Avrupa’dan seslendiler: Politik tutsaklara özgürlük!-YENİLENDİ
18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü vesilesiyle Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde düzenlenen eylemlerle politik tutsakların özgürlüğü istendi.
18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü vesilesiyle Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde düzenlenen eylemlerle politik tutsakların özgürlüğü istendi.
18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü vesilesiyle Belçika’nın başkenti Brüksel, İngiltere’nin başkenti Londra, İsviçre'nin Basel ve Almanya'nın Hildesheim kentlerinde basın açıklamaları gerçekleştirildi.
BRÜKSEL
Belçika'nın başkenti Brüksel'de Tutsakların Sesi Platformu, Belçika Demokratik Kürt Toplum Merkezi, Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu ve Avrupa Devrimci Demokratik Komün İnisiyatifi öncülüğünde eylem gerçekleştirildi.
Place de la Monnaie'de bir araya gelen kitle, politik tutsakların fotoğraflarını ve "Politik Tutsaklarla Dayanışmayı Büyütelim" yazılı pankart açtı.
Dört kurumun ortak hazırladığı basın açıklamasının Fransızcasını Arife Soysüren, İngilizcesini Orhan Kılıç okudu.
Emperyalist devletlerin paylaşım savaşına vurgu yapılan açıklamada, hapishanelerin sömürüsüz ve baskısız bir dünya isteyen özgürlük savaşçılarıyla dolu olduğu kaydedildi. Çiğnenen uluslararası sözleşmeler ve hukuka vurgu yapılan açıklamada, hapishanelerdeki tecrit uygulamalarına dikkat çekildi.
Açıklamada son olarak şöyle denildi: "Tutsaklarla Dayanışma Günü'nü selamlıyoruz. Politik tutsaklarla dayanışmayı yükseltmeye, onların mücadelelerini ve sesini dışarıya taşımaya ve onların özgürlüğü için mücadele etmeye devam edeceğimizi vurguluyoruz. Tüm devrimci, ilerici, antifaşist güçleri politik tutsakları sahiplenmeye çağırıyoruz."
LONDRA
Gün vesilesiyle İngiltere’nin başkenti Londra’da Tutsakların Sesi Platformu (TSP) ve sosyalist gençlik örgütü Young Struggle iki etkinlik düzenledi.
16 Mart Pazar günü AVEG-KON’a bağlı Gik-Der’de 18 Mart uluslararası politik tutsaklarla dayanışma gününde “politik tutsaklara bir kart da sen gönder” masası açıldı. Gün boyu gelen kitleye politik tutsaklık ve tecrit hakkında bilgiler verildi ve kartlar yazıldı. Etkinlik sonunda yazılan kartlar tutsaklara gönderildi.
Bugün ise Tottenham bölgesindeki postanenin önünde Tutsakların Sesi Platformu ve Young Struggle’ın örgütlediği ve Haringey ile Tottham Palestine Action’un destek verdiği etkinlikte yapılan konuşmada şunlar kaydedildi:
“Türkiye’de hapishane kapasitesini sürekli artıran faşist devlet, kapasitesi 301 bin kişi olan hapishanelere Şubat 2025 verilerine göre 392 bin kişi doldurmuş bulunuyor ve bunların on binlercesi politik tutsaktır. 2 bin civarında hasta tutsağın tedavisi engellenmektedir. İnfazını tamamlamış politik tutsakları tahliye etmemekte, fiziki şiddet, çıplak arama, cinsel şiddet, ziyaretçi ve iletişim yasakları ile iradelerini kırmaya çalışmaktadır. Türk devleti, politik tutsaklarla dayanışma içinde olan örgüt ve kişileri tutuklayarak ve hapse atarak, tutsaklarla dayanışmayı kırmaya çalışmaktadır.
“Politik tutsaklar, hangi ülkede olursa olsun, hapishane koşulları nasıl olursa olsun, insanlığın eşit ve özgürce yaşaması için direnmeye ve mücadeleye devam etmektedirler.
“TSP olarak, 1871 Paris Komünü’nün yıl dönümü de olan 18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü’nü selamlıyoruz. Politik tutsaklarla dayanışmayı yükseltmeye, onların mücadelelerini ve sesini dışarıya taşımaya ve onların özgürlüğü için mücadele etmeye devam edeceğimizi vurguluyoruz. Tüm devrimci, ilerici, antifaşist güçleri politik tutsakları sahiplenmeye çağırıyoruz.”
BASEL
İsviçre'nin Basel kentinde, Basel Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK-Bl), Partizan, Tutsakların Sesi Platformu (TSP), Zora, Proleter Devrimci Duruş (PDD) ve İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (Bir-Kar) Clara Meydanı'nda bir araya geldi.
Sık sık politik tutsakların serbest bırakılmasına dönük sloganların atıldığı eylemde, Almanca basın metnini enternasyonalist Sylvia Mayer okudu.
Açıklamada, “Emperyalist devletler dünyanın yer altı ve yer üstü kaynaklarının yeniden dağıtımı için rekabet ederken, silahlanmaya trilyonlar harcanırken, sömürge savaşları ve işgaller sürerken, faşist ve ırkçı güçler iktidara gelirken, sömürü ve baskının olmadığı bir dünya ve toplumsal cinsiyet özgürlüğü için mücadele edenlere yönelik saldırılar da artıyor. Bunun sonucu olarak hapishaneler özgürlük savaşçılarıyla doluyor. Burjuva, faşist ve gerici devletler, muhalefeti susturmak için demokratik hak ve özgürlükleri giderek daha fazla kısıtlıyor, devasa bütçelerle hapishanelerin kapasitelerini artırıyorlar. İnsan hakları askıya alınıyor, uluslararası sözleşmeler ihlal ediliyor. Siyasi tutuklular, özgürlük mücadelesini engellemek için iade ediliyor. Ağır cezalara çarptırılıyorlar, tecrit ediliyorlar, serbest bırakılmaları engelleniyor, işkenceyle öldürülüyorlar, mücadeleyle kazandıkları haklardan mahrum bırakılıyorlar” ifadelerine yer verilerek, dünya genelinde politik tutsaklara yönelik uygulamalara dair şu örnekler verildi:
“Fransa, 1984'ten bu yana tutuklu bulunan Lübnanlı devrimci Georges Abdullah'ı mahkeme kararına rağmen serbest bırakmayacak. Almanya'da devrimci, anti-faşist ve Kürt siyasi tutsakların sayısı artıyor. ABD, Guantanamo işkence merkezini işletmeye devam ederken, 1981'den bu yana ABD hapishanelerinde tutulan Mumia Abu-Jamal serbest bırakılmayacak. Siyonist İsrail, hapishanelerde soykırım saldırılarını sürdürüyor ve Filistinli tutukluları işkencelerle katlediyor. Almanya gibi bazı Avrupa ülkeleri ise Filistinli tutsakların dayanışma ağı Samidoun'u yasaklayarak soykırıma destek veriyor. İran toplumsal muhalefeti sindirmek için infazları yoğunlaştırıyor. Hindistan, Filipinler, Peru ve daha birçok ülkede tutuklu sayısı artıyor ve hasta tutuklular tedavi edilmiyor. Devrimci Ecevit Piroğlu, Yunanistan'da rehin tutuluyor. Türkiye'de faşist devlet, tecrit hapishanelerinin kapasitesini sürekli artırıyor. Şubat 2025 itibarıyla 301 bin kişilik kapasiteye sahip cezaevlerinde 392 bin kişi tutuklu olup, bunların on binlercesini siyasi tutuklular oluşturmaktadır. Yaklaşık 2.000 hasta tutukluya tıbbi tedavi sağlanmıyor. Türkiye, cezalarını çekmiş siyasi tutukluları serbest bırakmıyor ve fiziksel şiddet, çıplak arama, cinsel şiddet, görüş ve iletişim yasakları gibi yöntemlerle iradelerini kırmaya çalışıyor. Türk devleti, siyasi tutsaklarla dayanışma gösteren örgütleri ve kişileri tutuklayıp hapse atarak, onlarla dayanışmayı bozmayı amaçlıyor.”
Açıklamanın sonunda siyasi tutsaklarla dayanışmanın sürdürüleceği, özgürlükleri için mücadele edileceği vurgulandı.
HILDESHEIM
18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklar Günü dolayısıyla ve Politik tutsakların durumuna dikkat çekmek ve onlarla dayanışmayı güçlendirmek için Young Struggle ve Zora öncülüğünde bir etkinlik düzenlendi.
Kent merkezindeki Yakobi kilisesinin önünde bir araya gelen eylemcilere Hildesheim Demokratik Kürt Toplum Merkezi de destek verdi.
Verilen mesajlarda, “Tüm siyasi tutsaklara özgürlük; antifaşizm suç değildir; ırkçılık ve faşizme karşı mücadele edenlerin kriminalize edilmesine son verilmelidir; politik tutsakları sahiplenmek, onların meydanlardaki sesi olmak faşizme atılan en büyük tokattır; çürümüş gerici faşist düzene meydan okuyan tutsaklar bizim onurumuzdur, onurumuza sahip çıkıyoruz” denildi.
Ardından topluca Hildesheim Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde etkinliğe devam edildi. Uelzen Hapishanesinden tutulan tutsak Mehmet Çakas'ın göndermiş olduğu mektubu okuyan eylemciler, sohbet geliştirdi. Daha sonra Türkiye ve Kürdistan'daki siyasi tutsaklara gönderilmek üzere mektup ve kartları hazırlandı.