1 Kasım Dünya Kobanê Günü: Yaşamları pahasına insanlığı savunanlara borçluyuz

Kobanê’yi inşa sürecinde yer alan Nav-Berlin Eşbaşkanı Hüseyin Yılmaz, "Halkımıza karşı kimyasal silahların konuşturulduğu çirkin bir savaşa karşı Kobanê direniş ruhuyla silkelenmemiz gerekir” dedi.

2014 yılında DAİŞ, bölge gericiliğinin ve sömürgeci Türk devletinin de desteğiyle Kobanê’ye saldırdı. Kürt Özgürlük Hareketi kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısı ve genciyle DAİŞ’e karşı amansız bir mücadele verdi ve 133 gün süren direniş sonucu binlerce şehit vererek kenti özgürleştirdi.

Halkın onurunu korumak için Kobanê’de geliştirilen destansı direniş üzerine, aralarında Nobel Barış Ödülü sahiplerinin de bulunduğu demokratik örgütler, akademisyenler, aydınlar ve yazarların çağrısı ile 2014'ten bu yana 1 Kasım, Dünya Kobanê Günü olarak kutlanıyor.

Kobanê’nin inşasında yer alan Nav-Berlin Eşbaşkanı Hüseyin Yılmaz ile Rojava Özerk Yönetimi Berlin Temsilciliğinden Av. Ramo Kalo, gün vesilesiyle ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

2011’den itibaren bölge gericiliğinin sömürgeci devletlerle ortaklaşa Ortadoğu halkları arasında çelişkileri derinleştirmeyi amaçladıklarını ifade eden Nav-Berlin Eşbaşkanı Hüseyin Yılmaz, Kobanê direnişinin bu politikaları boşa çıkardığını söyledi.

Kobanê direnişçilerinin sadece Kürt halkının varlık mücadelesini değil, insanlık mücadelesi verdiğini hatırlatan Yılmaz, “Bu direniş, Ortadoğu ve dünyada ezilen tüm halklara umut oldu. Dolayısıyla Kobanê’nin kurtuluşu sıradan bir olay değildir. Bu mücadele hala devam ediyor. Binlerce şehadet yaşandı, bu vesileyle Kobanê şehitlerini saygıyla anıyorum. Onlar sayesinde Kürtler, Araplar, Ermeniler, Süryaniler, Asuriler ve Türkmenlerle beraber topyekün halkların birlikteliği oluşturuldu. Cephede birlikte mücadele verildi, aynı zamanda öz iradesi ile kendisini yönetecek yeni bir sistem, yeni bir yaşam inşa edildi” dedi.

Kobanê’de Kürt halkına yönelik yürütülen insanlık dışı savaşla aynı zamanda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigmasının hedef alındığını belirten Yılmaz, “Bu savaş hem Kürtleri fiziken ortadan kaldırmayı hem de Demokratik Konfederal Sistemin yaşam bulmasını engellemeyi hedefliyordu. DAİŞ zihniyetine karşı hiçbir devlet ve koalisyon güç getiremedi, Kürt halkı ve Kürtlerle birlikte ittifak içerisinde olan diğer halklardan insanlar güç getirdi. Kobanê zaferinden sonra Avrupa’da birçok çevre, Önderliğin paradigmasını esas alarak toplumsal mücadele yürütüyor. Kürtler kendi geleceklerini inşa etme noktasında ciddi anlamda mesafe kaydettiler. Bu, dünden bugüne tarihsel, toplumsal derinlikleri olan bir mücadelenin sonucudur” diye konuştu.

BUGÜN DE KOBANÊ RUHUNA İHTİYAÇ VAR

Kobanê zaferi ile elde edilen kazanımların ortadan kaldırılmaya çalışıldığına işaret eden Eşbaşkan, “Bugünkü savaş, sadece Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletleri ile izah edilemeyek kadar derindir. Savaşın merkezinde emperyalist devletlerin kendisi vardır. Bu gerçekliğin iyi görülmesi gerekiyor. Halkımıza karşı kimyasal silahların konuşturulduğu çirkin bir savaşa karşı bütünlüklü hareket etmemiz ve Kobanê direniş ruhuyla silkelenmemiz gerekir” dedi.

Kobanê direnişi dönemindeki gibi aydınıyla, sanatçısıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla  halklar arası dayanışma ruhunun yaratılması gerektiğini kaydeden Nav-Dem Berlin Eşbaşkanı Hüseyin Yılmaz, gençleri direnişe öncülük etmeye çağırdı.

YAŞAMLARI PAHASINA İNSANLIĞI SAVUNDULAR

Aslen Kobanêli olan Rojava Özerk Yönetimi Berlin Temsilcisi Avukat Ramo Kalo da, şunları kaydetti: “Küresel ve bölgesel güçlerin öncelikli planı Kürt halkının kazanımlarını yok etmekti. Rojava’da Kürt halkı demokratik yerelden örgütlenme biçimi ile oluşturulan Efrîn, Cizîr ve Kobanê kantonları modeli, emperyalist devletlerin çıkarlarına ters düşmüştü. Kobanê’nin stratejik konumu nedeniyle Efrîn ve Cizîr kantonları arasındaki bağı koparmak için DAİŞ çetesini Kobanê halkının üzerine sürdüler.
DAİŞ çetesine karşı dört aydan fazla direnen Kobanê halkı, destansı bir direniş sergiledi. Aslında bu direnişle kendi varlık savaşını vermekten öte özgür toplum, özgür insanlığın savunuculuğunu yaptı. Ortadoğu başta olmak üzere dünya halklarının başına bela olan DAİŞ zihniyetini Kobanê’de yenilgiye uğrattı ve Kürt kadınları ve gençleri yaşamları pahasına direnişin parçası oldu. Bu zaferi gün dolayısıyla bir kez daha kutluyorum.”