İsveçli vekiller: Erdoğan korkuyor

İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi milletvekilleri Österberg ve Kasırga, seçimleri kaybedeceğini anlayan Erdoğan’ın yargılanmaktan korktuğunu kaydetti.

İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi milletvekilleri Anders Österberg ve Kadir Kasırga, yerel seçimleri kaybedeceğini anlayan Erdoğan’ın yargılanmaktan korktuğunu söyledi. Vekiller, tecridin kaldırılmasını istedi.

Aynı zamanda Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin  Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi olan Anders Österberg, Türkiye'deki yerel seçimlerin şeffaf olması ve muhalefet partilerine hükümet partisi AKP’ye tanınan olanakların aynısının tanınması gerektiği halde pratikte bunun olmadığını gözlemlediklerini söyledi. 

'ERDOĞAN SALDIRACAĞINA SANDIĞA SAYGI GÖSTERSİN'

Österberg, demokratik ve özgür seçimlerin temel kıstasının tüm partilere eşit olanaklar tanınması ve hiçbir partiye ayrıcalık tanınmaması olduğunu söyledi. Österberg, kayyum işgalini kastederek ”Ancak Türkiye’de yapılacak seçimlerde halkın seçtiği belediye başkanları ve milletvekilleri temelsiz suçlamalarla diskalifiye ediliyor” dedi.

Son birkaç yıl içindeki gelişmelerin oldukça kaygı verici olduğunu, demokratik yönde olmadığını gözlemlediklerini söyleyen Österberg, ”Erdoğan ve AKP hükümeti gösteri yapan halka tomalarla saldıracağına sandıktan çıkacak sonuçlara saygı göstermeli” dedi.

'AKP KORKUNÇ BİR ÜLKE YARATTI'

Seçimlerde muhalefetin kazanacağını umduğunu ama aynı zamanda muhaliflere yönelik baskıların artacağı kaygısını taşıdığını belirten Österberg, ”Seçimler sırasında iktidarın kullandığı retorik seçimler sonrası baskı ve tutuklamaların artacağının işaretlerini veriyor. Türkiye nüfusuna kıyasla dünyada en fazla gazeteci, politikacı ve insan hakları savunucusu hapseden ülke. Bu korkunç bir gelişme. İhlallerden sadece Erdoğan değil tüm AKP sorumlu” diye kaydetti. Östernerg, şöyle devam etti:

”Günümüzde AKP’nin gerçekleştirdiği ağır insan hakları unutulmayacak. Eninde sonunda adalet gerçekleşecek. Bundan 50-60 yıl önce mukdedirlerin işledikleri suçlar cezasız kalabiliyordu. Ama günümüzde böyle değil. Yaptıklarının hesabını vermek zorunda kalıyorlar. Eğer birileri binlerce insanı temelsiz suçlamalarla cezaevlerinde tutuyorsa bir gün adalet karşısında bunun hesabını verecek."

Österberg, Türk devletinin gerçekleştirdiği insan hakları ihlalleri karşısında komisyonun ne yaptığı sorusunu şöyle yanıtladı:

”Gelişmeleri yakından izliyoruz. Demokratik ve adil seçimlerin yapılmasını umuyoruz. Ama gelen bilgiler bunun böyle olmadığı yönünde. Seçimlere gözlemci  göndereceğiz. Bu arada kardeş partimiz HDP’yi ziyaret edeceğiz. Seçimlerden sonraki gelişmeleri de yakından izleyeceğiz.”

'TÜRKİYE TUTSAKLARIN HAKLARINA SAYGI GÖSTERMELİ'

Türkiye’de yaşananların dünya kamuoyu tarafından bilinmesi için partilerinin çabalarını arttıracağını söyleyen Österberg, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması için süren açlık grevleri hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:

”Tüm tutsakların temel hakları vardır. Türkiye tutsakların haklarına  saygı gösterilmeli. Kimseye keyfi muamele yapılamaz. Herkese eşit muamele yapılması hukukun temel ilkelerinden biri. Türkiye buna saygı göstermeli.”

'AKP KATLİAMLARI SEÇİM MALZEMESİ HALİNE GETİRİYOR'

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Kadır Kasırga, AKP’nin sadece Türkiye’de değil dünyanın başka ülkelerinde meydana gelen olay ve katliamları seçim malzemesi haline getirdiğini söyledi.

Erdoğan’ın Yeni Zelanda’da gerçekleşen ve 50 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan katliamı seçimlerde kullandığını, Yeni Zelanda ve Avustralya halklarını tehdit ettiğini söyleyen Kasırga, şunları ifade etti:

”Son yapılan kamuoyu yoklamaları AKP’nin oy kaybettiğini gösteriyor. Hükümet seçimleri kaybetmekten ve  adalet önünde hesap vermekten korkuyor. MHP ve diğer milliyetçi partilerle yaptığı ittifaklar da sorunlu. AKP kendisini modern İslam partisi olarak tanımlıyordu. Türk İslam sentezini savunuyordu.  Bundan birkaç yıl önce parlamentoda Kürdistan’dan söz eden ve arşivlere atıfta bulunan Erdoğan, şimdi Kürdistan’ın varlığını inkâr ediyor. Bunu milliyetçi oyları alarak seçimleri kazanmak için yapıyor.”

Sosyal Demokrat İşçi Partisi olarak Türkiye’deki hukusuzluklara karşı çıktıklarını ve HDP ile dayanışma içinde olduklarını söyleyen Kasırga, ”Biz Türkiye’de gerçekleşen insan, kadın hakları ihlallerini Avrupa Birliği ve farklı platformlarda gündeme getirdik ve getirmeye devam edeceğiz" dedi.

'TECRİT DERHAL KALDIRILMALI'

Türkiye’de açlık grevlerinin kritik bir aşamaya geldiğini ve tutsakların yaşamını yitirdiğini hatırlattığımız Kasırga, şöyle dedi:

”Benim beklentim insanların açlık grevlerinde yaşamlarını yitirmemesi. Türkiye Avrupa Birliği’ne aday ülke. Kopenhag kriterlerine uymalı. Altına imza attığı Avrupa Birliği İnsan Hakları Sözleşmesi’ne saygı göstermeli. Birleşmiş Milletler’in tutsakların haklarını güvence altına alan yasaları var. Türkiye tüm bunlara saygı göstermek ve uygulamak zorunda. Tutsaklar Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması için açlık grevleri yapıyor. Öcalan ve İmralı Adası’nda onunla birlikte tutulan tutsakların diğer tutsaklarla aynı hakları var. Avukat ve aileleriyle görüşmeleri gerekiyor. Öcalan bundan birkaç yıl önce Türk devletinin barış sürecinde görüştüğü liderdir.  Tecrit derhal kaldırılmalı.”

Kasırga, Mart ayı başında verdiği yazılı bir soru önergesiyle açlık grevlerini gündeme getirmiş ve Dışişleri Bakanı Margot Wallström’den sorunun çözümü için girişimde bulunmasını istemişti.