Svt’de yayınlanan “Wallström, Erdoğan'ın muhaliflere şiddetini protesto et” başlıklı makalede, Türkiye’deki yerel seçimler “kader seçimi” olarak değerlendirdi. Gazateci-Yazar Kurdo Baksi ve Murat Kuseyri imzalı makalede seçimlerin Erdoğan'ın yargı ve yasamayı denetim altına aldığı koşullarda yapıldığı belirtildi.

Erdoğan'ın seçimleri kazanmak için 25 televizyon kanalından canlı yayınla seçmenleri manipüle etmesine şu ifadelerle dikkat çekiliyor:

“Eğer AKP'ye oy vermezseniz Türk devleti yok olacak diyor. Başka bir değişle muhalefet partilerini devlet düşmanlığıyla suçluyor. Ve muhalefet partilerinin temsilcilerinin görüşlerine televizyon kanallarında yer verilmiyor.”

HALKIN İRADESİ HİÇE SAYILIYOR

Erdoğan'ın en fazla HDP ve Kürtlere saldırdığı, HDP'lilerin belediye yönetimini kazanmaları durumunda seçim sonuçlarını tanımayacağını açıkça söylediği belirtilen makalede, AKP Hükümeti'nin daha önce halkın iradesini hiçe sayarak 94 belediyeye kayyum atadığına ve 50 belediye başkanını cezaevinde tutuğuna dikkat çekildi.

AÇLIK GREVCİLERİNE SALDIRILIYOR

Makalede 5 bini aşkın tutsağın Türkiye cezaevlerinde açlık grevinde olduğu ve bazıların yaşamlarını yitirdiği belirtilirken, “Ama açlık grevcileri bile Erdoğan'ın zalimliğinden payını alıyor. Türk polisi her gün HDP'nin lokallerine baskın yapıyor ve açlık grevi yapan politikacıları yargı karşısına çıkarıyor” ifadeleri kullanıldı.

Makalede Erdoğan'ın baskı ve saldırılarla yetinmeyip HDP'nin seçimleri kazanmasını engellemek için seçim hilelere başvurduğuna, polis ve askerlerin kayıtlarını HDP'nin güçlü olduğu yerleşim birimlerine kaydırdığına ve HDP'li seçmenleri seçim kütüklerinden sildirdiğine dikkat çekildi.

KADINLARA YÖNELİK DÜŞMANCA TUTUM ALIYOR

Muhalefet partilerinin gösteri ve propaganda yapma imkanlarının sınırlayan Erdoğan'ın kadınlara yönelik de düşmanca tutum aldığı belirtildi. Makalede Cumartesi Anneleri'ne ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde kadınlara yönelik polis saldırılarına yer veriliyor.

EN ACI VEREN İSVEÇ VE DIŞ DÜNYANIN GÖZ YUMMASI

Makalede en fazla acı verenin İsveç ve dış dünyanın “Erdoğan'ın Türkiye'yi hiç kimsenin kendini güvenlikte hissetmediği bir cehenneme çevirmesine göz yummaları olduğunu” belirten Baksi ve Kuseyri, İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström'e Erdoğan'ın nefret, tehdit ve şiddetini protesto etmesi çağrısında bulundu.