YJA Star Özgür Kadın Birlikleri Üyesi Gülcan Çelik-Delila Amed, 2014 tarihinde PKK saflarına katıldı. Zap, Haftanin, Behdinan’dan Kürdistan yolculuğu Botan’a kadar uzandı.

Rojava Devrimi'nden etkilenerek devrim saflarında daha aktif rol oynayabilmek için PKK saflarına katılan, 1991 yılında Amed’in Bismil ilçesinde dünyaya gelen Gülcan Çelik, 6 erkek ve 2 kız kardeşiyle, yurtsever bir aile ortamında büyüdü.

KADININ KÖLELEŞTİRİLMESİNİ SORGULADI

Rojava’da gerçekleşen kadın devrimi, Şengal’in DAİŞ çeteleri tarafından işgal edilmesi, Şengalli Êzidî kadınların köle pazarlarında satılması, bir kadın olarak Gülcan Çelik’i etkiledi. Çözüm gücü olarak PKK saflarına katılmayı tercih eden Çelik, şunları söylüyordu:

“Partiyi çocukluğumdan beri tanıyordum. Yoldaşlığı, dağları hep bir özlem ile anıyor, katılmak istiyordum. DAİŞ çeteleri ve dünyada, çevremizde yaşanan birçok kadına yönelik katliam, beni bunları kabul etmemeye doğru götürdü. Köle pazarlarında Kürt ve Êzidî kadınları görünce, 'neden hep ve yine kadınlar köleleştirilmek isteniyor' sorgulaması başladı. Dağlar, PKK yoldaşlığı zaten çok farklıydı. Uzaktan tanımak ile içerisinde olup görmek arasında çok büyük fark var doğrusu. İlk katıldığımda gördüğüm ve şahit olduğum PKK yoldaşlığını, hiçbir yerde görebileceğimi zannetmiyorum."

'GERİLLANIN ZAP'TA, ZAP'IN DA GERİLLADA EMEĞİ BÜYÜK'

Zap alanında gerillacılık yürüttüğünü belirten Amed, “Her gerilla biraz Bakur’da kalmak ister, orada gerillacılık yapmak ister. Zap’a ilk gittiğimde Zap’ın da benim için çok farklı olacağını anlamıştım. Zap; arazisi, coğrafyası, tarihi ile insanı büyülüyor. Ertuş mıntıkasında kaldım. Zap, mücadelesi, gerillacılığı ile apayrı bir yoldaşlık getiriyor. Zap, heybeti ile sizi içerisinde barındırıyor ve sizi koruyormuş gibi duyumsuyorsunuz. Gerillanın büyük emeklerinin olduğu ve Zap’ın da gerilla üzerinde büyük emekleri olduğu bir alandır” diyordu.

'SONU MUHTEŞEM OLACAK' SÖZÜNÜ KILAVUZ YAPTI

Kuzey Kürdistan’da öz yönetim ilanı süreci ile başlayan direnişi hatırlatan Amed'in, bu sürece ilişkin fikirleri de şöyleydi:

“2015-2016 yılında Amed, Cizre, Nusaybin başta olmak üzere neredeyse tüm Kürdistan’da büyük direnişler yaşandı. Düşman buralarda tüm imkanlarını, tüm tekniklerini kullandı, tüm gücünü kullandı halkımız üzerinde fakat yine de özgürlüğe karşı duyulan inancın kırılmadığını gördüler. Buralarda yaşanan direnişlerin mirasçısıyız. Çiyagerler'in, Sêvêler'in, Pakizeler'in mirasçıları olarak devamını getirmek, başarıya ulaştırmak görevimizdir. Şehit Çiyager arkadaşın, ‘Ne olursa olsun sonu muhteşem olacak’ sözü bizim için kılavuz görevi, emir görevi görmektedir. Bu söz üzerine bizim söyleyeceğimiz tek husus ancak pratiğimiz olabilir."

KADIN İRADESİNİ VE SESİNİ YOLDAŞLARINA BIRAKTI

Kürtlerin Sezen’i olarak bilinen Delila Mayeser-Şenay Güçer’den ismini alan Delila Amed, yol arkadaşlığı, kadın iradesi, örgütlü mücadelesi ve sesini yoldaşlarına bıraktı.