Hanau'daki ırkçı saldırı 'geliyorum' demiş

Alman faşist Tobias Rathjen’in güvenlik birimleri tarafından tanındığı ortaya çıktı.

Almanya, Hanau kentinde 19 Şubat Çarşamba akşamı göçmenlere yönelik gerçekleşen saldırının şokunu atlatmış değil. Aralarında Kürt gençlerinin bulunduğu 9 göçmenin hayatını kaybetmesinin ardından Alman devleti çareyi cami, sinagog ve dernek gibi göçmenlerin sürekli gittiği mekanların etrafında güvenlik önlemlerini artırmakta bulurken, muhalefet ile uzmanlar, ırkçı yapıların yakın takibe alınmasını ve bunlara yönelik ciddi önlem alınmasını talep ediyor.

NAZİ YAPILANMASI BİLİNİYORDU

Özellikle son ırkçı saldırının gerçekleştiği Hanau ve çevresinde Nazi yapılanmalarının devlet birimleri tarafından bilindiği, ancak hiçbir tedbirin alınmadığı belirtiliyor. Hanau’nun da içinde bulunduğu Hessen Eyaleti’ne bağlı Kassel Bölge Valisi Walter Lübcke, 2 Haziran 2019 günü bir Neonazi tarafından öldürülmüştü. Mülteci yanlısı siyaseti desteklediği için aşırı sağcıların hedefi olan Lübcke’yi katleden faşistin “Combat 18” isimli Neonazi grupla bağlantısı ortaya çıkmıştı.
“Combat 18”in birçok kentte yerel politikacı ve yöneticiyi ölümle tehdit ettiğinin bilinmesine rağmen bu yapılanmaya yönelik yasak ancak geçtiğimiz Ocak ayının sonunda gelmişti. Lübcke’yi katleden Nazilerin Hanua’da da göçmen dostu birçok politikacıyı ölümle tehdit etmişlerdi. Bunlardan birisi de Hanau’yu da içine alan Main-Kinzig-Kreises Belediye Meclis üyesi Erich Pipa’ydı. Almanya’da yoğun mülteci akışının yaşandığı 2015’te göçmenlerle dayanışma mesajları veren Pipa’ya Naziler birçok kez tehdit mektubu gönderdiler.
Hanua’daki ırkçı saldırının ardından Bild gazetesine konuşan Pipa devlet yetkililerinin Nazi yapılanmalarına yönelik açıklamalarını ise eleştirdi. Devletin Nazi düşüncesini taşıyanlara karşı dişlerini göstermesi gerektiğini belirten Pipa, aşırı sağcıların yakından takip edilmesi için daha fazla polis, savcı ve hakemin atanmasını talep etti. Son olarak 6 ay önce yeniden ölümle tehdit edildiğini aktaran sosyal demokrat politikacı, “Bana nerede oturduğumu ve ne yaptığımı bildiklerini yazmışlardı, fakat bu tehditler beni korkutmuyor” diye konuştu.

SALDIRGAN NEDEN TAKİBE ALINMADI?

Hanua’daki katliamı gerçekleşten 43 yaşındaki faşist Tobias Rathjen’in arkasındaki sır perdesi de hâlâ aralanmış değil. Başta ırkçı parti AfD ve bazı Alman medya organları özellikle saldırganı “psikolojik hasta” olarak lanse etme girişimleri dikkat çekiyor. Bu isimlere son olarak Almanya Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) Başkanı Holger Münch da katıldı. Münch “İlk belirtiler onun ağır psikoz hasta olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Ancak İçişleri Bakanı Horst Seehofer ise saldırganın ırkçı düşüncelerinin hastalığıyla açıklanamayacağını belirtti. Polis birimleri ise Rathjen’in olası yurt içi ve yurt dışı bağlantılarını çözmek için soruşturmasını derinleştirdi. Özellikle aracındaki GPS kayıtları üzerinden son gittiği yerlerin tespit edilmesi için incelenmeye alınırken, polis birimlerinin şimdiye kadar 40 görgü tanığının ifadesini aldığı öğrenildi.  
Ölümünden önce faşist düşüncelerini bir manifesto tarzında yayınlayan Rathjen’in devlet birimleri tarafından da bilindiği ortaya çıktı. 6 Kasım 2019 günü Rathjen’in ırkçı ve göçmen karşıtı fikirleri dile getirdiği bir suç duyurusunu federal başsavcılığa gönderdiği, ancak buna rağmen takibe alınmadığı belirtiliyor. Söz konusu suç duyurusunun varlığını teyit eden Federal Başsavcı Peter Frank, sadece bu belgeden dolayı herhangi birisine soruşturma açılamayacağını savundu.
Rathjen’in saldırıdan önce genelde göçmenlere ait mekanlarda keşif yaptığına dair yeni görüntüler ortaya çıktı. Saldırıdan dört gün önce Hanau’nun Kesselstadt semtinde bulunan bir bahis bürosuna giden Rathjen’in, burada bir su satın aldığı, birkaç dakika televizyon ekranlarında maçlara baktığı görülüyor. Görüntüleri inceleyen uzmanlar, saldırganın burada da silahlı olabileceğini ifade ettiler.

GÖSTERİ DÜZENLENİYOR

Bu arada bugün Hanau’da “Sağcı terör ve ırkçılığa karşı birlikte mücadele” adıyla kitlesel bir gösteri düzenleniyor. Aralarında Kürdistanlıların da olduğu Almanya’nın birçok kentinden on binlerce kişinin katılması beklenen gösteri, saat 14.00’te Otto-Runki-Platz Meydanı'nda başlayacak.