorunların çözümünün adresi İmralı’da ağır tecrit koşulları altında tutulan Sayın Abdullah Öcalan’dır. Türkiye’nin tüm demokrasi güçleri şunu iyi bilmeli ki; Türkiye’deki kriz ve kaosun temel kaynağı Kürt sorunudur, Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecrit ve esaret koşulları devam ettiği sürece, bu kördüğümün aşılması asla mümkün değildir. Çözüm, Önder Apo’nın özgürlüğü için mücadelenin yükseltilmesidir. Önder Apo’nun özgürlüğü, Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu halklarının özgürlüğünün teminatıdır.

'TAM DA ZAMANI...'

Kürdistan ve Ortadoğu halklarının öncüleri olan gençler ve kadınlar başta olmak üzere demokrasi ve özgürlükten yana olan tüm çevreler, 15 Ağustos hamlesinin 35. yıl mücadelesinin sonuç alıcı olması için mücadele saflarına katılımı en temel stratejik görev bilmelidir. Faşizmin çökmesi koşullarının oluştuğu bu tarihsel süreçte rol almak isteyen herkesi, Özgürlük Mücadelesinin tüm mevzilerini aşkla ve coşkuyla doldurmaya çağırıyoruz. İçinde bulunduğumuz bu süreç tam da bunun zamanıdır. Önder Apo’ya, 15 Ağustos şehitlerine, halklarımıza ve tarihe vereceğimiz en doğru cevap budur.

Önder Apo’nun özgürlüğü temelinde yürütülecek 15 Ağustos Diriliş Bayramının 35. mücadele yılında tüm yoldaşlarımıza ve halklarımıza başarılar diliyor, Diriliş Bayramlarını bir kez daha içtenlikle kutluyoruz."