Alexanderplatz’daki Neptunbrunnen meydanında toplanan kitle, Türkiye’de muhalefete yönelik baskılara dikkat çekmek ve siyasi tutuklulara özgürlük talebini dile getirmek için Federal Parlamento’ya doğru yürüyüşe geçti.

Yürüyüşe, SPD Berlin’den Sinem Taşan-Funke, Yeşiller Partisi’nden Bettina Jarasch, Die Linke’den Maximilian Schimer ve Tarihçi Nick Brauns da katılarak konuşmalar yaptı.

Berlin Demokrasi Platformu adına yapılan konuşmada;“Türkiye’de demokrasiye, eşitliğe, özgürlüğe, hakka, hukuka ve adalete hasret kalanlara selam olsun! Tek adam rejimine, baskılara, kayyumlara, tutuklamalara ve darbelere ‘dur’ diyen halklarımız; Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, Türkiye’nin tüm renkleriyle, bir çiçek bahçesi gibi el ele mücadele etmektedir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, Türkiye’nin demokrasiden uzak, otoriter bir tek adam rejimiyle yönetildiği vurgulandı.

19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuz bir şekilde gözaltına alınması ve diplomasının iptal edilmesiyle başlayan sürecin bir darbe girişimi olduğu ifade edilen açıklamada, “Bu darbe sürecine karşı, yıllardır haksız yere cezaevlerinde tutulan Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Can Atalay, Osman Kavala ve diğer tüm siyasi tutsakların haklarını savunmak, özgürlüklerini geri kazandırmak ve seslerini Alman kamuoyuna duyurmak amacıyla Berlin Demokrasi Platformu’nu kurduk. Son 22 yıldır Türkiye’nin üzerinde bir kabus gibi çöken ve toplumu din, dil, etnik köken, ideoloji gibi farklılıklar üzerinden ayrıştıran bir anlayışa karşı durulması gerekiyor. AKP’nin inşa ettiği bu sistem, yargıyı ve hukuku kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmekte, ekonomiyi ve kültürel alanları çıkmaza sürüklemektedir. Bu anlayış özgürlüklerimizi zincire vurmakta, yurttaşlarımızın yaşamını zorlaştırmaktadır” denildi.

Yürüyüş boyunca sık sık, “Diktatör Erdoğan”, “Hak, Hukuk, Adalet”, “Jin, Jiyan, Azadî”, “Bijî Biratiya Gelan” ve “Bijî Berxwedana Zindanan” sloganları atıldı.