Adalet Nöbeti: İstanbul’da gözaltı, İzmir’de ‘tutsaklara özgürlük’ çağrısı

Tutsak ailelerinin İstanbul ve İzmir’deki Adalet Nöbeti eylemleri sürüyor. İstanbul’daki eylem polis tarafından engellendi ve üç tutsak yakını şiddet uygulanarak gözaltına alındı.

Tutsak aileleri Amed, Van, İzmir ve İstanbul’da Adalet Nöbeti tutuyor. Bu eylemlerle, hasta tutsakları ve infazı yakılan tutsakların bir an önce serbest bırakılması istenirken, cezaevlerinde tırmanan baskıları protesto ediliyor.

İstanbul’daki Adalet Nöbeti 10’uncu haftasında Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde devam etti.

Polis nöbet öncesi adliye binasını ablukaya aldı. 10’uncu hafta eylemine Barış Anneleri İnisiyatif üyeleri, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) yöneticileri, Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Ekim Can Polat’ın annesi Songül İlker, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, HDP Fatih İlçe Örgütü üye ve yöneticileri katıldı.

Türk polisi, Kağıthane Kaymakamlığı’nın, adliye önü için aldığı bir aylık eylem ve etkinlik yasağını engellemeye gerekçe olarak gösterdi.

Bunun üzerine adliye karşısındaki kafede oturan tutsak yakınlarından Fince Akman, “Biz anneyiz, sadece cezaevlerinden cenazelerimizin çıkmaması için buradayız” diye tepki gösterdi.

Tutuklu yakınları oturma eylemi yaparak engellemeyi protesto etti.

Polisin grubu taciz etmesine tepki gösteren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube Eşbaşkanı Esra Erin Bilen, “Anneler sadece oturuyor. Şu anda sizin yaptığınız şey taciz ve hukuka aykırı” dedi.

Tutsak yakını Akman ise, Beşiri Cezaevinde yaşamını yitiren tutuklu Sıddık Uğur’u hatırlatarak, “Daha dün cezaevinden bir cenaze çıktı” diyerek polislere tepki gösterdi.

Polis eylemci tutsak yakınları Fince Akman, Kumri Akgül, Zeynep Calıhan ve Songül İlker’i şiddet uygulayarak gözaltına aldı.

Çevredekiler tutsak yakınlarının şiddetle gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Adalet Nöbeti tutan annelerin gözaltına altına alınmasının hukukla izah edilemeyeceğinin söyledi.

Ersoy, “Bu iktidarın sadece bedenleriyle bile oturan annelere tahammülleri yok. Ne pankarta ne döviz hiçbir şey yok. Annelerimizin tek isteği adalet nöbeti tutmak. Yaşanan bu durum hukukla izah edilecek bir şeye değil. Cezaevleri her dönem bu ülkenin kanayan yarası olmuştur. Dışarda burjuva demokrasisinin kırıntılarının bile kalmadığı bir ortamda cezaevlerinde bulunan tüm tutukluların can güvenliği tehdit altındadır. Annelerle birlikte adalet nöbeti tutmaya ve Türkiye'nin her yerine bunu yaymaya kararlıyız. Hiçbir arkadaşımızı cezaevinde yalnız bırakmayacağız” diye konuştu. 

İZMİR

İzmir’deki Adalet Nöbeti 66’ncı gününde Bayraklı’da bulunan İzmir Adliyesi önünde devam etti.

Aileler, “Ji girtiyên nexweş re azadî-Hasta tutuklulara özgürlük” yazılı önlükler giydi.

HDP Foça İlçe Örgütü ailelere destek verdi. Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz, tutsakların birbirini görmemesi için tek hücrelere atıldığını söyledi.

Poyraz, “Batman’da dün akşam Sıddık Uğur yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin sorumlusu devlettir. Hasta tutukluları hastaneye götürmüyorlarsa tahliye etsinler. Anneleri olarak dışarıda biz tedavilerini yapalım. Çocuklarımız özgür olana kadar mücadele edeceğiz" dedi.

Tutsak yakını Medine Kaymaz, siyasi tutuklu Sıddık Uğur'un ölüme sürüklenmesine tepki göstererek, "Cezaevlerinde çıkan cenazelerden devlet sorumludur. Cezaevlerinde çocuklarımızın cenazelerinin çıkmasını istemiyoruz. Yeter bu zulüm nereye kadar sürecek. Oğlum 28 yıldır cezaevinde haftalık yaptığımız telefon görüşmesi 4 dakika. 4 dakikada ne konuşabilirim. Bu uygulamalar zulümdür, insanlık dışıdır. İnsan onuruna aykırıdır. Bu zulüm sürdükçe mücadelemiz her yerde sürecek” şeklinde konuştu.