İran’daki idamlar Bern’de protesto edildi

İran Molla rejimi tarafında idam edilen Mohsen Mazlûm, Mohammed Faramarzî, Wafa Azarbar ve Pzhman Fatehî adlı Kürt siyasi tutsaklar için İsviçre’nin başkenti Bern’de bir eylem düzenlendi.

İran Özgür Yaşam Partisi (Partiya Jiyana Azadiya Kurdistanê - PJAK) İsviçre komitesi çağrısı üzerine Bern’de yaşayan Kurdistanlılar ve İranlıların katılımıyla Bern merkez tren istasyonu önünde bir protesto eylemi düzenledi. Eylemde idamların simgesi olan ip meydanda yakılarak “Jin Jiyan Azadî” slogan atıldı.

İran molla rejimi tarafında idam edilen Mohsen Mazlûm, Mohammed Faramarzî, Wafa Azarbar ve Pzhman Fatehî adlı Kürt tutsakları için İsviçre PJAK’ın çağrısı üzerine Bern Merkez Tren İstasyonu önündeki meydanda bir araya gelen Kürdistanlılar idamları protesto etti.

Eyleme Kürtlerin yanısıra İranlılar da katılarak destek verdi. Yapılan açıklamada İsviçre Hükümetine ve milletvekillerine seslenen açıklamada İran’da yaşanan insan hakları ihlalleri konusunda duyarlılık çağrısı yapıldı.

Almanca yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Başta Uluslararası Af Örgütü olmak üzere insan hakları kuruluşlarının değerli temsilcileri, büyük endişe ve aciliyetle İran’da azınlıkların ve siyasi olarak zulüm görenlerin insan hakları konusundaki istikrarsız durumuna dikkat çekmek istiyoruz. Kürt ve İsviçre kökenli siyasi aktivistler olarak, görüşlerini ifade etmeleri ve aktivizmleri nedeniyle zulme uğrayan kişilerin sistematik olarak hapsedilmesinden derin rahatsızlık duyuyoruz.
İran cezaevlerindeki durum, özellikle inançları ve eylemleri nedeniyle yaşamı tehdit eden koşullara maruz kalan siyasi olarak aktif kadınlar için çok vahim.

Gözaltına alınanlar arasında çocukların da olması endişe verici. Şu anda adil bir yargılama ya da tahliye umudu yok. Belluclar ve Kürtler de dahil olmak üzere etnik gruplar bu zulümden özellikle etkileniyor. Endişe verici bir örnek Zeynab Celalyan’dır. Kendisi 16 yıldır tutuklu bulunan ve tıbbi bakım yetersizliğinden dolayı kör olan siyasi bir aktivist. 29 Ocak 2024’te hükümetin suçlamaları üzerine adil yargılanmadan idam edilen dört Kürt’ün (Mohsen Mazlum, Mohammad Faramarzi, Vafa Azarbar ve Pejman Fathi) ölümü, İran’daki dayanılmaz insan hakları durumunu vurguluyor.
Beluclar, Hıristiyanlar, Ezidiîer, Yahudiler ve Sünniler de dahil olmak üzere etnik ve dini gruplara yönelik zulüm kabul edilemez. İran’da uygulanan ölüm cezalarının şaşırtıcı sayısı endişe vericidir ve insanların açık gerekçeler olmaksızın gözaltına alınması kabul edilemez.

İRAN’DAKİ İNSAN HAKLARI DURUMUNA ACİL ÇAĞRI

Bu endişe verici gelişmeler ışığında İsviçre hükümetine acilen aşağıdaki taleplerimizi iletiyoruz:
İsviçre’nin İran’daki etnik ve dini gruplara yönelik insan hakları ihlallerini aktif olarak izlemesini ve İran hükümeti üzerinde baskı oluşturmasını talep ediyoruz.

Uluslararası Af Örgütü gibi bir STK’dan milletvekilleri ve insan hakları aktivistlerinden oluşan bir heyetin gönderilmesi çağrısında bulunuyoruz. İran’daki insan hakları durumuna ilişkin bu soruşturma, özellikle Tahran’daki “Evin” hapishanesi gibi siyasi hapishanelerde gerçekleştirilmelidir. Heyet, siyasi tutukluların tıbbi bakımına özellikle dikkat etmelidir.

İsviçre’nin İran’da ve dünya çapında özellikle Kürtlere yönelik idam cezasına karşı net bir siyasal tavır alınmasını talep ediyoruz. Tutuklulara tıbbi tedavi sağlanması için İran hükümetine baskı yapmak gerekiyor. Federal hükümetten heyetin gözlemlerine ilişkin net bir rapor yazmasını ve İran’daki insan hakları durumu konusunda net bir duruş sergilemesini talep ediyoruz. Konunun İsviçre Parlamentosu’nda da görüşülmesini talep ediyoruz. Ayrıca diplomatik ilişkiler yoluyla İran hükümetine baskı yapılmalıdır. İsviçre’deki uluslararası anlaşmaların önemini vurgulamak istiyoruz. İsviçre’nin Cenevre Sözleşmesine saygı duymasını ve uymasını talep ediyoruz. İran’da Ölüm Cezası ve Zulümle Mücadele Girişimi olarak biz, İran’daki insan hakları durumunun iyileştirilmesi için birlikte çalışmak amacıyla duyarlılığınıza ve desteğinize çağrıda bulunuyoruz” denildi.
Eyleme katılan çok sayıda kişi söz hakkı alarak idamlara ve Jin Jiyan Azadî devriminden dolayı tutuklananla dayanışmanın önemine vurgu yapıldı. Eylem alama idamları sembolize eden urganın yakılmasıyla sona erdi.