Barış Anneleri’nden Fransa’daki uzun yürüyüşe destek mesajları

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için Fransa’da başlatılan 25 günlük uzun yürüyüş devam ederken, Barış Anneleri de yürüyüşçüleri selamlayarak desteklerini iletti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a fiziki özgürlük talebiyle başlayan 25 günlük uzun yürüyüş, her gün yeni bir kentte gerçekleşiyor. Paris’ten başlayan yürüyüş 15 Şubat’ta Strasbourg’daki Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) önünde son bulacak.

Abdullah Öcalan’ın esaret yıllarını temsilen 25 kişinin katıldığı yürüyüşe Türkiye ve Kurdistan’daki Barış Anneleri’nden destek mesajı geldi.

Barış Anneleri Uzun Yürüyüş eylemcilerine yönelik mesajında, “Başlatılmış olan bu yürüyüşü kutlarız. Elimizden geldiği kadar arkalarında olmayı sürdüreceğiz. Onlara ve halkımıza Serkeftin!” dedi.

Bir başka barış annesi de bütün Kurdistanlı annelere seslenerek şu ifadeleri kullandı:

“Biz bütün Kurdistanlı anneler ayağa kalkmalıyız. Ne şartlarda olursa olsun bu yürüyüşün hedefine ulaşması gerekiyor. Yediden yetmişe herkesin ayaklanması ve özgürlük yürüyüşüne katılması gerekiyor. Herkes bunu anlamalıdır ki biz anneler çocuklarımız ve Önderliğimizin yolundan ayrılmayacağız. Bu da iyi anlaşılsın!”

Özgürlük Yürüyüşü’nün zorunlu bir görev olduğunun altını çizen başka bir Barış Annesi, şu mesajı verdi:

“Yediden yetmişe herkes bu yürüyüşe sahip çıkmalıdır. Çünkü bu yürüyüş bizim için var olma yürüyüşüdür. Bizler işkencelerden ve ölümlerden korkmuyoruz, çünkü tüm bu yollardan zaten geçtik. Tek korkumuz zindanlardan tabut çıkmasıdır. Bunun dışında hiçbir şeyden korkumuz yoktur.

Asker ve polis anneleri de artık bu kirli savaşa dur demelidir. Artık vatanımıza huzur ve barış gelmelidir (…) Umut ediyoruz ki Özgürlük Yürüyüşü başarılı olur, ülkemize barış ve huzur gelir ve annelerin akan gözyaşları durur.”

Eylemcilere mesaj yollayan diğer bir barış annesi, “Hep barış, barış diyoruz. Kürt anneleri artık ağlamamalı. Hepsinin gönlü yaralı. Çocuklarımız değil, bizzat bizler ölmekteyiz. Artık Kürtler ve Türkler arasında bir barış tesis edilmelidir” vurgusunda bulundu.