Yorulmak bilmeyen bir hakikat savaşçısı: Ali Haydar Kaytan
Ali Haydar Kaytan, bu yürüyüşün en önlerinde yer aldı. Her an’ına anlam katma arayışıyla geçen bir ömür, Söze bağlılığın donattığı bir öncü oldu.
Ali Haydar Kaytan, bu yürüyüşün en önlerinde yer aldı. Her an’ına anlam katma arayışıyla geçen bir ömür, Söze bağlılığın donattığı bir öncü oldu.
Dünyanın soluduğu zaman izlerle doludur
Sessiz sedasız da yaşanır zaman
Anlam peşinde dolu dolu da yaşanır
Yaşadığı zamanı anlamla dolduranlar
Ardıllarına öyküler devreder
Hakikatin peşinde bir ömür devirenler
Zamana seslenen dervişlerdir
Onlardan geriye kalanlar
Yine isimleri gibi zamana kazılır
Kürtlerin son yarım asırlık tarihi, zamana, toprağa, vicdanlara ve zihinlere kazınmış hikayeler bütünü
Kutsallıklar, kahramanlıklar, fedailiklerle dolu
Binlercesinin hikayeleri ol bu topraklarda gizli
Ali Haydar Kaytan, yaşama anlam katan bu hikayelerin en başında
Kurucu, lider, adanmış bir ömrün taşıyıcısı
Hakikat peşinde koşan bin yaşında bir derviş
Kutsalları için silah kuşanmış kadim zaman şövalyesi
Özgür bir yaşam için dağlara yol almış bir gerilla
Ve dağların kaybolan anahtarını yeniden bulup halkının ellerine tutuşturan tutkulu bir devrimci…
SOYKIRIM, MECBURİ İSKAN, YOKSULLUK
Ali Haydar Kaytan 1951 yılının yılbaşı gecesi Dersim’in Xozu köyünde dünyaya geldi. Ailesi Hengirvan köyündendi. Dersim Soykırımı’nın ardından mecburi iskana tabii tutulan aile daha sonra köyleri Hengirvan’a döndü.
Haydaran aşiretinden. Ki o aşiret Dersim katliamı döneminde teslim olmayı reddetmiş, silah kuşanıp direnmiş, sürgünlükler yaşamış.
Yoksulluk ve zorluklarla geçen bir çocukluk dönemi.
Ardından 1971’de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde devrimcilerle tanışma.
Kendisi bu yılları devrimcilik öncesi aşama diye adlandırıyor:
“70’li yılların Türkiye’sinde devrimci gençlik hareketi aktifti ve biz de etkileniyorduk. Özellikle de Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan isimleri semboldü. O yıllarda henüz Önderlikle tanışmamıştım ama kendisinden bahsedildiğini duyuyordum. Okulun en başarılı öğrencilerindendi. Bir protesto gösterisi ardından tutuklanmış ve 7 ay Mamak Askeri Cezaevi’nde kalmıştı. Cezaevinden yeni çıktığı günlerde tanıştık. Önderlik benimle konuşmak istediğini söyledi. 2-3 saat süren bir konuşma, Kürt ve Kürdistan gerçeğiyle yüzleşmemi sağladı. ”
ÇUBUK BARAJI TOPLANTISI
Bu olay Ali Haydar Kaytan’ın hakikat yolculuğunun ilk adımları oldu. Ardından Kemal Pir ve Haki Karer ile tanışır.
“1973 mart sonu veya nisan başlarıydı sanırım. Çubuk barajı yakınlarında az sayıda arkadaş bir araya geldik. Önderlik bizimle görüşlerini paylaştı. Hepimiz onun düşüncelerine katıldık. Açıkça bize ideolojik bir grup olarak hareket edeceğimizi söyledi ve bize sorumluluklar yükledi. Buna göre her birimiz gruba yeni kişiler kazanmakla sorumluyduk.”
Bu toplantıdan sonra Apocu grubun üye sayısı her geçen gün arttı. 1977 Nisan ayında çalışmalar Kürdistan’a taşındı. Ali Haydar Kaytan; Dersim, Bingöl, Karakoçan ve Elazığ’da çalışma yürüttü. Bazı zamanlar da Antep’e giderek Haki Karer’in çalışmalarına katıldı. Haki Karer’in 1977 Mayıs’ının 18’inde katledilmesi Apocu grubu yol ayrımına getirdi.
“Haki arkadaşın şehadeti hepimizi derinden sarstı. Önderlik bana bir not yolladı. Onun anısına bir yazı yazmamı istedi. Hazırladığım yazı Kürdistan’ın tümünde dağıtıldı. Önder Apo, Haki’nin şehadetinin karşılıksız kalmaması konusunda kararlıydı. Ama yöntemi konusunda bizden farklı düşünüyordu. Şehadete cevap olmak konusunda hepimizden daha fazla bir yoğunlaşma ve arayış içindeydi. İşte partileşme kararı bu arayış sonucunda ortaya çıktı.”
PKK KURULUŞ KONGRESİ’NE KATILIR
Partileşme kararının pratikleşmesi hazırlıklarında Ali Haydar Kaytan da vardır.
Önder Apo öncülüğünde Kemal Pir, Mazlum Doğan, Mehmet Hayri Durmuş ve Ali Haydar Kaytan’dan oluşan grup, parti programını hazırlar. İlk hazırlık toplantısı da Elazığ’da gerçekleşir. Bu toplantıda Ali Haydar Kaytan, askeri komiteye seçilir.
27 Kasım 1978’de PKK’nin kuruluş kongresi gerçekleşir. Böylelikle son yarım yüzyıla damgasını vurmuş PKK’nin kurucu grubu arasında Ali Haydar Kaytan da yerini alır.
Buraya kadar yaşananlar da sonrası da aslında 45 yıl boyunca nefes nefese süren bir toplumun özgürlük yürüyüşüydü.
Ali Haydar Kaytan, bu yürüyüşün en önlerinde.
Bitmeyen bir heyecan, coşku ve bağlılıkla hep ileriye yürüdü.
Her an’ına anlam katma arayışıyla geçen bir ömür,
Söze bağlılığın donattığı bir öncü
Bir politikacı, bir gerilla, bir aydın, bir şair…
Ama hep bir hakikat savaşçısı…