GÖRÜNTÜLÜ

Arjantinli temsilciler: Özgürlük hamlesini büyütmek için şimdi daha çok nedenimiz var

Arjantin Parlamentosu'nda yapılması planlanan “Önder Apo’ya Özgürlük" hamlesine dair aktivite, Dış İşleri Bakanlığı tarafından iptal edildi. Bina önünde açıklama yapan temsilciler, “Özgürlük hamlesini büyütmek için şimdi daha çok nedenimiz var" dedi.

13-23 Kasım tarihleri arasında yürütülen “Önder Apo’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesi çerçevesinde yürütülen 10 günlük imza kampanyasının sonuçlarının paylaşılacağı etkinlik, Arjantin Dış İşleri Bakanlığı’nca gerekçe gösterilmeden iptal edildi. Bunun üzerine Frente de Izquierda de los Trabajadores (FIT) milletvekilleri, sendika temsilcileri, onlarca sivil toplum kuruluşu ve kadın hareketleri temsilcilerinin katılımı ile Arjantin devletinin Türk devleti ile işbirliğini kınamak amacıyla başkent Buenos Aires’te bulunan Arjantin Parlamento binası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın açıklamasını kampanyanın imzalayıcılarından ve Pañuelos en Rebeldía Üyesi Mirta Israel modere etti.

Açıklamaya katılan FIT milletvekilleri Vanina Biasi, Monica Leticia Schlotthawer, Nicolas del Caño hazırladıkları ortak basın açıklamasını okuyarak, Arjantin Dış İşleri Bakanlığı’nın Türk devleti ile işbirliğini kınadı.

Açıklama ardından konuşmalar gerçekleştirildi.

'TARİHİMİZDE İLK KEZ BÖYLE BİR ŞEYLE KARŞILAŞIYORUZ'

Pañuelos en Rebeldía Üyesi Mirta Israel, bugün (6 Aralık) Kürt halkı ile dayanışma için toplandıklarını belirtti. Mirta Israel, “Türk devleti ile Arjantin Dış İşleri Bakanlığı’nın işbirliğiyle engelleme sonucu, içeride yapmayı planladığımız etkinliğimizi parlamento binasının önünde yapmak zorunda kaldık. Tarihimizde ilk kez böyle bir şey ile karşılaşıyoruz. Engellemelere rağmen açıklamalarımızı buradan parlamentonun kapısından gerçekleştireceğiz. Bu etkinlik, 26 yıldır yoğun işkence tecrit altında tutulan Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt halkının özgürlüğü talebiyle gerçekleşen bir etkinliktir. Frente İzquierda (SSol Cephe) milletvekillerinin desteğinden duyduğumuz memnuniyet ile birlikte onların tepkilerini dinlemek istiyoruz” dedikten sonra sözü milletvekillerine bıraktı.

'DEMOKRATİK HAKLARA VE ÖZGÜRLÜK TALEPLERİNE MÜDAHALEDİR'

Sol Cephe milletvekillerinin yaptığı basın açıklamasının özeti şöyle: “Şu yaşadığımız şey çok sıra dışı. Kürt Özgürlük Hareketi’nin özgürlük taleplerine bir karşılık olarak Arjantin Parlamentosu’nda gerçekleştirmek istediğimiz etkinliğin Arjantin otoritesi tarafından engellenmesi üzerine hazırladığımız açıklamayı paylaşıyoruz. Latin Amerika’da Kürt Özgürlük Hareketi’nin özgürlük çağrısına karşılık olarak yapılması planlanan etkinlik, Arjantin Meclisi tarafından sansür edilmiştir. Şimdi buradan Kürt halkı ile dayanışma komitesi tarafından Öcalan’ın özgürlüğü ve on binden fazla siyasi tutuklunun özgürlüğü için yapılan çağrı ve Kürdistan’a yönelik Erdoğan liderliğinde geliştirilen Türk hükümetinin saldırılarına rağmen vekiller meclisi, bu etkinliğin gerçekleştirilemeyeceğini bildirdiler. Bu sansür, çok açık bir biçimde demokratik haklara ve özgürlük taleplerine müdahaledir.

'BU POLİTİKALARI REDDEDİYORUZ'

Sol Cephe milletvekilleri olarak Orta Doğu’da yaşanan çatışma ortamında yaşanan hak ihlallerine karşı özgürlük ve insan hakları için verilen mücadelelerle dayanışmamızı dile getirmek istiyoruz. Bu çatışmaların sonlandırılmasını ve demokratik çözüm arayışlarını destekliyoruz. Kürdistan’da özgürlük mücadelesi verenlerle ve tüm bölgede direnenlerle dayanışmada ısrarcı olacak, halkların yararına olacak bir çözüm için dayanışma halinde olacağız. Buradan sayın Başkan’a sesleniyoruz. Ulusal Meclis içinde, demokratik hakların uygulanmasına, özgürlük ve demokrasi talebi ile yükselen seslere karşı geliştirilen her türlü sansür, ötekileştirme, baskılama politikalarını reddediyoruz.”

BU ULUSLARARASI KAPSAMDA YÜRÜTÜLEN BİR KAMPANYA, SESİMİZİ KISAMAYACAKLAR!

 İnsan hakları savunucusu, Cachito Fukman örgütünün öncülerinden olup aynı zamanda Önder Apo’ya Özgürlük hamlesinin yürütücülerinden olan Carlos Lortkipanidse de bir konuşma yaptı.

Mücadelenin sokaklarda kazanılacağını belirten Lortkipanidse, şöyle devam etti: “Çalışmayı meclisten değil de buradan devam ettirmemiz bir şeyi değiştirmeyecek. Sesimizi kısamayacaklar! Dört duvar arasında, içerde bir salonda açıklamalarımızı yapmak, bize sundukları bir lütuf değildir. Burada caddede hepimiz yine bir arada toplanmayı başarıp taleplerimizi dile getirip sesimizi yükseltebiliyoruz. Biz bu politikalardan asla yılmayacağız. Buradan Arjantinliler olarak, uluslararası düzeyde, bütün Latin Amerika ülkelerinin güçlü katılımıyla yürütülen 500’den fazla örgüt ve şahsiyetin imzaladığı bir kampanyaya katıldık. Bu kampanya uluslararası karaktere sahip olan bir kampanya.  Bu kampanya ile Kürt halkı için politik bir çözüm ve yoldaşımız Öcalan için özgürlük talep ettik. Ki 26 yıldır cezaevinde tutuluyor. Bu tutukluluğun başka benzeri yok. Hatırlatmak isterim ki, Nelson Mandela Güney Afrika’da 25 yıl cezaevinde tutuldu. Bu yaklaşım bize şunu gösteriyor, bu hükümetin Türk devletinden, İsrail’den, Birleşik devletlerden bir farkı olmadığını bize gösterdi. Bu yaklaşımıyla bu hükümet bize barbarlığını, toplanmamızı engelleyerek göstermek istedi. Buna karşı bizim kendimizi konumlandırmamız gerekmektedir. Çünkü bir ayı aşkın bir süredir bu salon tutulmuştu. Son dakika engellemeleri, sesimizi kısmak istemelerinden kaynaklı. Biz öyle bir engelleme ile karşı karşıya kaldık ki, bizi engelleyenin kim olduğunu bilmiyoruz. Bu engellemenin nereden geldiğini bilmiyoruz (resmi olarak açıklama yapılmadığı için) sadece Dış İşleri Bakanlığı tarafından Türk devletinin elçiliğinin baskıları ile engellendiğini biliyoruz. Yoldaşlar, mücadelemizi devam ettireceğiz. Yaşasın Kürt halkının mücadelesi!”

'KÜRT KADINLARIN MÜCADELESİ FUNDAMENTALİZME KARŞI NASIL SAVAŞILACAĞINI DA GÖSTERDİ'

İnsan Hakları Daimi Meclisi Üyesi Mariha Elena Naddeo, yaptığı açıklamada, ulusal parlamentoda yapılması planlanan etkinliğin engellenmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Mariha Elena Naddeo, "Biz demokrasinin uygulanmasını talep ediyoruz, onlar ise demokrasiden uzaklaşıyorlar. Yaşanan bu durumun birden fazla sorumlusu var. Bu yaşananları neredeyse bir askeri diktatör rejim olarak görmek mümkün. Bu aynı zamanda demokrasi ve adalete karşı yaşanan bir pratiktir. İnsan Hakları Daimi Meclisi'nin dayanışmasını da sizlere iletiyorum. Yine Plazo de Mayo Anneleri kurucu çizgi örgütünün de selamlarını buradan paylaşmak istiyorum. CTA-Autonoma tarafından yapılan çok anlamlı bir konferans ile bu kampanyaya desteğimizi sunduk. Kürt halkının mücadelesinin ve onun kalbinde büyüyen Kürt Kadın Hareketi'nin yürüttüğü mücadele bize fundamentalizm karşısında nasıl savaşılacağını da burada gösterdi. Kürt halkının, kadınları ve erkekleri ile özgürlük kavgalarını nasıl dünyaya taşırdıklarını görüyoruz. Kürt kadınların mücadelesi ve Öcalan’ın sosyalist, demokratik ve özgürlükçü mücadelesine çok ileri düzeyde hayranlık duyuyoruz.  Yaşasın Kürt halkının mücadelesi, yaşasın Kürt kadınların mücadelesi! Öcalan’a özgürlük, Öcalan’a özgürlük!” 

'ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAYACAK GÜCE KAVUŞMALIYIZ'

CTA Autonoma Uluslararası İlişkiler Direktörü Julián Aguirre de, aktivitenin engellenmesi noktasına takılmamak gerektiğini ifade etti ve şunları vurguladı: "Bu yaklaşımla da anlaşılıyor ki, bu kampanyanın devamlılığını sağlamak için şimdi çok daha fazla nedenimiz var. Kampanyayı sonlandırma değil daha fazla güçlü bir şekilde inisiyatif olarak devam ettirme kararlılığını göstermeliyiz. Çok açık adlandırmamız gerekiyor; binlerce yoldaş olarak Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü hedefleyen bir mücadele yürütmeliyiz. Çünkü onun özgürlüğü, komünal bir mücadeleyi temsil ediyor, bir halkın özgürlüğünü temsil ediyor. Coğrafik olarak olan uzaklık buna engel değildir. Özgürlük mücadelesini bugün ve her gün tekrarlayarak büyütmemiz gerekmektedir. Öcalan’ın özgürlüğünü sağlayacak güce kendimizi kavuşturmalıyız. Öcalan tek bir birey değildir. Onun özgürlüğü bütün halkın özgürlüğü anlamını taşımaktadır.”

'KÜRT KADINLARIN DEVRİMİNİ KORUMAK FEMİNİSTLERİN GÖREVİ'

Son konuşmayı feminist aktivist Claudia Korol yaptı. Ortadoğu’da barışa giden yolun Önder Apo'nun özgürlüğü ile mümkün olduğuna vurgu yapan ve Önder Apo'nun barışa giden yol için her türlü güveni verdiğini belirten Claudia Korol, "Biz feministler için  de Kürt kadınların devrimini korumak bir görevdir. Biz herhangi bir barış hakkında konuşmuyoruz. Biz barış ve devrim hakkında konuşuyoruz. O devrim ki ona hayranız. O devrim ki bu yüzyılın devrimi. O devrim ki yeni bir perspektif ile özgürlüğü inşa ediyor" dedi. 

'BU MÜDAHALE PARLAMENTONUN İRADESİNEDİR, BÜTÜN MİLLETVEKİLLERİ REDDETMELİDİR'

FIT’in bu çağrıyı yapmasından memnuniyet duyduklarını ancak bu parlamentoda bulunup da şu anda burada olmayan milletvekilleri için de bunun bir utanç olduğunu belirten Claudia Korol, "Çünkü bu müdahale bütün parlamentonun iradesinedir. Bu, utanç verici bir durum. Dış İşleri Bakanlığı'nın Türk devletinin elçiliğinin ve hükümetinin taleplerini onaylaması ve burada devam eden sessizlik büyük bir yanlıştır. Sonuç olarak burada bu aktivitede hazır olanlar olarak demek istiyoruz ki, parlamentonun bütün milletvekilleri bu müdahaleyi ret etmelidir" diye konuştu. 

'İNİSİYATİFİMİZİ BÜYÜTMELİYİZ'

Bürokratik bir engelin, karanlık bir yüzün mücadelelerini engellemeye gücünün yetemeyeceğinin de altını çizen Claudia Korol, "Öyleyse buradan, halka karşı geliştirilen bu baskıları tabandan engellemek için, Kürt kadınları ile dayanışmak için, Kürdistan halkı ile dayanışmak için yeni ve daha güçlü bir kampanya ile çıkmamız şart oldu. Bir açıklama ile sınırlı kalmamamız gerekmektedir. Gücümüzü ve sayımızı attırmalıyız. İnisiyatifimizi büyütmeliyiz" diye kaydetti.