'Uluslararası sessizlik işgalcilerin vahşetini artırdı'

İşgalci Türk devletinin Efrîn’de vahşetini her geçen arttırdığını söyleyen Efrîn İnsan Hakları Kurumu Sözcüsü İbrahim Şêxo, "Uluslararası sessizlik işgalcilerin vahşetini artırdı" dedi.

Rojava'nın Qamişlo kentinde düzenlenen 2. Efrîn Forumu hazırlık komitesinde yer alan Efrîn İnsan Hakları Kurumu Sözcüsü İbrahim Şêxo, Efrîn forumunun hedeflerini ve Efrîn'deki işgal uygulamalarını ajansımıza değerlendirdi.

İbrahim Şêxo, Türk devletinin uluslararası sessizlikten güç alarak Efrîn’in Kürt, Arap ve yerlilerini vahşi uygulamalarla göçe zorladığını belirterek "Efrîn’de kendileriyle işbirliği yapmış ENKS’li Kürtleri bile hedef alıyorlar" dedi.

Efrîn Forumunun 2018’de Amudê’de gerçekleştirildiğine dikkat çeken İbrahim Şêxo, bu forumda alınan kararlar ve önerilerin yeterince pratikleştirilemediğini belirtti. İbrahim Şêxo, bunun nedenin Efrîn’den haber almanın çok zor olması, yine uluslararası güç ve devletlerin Efrîn işgaline ve vahşi uygulamalara sessizliği olduğunu söyledi.

İşgalci Türk devletinin Efrîn içinde baskı, tehdit, katliam ve internet ile telefon hatlarını denetime alarak mağdurların seslerini dünyaya duyurmasına engel olduğunu dile getiren Şexo, devamla şöyle konuştu: "Örneğin Efrîn’den Şehba’ya gelen insanlar aile bireyleri hala Efrîn'de olduğu için konuşmaya, seslerini dünyaya duyurmaya korkuyorlar. Ailelerinin Türk devleti tarafından katledilmesinden korkuyorlar. Yaşanan uygulamalar hakkında kamuoyunu topladığımız belgelerle bilgilendiriyoruz. Türk devleti Efrîn'de insanlara baskı uygulayarak yaşananların tam tersi şeklinde haberler yapıyor. Suriye telefon ve internet hatları tamamen kesilmiş durumda. Bugün Efrîn’de herkes Türkiye telefon ve internet hattını kullanmak zorunda. Bunlar da sürekli dinleniyor. İnsanlar Efrîn dışında yaşayan yakınlarını aramaya bile korkuyorlar."

VAHŞET ETNİK TEMİZLİK VE DEMOGRAFİ DEĞİŞİMİ ARACI

İbrahim Şêxo 1. Efrîn Forumu sonuç bildirgesi ile uluslararası güçler, devletler, kurumlara çağrılar yapıldığını, fakat bu çağrılara yanıt verilmediğini dile getirdi. Başta Rusya, ABD gibi uluslararası güçlerin çıkarları nedeniyle işgale sessiz kalarak ortak olduklarını söyleyen Şêxo "Türk devleti bundan cesaret alarak Efrînlilere karşı vahşi saldırılarını artırdı. Örneğin 2021’in 1. ayını geride bırakıyoruz. Ama baktığımızda 2021 yılının ilk ayında Efrîn’de işgalcilerin yaşattığı vahşet 2020’yi aşmaya başladı.

İşgalci Türk devleti daha önce Efrîn’de bir aileden bir kişi veya birkaçını kaçırır ya da tutuklarken şimdi bütün aileye aynı uygulamayı yapıyor. Çocuk tutuklamaları arttı. 18 yaş altı genç kadınları kaçırıp zorla evlendiriyorlar. Tecavüzlerde artış var. Türkiye ve çeteleri başta Kürtler olmak üzere Efrîn’in yerli halkına karşı her türlü vahşi, kirli, insanlık dışı uygulamayı geliştiriyor ve bu uygulamaların dozajını giderek artırıyor.

Efrîn’de işgal harekatı ve sonrasında 300 binden fazla kişi zorla göç ettirildi. Dışarıdan şehre 400 bin civarında Türkmen ve Arap getirip yerleştirdiler. Daha önce Efrîn nüfusunun yüzde 95 veya 96’sı Kürttü. Şimdi yüzde 23’ün altına düşmüş durumda. Şu anda Türk devletinin demografiyi değiştirmesi sonucunda Efrîn nüfusunun yüzde 70’den fazlası Arap. Efrîn’de kalanlara karşı da vahşi bir savaş yürütüyorlar. Ağaçlar kesiliyor, insanlar kaçırılıyor, evleri talan ediliyor, kızları kaçırılıyor. Efrîn’den göç etmeleri için akla gelebilecek her türlü vahşetle yüz yüze kalıyorlar" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE VE KATAR EFRİN’DE SİYASİ İSLAMI DAYATIYOR

Efrîn’de işgal sonrası Türkiye’ye bağlı birçok dini kurumun açıldığını belirten İbrahim Şêxo bununda demografik değişim kapsamında ele alınması gerektiğini söyledi. Şêxo, "Türkiye’nin açtığı bu kurumları Katar ve Kuveyt finanse ediyor. Dini kitaplar getiriyorlar. Çocuklar dahil Efrînliler zorla radikal İslam’a göre eğitiliyor.

Özellikle Êzidiler üzerinde büyük bir baskı var. İslam dinini benimsemeye zorlanıyorlar. Basufana'da Êzidiler yaşıyor ama oraya cami yaptılar. Efrîn şehir merkezine bağlı Qibara köyünden Ömer Şemo isimli bir sivil tanıyorum. Êzîdî inancını bırakıp İslam dinine geçmeyi kabul etmediği için çeteler tarafından vurularak katledildi" dedi.

EFRİN’İ TÜRK ŞEHRİNE DÖNÜŞTÜRÜYORLAR

İbrahim Şêxo, Efrîn’in Kürt ve Suriyeli kimliğini ortadan kaldırmak ve şehri Hatay’a bağlamak istediğini kaydederek, "Sokak, okul, mahalle, köy hepsinin ismini değiştirdiler. Her yere Türk bayrakları ve Erdoğan posterleri astılar. Cindires’te Hamam köyünde bir kapı açarak Efrîn zeytinlerini ve zeytinyağını Türkiye'ye götürmeye başladılar. Efrîn bir Türk kentiymiş gibi PTT şubesi ve üniversite açtılar.

Sınır hattında yani Şiye, Şera, Bilbile hattında Türkmen çete grupları ve aileleriyle bir Türkmen kemeri oluşturdular. Sultan Murat, Süleyman Şax, Hamzat grupları bu hatların hepsinde egemen, bütün hak ihlallerini ve vahşeti bunların eliyle gerçekleştiriyorlar. Tecavüz, kaçırma bu alanlarda yoğun. En ilginç olanı da insanlar buralarda kendi evlerine kira vermek zorunda kalıyorlar. Evlerini, zeytinlerini ellerinden alıyorlar. Efrîn’e getirdikleri Arap ve Türkmenlere Türkiye kimliği verdiler" diye konuştu.

İŞBİRLİKÇİ KÜRDÜ DE HEDEF ALDILAR

İbrahim Şêxo, Türk devletinin işgal sırasında kendisi ile işbirliği yapan ENKS’li Kürtleri bile işkence ve baskıyla göç etmek zorunda bıraktığını dile getirdi.

Şêxo, "Bunlardan biri de Şiye ENKS başkan yardımcısı Ahmet Şêxo’ydu. O’nu öldürdüler. Birçok ENKS’li Kürt işgal harekatı sırasında Türkiye'ye yardım etti. Yönetimleri işgali destekledi ve ‘artık Efrîn’i biz yöneteceğiz' dedi. Ama işgal sürecinde Türk devleti ve çeteleri ENKS’lileri de hedef aldı. Birçok ENKS’li Efrîn’den Halep, Şehba ve Cizre’ye kaçtı.

Bugün ENKS veya başka hiçbir gücün Efrîn yönetiminde bir rolü yok. Efrîn’i sadece Türkiye yönetiyor. Ama buna rağmen ENKS işgale karşı mücadele etmiyor" dedi.

EFRÎNLİLERİ TÜRKİYE’DE YARGILIYORLAR

Türkiye'nin, işgal ettiği Efrîn’de uluslararası hukukta yeri olmayan bir uygulamasına daha değinen İbrahim Şêxo, çeşitli suçlamalarla tutuklanan Efrînli sivillerin Türkiye’ye götürülüp burada müebbet hapis cezalarına çarptırıldığını belirterek, "Efrîn’de 3 yılda 7 bin 300’ün üzerinde insan kaçırıldı.

Bunlardan yarısı ya çetelerin cezaevlerinde ya da Türkiye cezaevlerinde çıktı. Neredeyse hepsine büyük cezalar verilmiş. Kimisi 15 yıl, kimisi müebbet hapis cezalarına çarptırılmış. Bu insanların hiçbir suçu olmamasına rağmen üzerlerine bir sürü suç yüklenip keyfi biçimde büyük cezalar verilmiş" şeklinde konuştu.

2. EFRİN FORMUYLA EFRİN ÇALIŞMALARIMIZ GENİŞLEYECEK

Son olarak 2. Efrîn forumuyla hedeflenenleri değerlendiren Şêxo şöyle devam etti: "1. Efrîn forumu yerel düzeyde gerçekleştirilmişti. Bugün gerçekleştirdiğimiz 2. Efrîn forumuna bazı uluslararası kişiler de katılıyor. Bu forum sonrası Efrîn ve Kürtlerin dostlarının da Türk devletinin uyguladığı vahşet ve işgale karşı mücadele etmek için girişimlerini arttıracağını düşünüyoruz. Bu forumda bazı kararlar alacağız. Bir komite kurarak bu kararların pratikleşmesi için çalışacağız.

Uluslararası insan hakları ve hukuk kurumlarıyla ilişkilerimizi daha fazla geliştirerek Efrîn’deki vahşetin durdurulması ve işgalin son bulması için çalışacağız. Efrînlilere hiçbir yardım yapılmıyor. Çok zor koşullarda yaşanıyor. Forumumuzda tüm bu konular ele alınıyor ve forum sonucu olarak bazı kararlarımız ve önerilerimiz olacak."