Almanya’da Covid-19 tedbirleri çerçevesinde testi pozitif çıkanlarla karşılaşıldığında bilgilendirerek virüsünü yayılmasını önleyen korona uyarı uygulaması (Corona-Warn-App) geçtiğimiz Haziran ayında hayata geçirilmişti.

Federal Hükümetin fonlarıyla hazırlanan uygulama şimdiye kadar aralarında Türkçe, Bulgarca, Polonca ve Romanca’nın da bulunduğu birçok dilde hizmet vermeye başladı. Muhalefetteki Yeşiller Partisi ise hükümetin yanıtlaması talebiyle Federal Meclis’e sunduğu bir sonu önerisinde uygulamanın Kürtçe de olup olmayacağını sordu.

Yeşiller’in sorusuna hükümet adına yanıt veren Sağlık Bakanlığı uygulamayı Kürtçe’ye çevirmeyi planlamadıklarını bildirdi. Buna gerekçe olarak ise bakanlık uygulamanın bir başka dilde çevirisinin 250 bin Euro’ya mal olacağını öne sürdü. Ancak aynı yanıtta söz konusu uygulamanın önümüzdeki günlerde Arapça ve Rusça da olacağı açıklandı.

KÜRTLERİN DİLİ YOK SAYILIYOR

Hükümet ayrıca halkı bilgilendirme amacıyla hazırladığı https://www.zusammengegencorona.de/ isimli internet sitesinin de Kürtçe olmayacağını ve Almancanın yanı sıra sadece İngilizce, Rusça ve Türkçe olacağı belirtildi.

Almanya’da 1 milyondan fazla Kürt göçmenin yaşamasına rağmen Federal Hükümet, sık sık Kürtçeyi görmezden gelmesi dikkat çekiyor. Geçtiğimiz aylarda da salgının nasıl önleneceğine dair bilgilerin yer aldığı ve 20 dilde hazırlanan bir broşürün Kürtçeye çevrilmesine hükümet gerek duymamıştı.

Federal Hükümetin Uyum Görevlisi Annette Widmann-Mauz, “Kürtlerin nüfus çok olmalarına rağmen broşür neden Kürtçe de yayınlanmadı?” yönündeki eleştirilere, “Zaten Kürtler Türkçe, Arapça ve Farsça da biliyor, ekstradan Kürtçe basmaya gerek yok” şeklinde skandal bir yanıt vermişti.

Bunun üzerine Kürtçe broşürün hazırlanmasına rağmen yayınlamayan hükümetin bu tavrına ilişkin yasalar konusunda uzman olan bilirkişi Prof. Dr. Christian F. Majer bir rapor yayınlamıştı. Raporda Prof. Majer, hükümetin koronavirüs gibi önemli bir olay karşısında Kürtçe bilgilendirmemesinin eşitlik yasalarına aykırı olduğunu ifade etmişti.