İsveç Güvenlik Polisi'nin Kürt düşmanı tutumu kınandı

Kürdistanlılar ile İsveç'li milletvekilleri ortak yaptıkları toplantıda, İsveç Güvenlik Polisi'nin (SÄPO) Kürt ilticacıları terör örgütü üyesi olarak damgalama ve sınır dışı etme girişimleri İsveç ve uluslararası yasalara aykırı olduğuna vurgu yaptı.

İsveç’te dün akşam saatlerinde salgın nedeniyle online üzerinde bir araya gelen Kürdistanlılar ile bir grup İsveçli milletvekilleri, İsviçre Güvenlik Polisi’nin  (SÄPO) Kürtlere yönelik tutumu konu alan bir toplantı gerçekleştirdi. Kürtlere yönelik fişleme ve sınır dışı edilme kararlarının ele alındığı toplantıya, Merkez Partisi Milletvekili Helena Vihelmsson, Çevre Partisi Yeşiller Milletvekilleri Rasmus Ling, Camilla Hansen, Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Hans Eklind, Sosyal Demokrat Parti milletvekilleri Carina Ödebrink ve Denis Begic ve Liberal Parti'den Johan Pehrson katıldı.

Toplantıda, Kürdistanlıların  terör örgütü üyesi olarak damgalanmasını İsveç ve uluslararası yasalara aykırı olduğu değerlendirmesi yapıldı. Görüşmede,  2 çocuk annesi Zozan Büyük'ün sınır dışı edilmesinin engellenmesi için girişimlerini yoğunlaştırma kararı aldı.

İSVEÇ'İN POLİTİKASI TUTARSIZ

Toplantıya katılan Kürdistanlılar ve milletvekillerinden bazıları, İsveç devletinin bir yandan DAİŞ çetelerine karşı savaşan Kürt gerillaya destek verirken ve Türk devletinin Kürtlere yönelik soykırım operasyonuna tutum alırken, aynı zamanda Kürdistanlıları sınır dışı etme kararları vermesini tutarsızlık olarak değerlendirdi.

Dayanışma grubu içinde yer alan Kürdistanlılar, toplantının başında katılımcı milletvekillerine İsveç Güvenlik Polisi ve Göçmen Bürosu'nun Kürtlere yönelik ayrımcı ve baskıcı tutumlarını somut örnekler vererek anlattı.

İsveç devletinin 2015 yılında Cizre'deki çatışmalar sırasında yaralandıktan sonra İsveç'e iltica eden 23 yaşındaki Kürt genci Resul Özdemir'in özel bir uçakla Türkiye'ye götürülerek MİT'e teslim edilmesini gündeme getirdi.

'DAİŞ'Lİ İMAMLARIN DEĞİL KÜRTLERİN SINIRDIŞI EDİLMESİ UTANÇ VERİCİ'

Konuyu parlamento gündemine taşıyan Bağımsız Milletvekili Amineh Kakabaveh, DAİŞ'lı 6 imam hakkında verilen sınır dışı kararlarını durduran hükümetin Özdemir'i Türkiye'ye teslim eden İsveç'in tutumunun utanç verici olduğunu söylemişti. 

İsveç Güvenlik Polisinin (SÄPO) Türkiye'nin Milli İstihbarat Teşkilatı ile işbirliği yaparak ilticacı Kürdistanlılar üzerindeki baskıları artırdığına ve Kürtleri ajanlaştırmak istediklerine dikkat çekmişti. 

Toplantı hakkında ANF'nin görüşlerine başvurduğu Uluslararası Sol Forum Yönetim Kurulu Üyesi Yekbun Alp, dayanışma grubu olarak Kürtlere yapılan baskıları Parlamento Adalet Komitesi'nde ele almak için girişimde bulunduklarını söyledi.

Örebro ilinde yaşayan parlamentonun değişik komitelerinde yer alan milletvekilleriyle sanal ortamda bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyleyen Alp, pazartesi günü de aynı içerikte bir toplantıyı Sosyal Demokrat İşçi Partisi milletvekilleriyle gerçekleştireceklerini ifade etti.

KÜRTLER İSVEÇ POLİSİNİN HEDEFİ HALİNE GELDİ

İsveç Güvenlik Polisinin (SÄPO) Kürtlere yönelik fişleme ve baskılarının pek çok Kürdistanlının yaşamını olumsuz etkilediğini ve Kürtlere yönelik sistematik baskıların artmakta olduğu değerlendirmesini yapan Alp, İsveç'in tutumuna şu ifadelerle tepki gösterdi. 

Alp, “Toplantıda İsveç yasalarına göre herkesin eşit olduğunu ve herkese eşit muamele yapılması gerektiğini dile getirdim. Ama gerçekte durum böyle değil. İsveç'te herkese eşit muamele yapılmıyor. Bu demokratik bir hukuk devleti olan İsveç'e yakışmıyor. İsveç bir yandan Kürtlerin DAİŞ çetelerine karşı mücadelelerini övüyor. Bu mücadelede PKK'de vardı ve bizlerin güvenliğini sağladı. Ama Kürtler şimdi İsveç Güvenlik Polisi Säpo'nun hedefi durumuna geldi.”

ZOZAN BÜYÜK: NEDEN SUÇLANDIĞIMI BİLMİYORUM

Zozan Büyük de, yaptığı konuşmada kendisinin 2 ve 4 yaşlarında iki küçük çocuğu olduğunu ve aktif politikanın içinde olmadığı için  SÄPO'nun kendisini İsveç'in güvenliği için tehdit oluşturduğu suçlamalarını anlayamadığını söyledi. Neden suçlandığını bilmediği için de kendini savunamadığına dikkat çekti. 

Grup içinde yer alan Zozan Baransson da, SÄPO'nun İsveç'in güvenliğini gerçekleştirmekten sorumlu olduğunun bilincinde olduklarını ancak hangi ülkenin güvenlik güçleriyle işbirliği yaptığının ele alınması ve irdelenmesi gerektiğini söyledi.

SÄPO İDDİA VE SUÇLAMALARI AÇIKLAMALI

SÄPO'nun kendi vatandaş ve halkına şiddet uygulayan Türk devletinin istihbarat örgütüyle Kürtlere karşı işbirliği yapmasını çok ciddi gördüklerini belirten Baransson, Säpo'nun sınır dışı etmek istediği Zozan Büyük hakkındaki iddia ve suçlamaları kamuoyuna açıklamasını talep etti. 

Bundan bir süre önce de Sol Parti Hukuk İşleri Sorumlusu Linde Westerlund, SÄPO'nun MİT'le işbirliği yaparak Kürtleri fişlemesini parlamentonun gündemine getirmişti. 

Grubun parlamenterle yaptığı görüşme İsveç Devlet Televizyonu (SVT) ve İsveç medyasında yer buldu. 

Uzun süreden beri hakkında sınır dışı edilme kararı verilen Zozan Büyük'ün durumunu izlediğini söyleyen Merkez Partisi Milletvekili Helena Vilhelmsson, medyaya yaptığı açıklamada Büyük'ün hiç bir gerekçe gösterilmeden sınır dışı edilmek istenmesine tepki gösterdi. 

SÄPO'NUN TUTUMU AKILCI DEĞİL

Säpo'nun kararının kişilerin hukuk güvenliklerinin olup olmadığının sorgulanmasına yol açtığını söyleyen Vilhelmsson, “İnsan ne zaman bir güvenlik riski oluşturduğunu bilecek?  Sınır dışı edildiği zaman mı? Düşünce bu mu?” sorularını sorduktan sonra SÄPO'nun tutumunun akılcı olmadığını yorumunu yaptı. 

SÄPO, İsveç Devlet Televizyonu'nun Zozan Büyük'ün durumu hakkında bilgi almak için yaptığı girişimi reddetti ve gazetecilerle görüşmeyeceğini açıkladı.