'Direniş hamlesi 1 Mayıs'la birlikte doruğa ulaşacak'

Kürt halkının topyekün direniş halinde olduğunu belirten PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, "Kürdistan’da direniş hamlemizin 1 Mayıs’la birlikte doruğa ulaşacağına ve kalıcı zaferler yolunda ilerleyeceğine inanıyoruz" dedi.

1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı'nı büyük bir direniş ile karşıladıklarını söyleyen PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, dünyanın bir çok yerine yayılan açlık grevi eylemlerine dikkat çekti. Dört parça Kürdistan’da, dünyanın dört bir yanında gençler, kadınlar, emekçiler başta olmak üzere Kürt halkının her yerde özgürlük ve demokrasi için mücadele ettiğini vurgulayan Kalkan, "İmralı işkence ve tecrit sisteminin kırılması, faşizmin yıkılması için gece gündüz demeden 24 saat yemiyor, içmiyor, eylem, direniş halinde bulunuyor. Zindanlarda binlerce özgürlük tutsağı 6 aydır açlık grevinde direniyor. Halk olarak 7’den 70’e her tülü yöntemi kullanarak tam bir fedai direnişi yürütüyoruz. Özgürlük için topyekün direniş halindeyiz. 1 Mayıs’ı da böyle bir direnişle karşılıyoruz" dedi.

"Bu 1 Mayıs başka 1 Mayıs olacağa benziyor" diye Kalkan, "Tarihin en büyük 1 Mayıslarından biri olacağa benziyor. Bazıları ‘’Sovyetler Birliği çöktü, sosyalizm bitti, artık işçilerin, emekçilerin, özgürlük ve demokrasi mücadelesi olmaz, işçi sınıfı mücadelesinden kurtulduk’’ diyorlardı. Şimdi işçi sınıfının darlığından tüm emekçilerin mücadele ettiği bir duruma gelindi.

Kapitalist modernite sisteminin karşıtı ortaya çıkıyor. Demokratik sosyalizm gelişip yayılıyor. Önder Apo’nun iktidarcı-devletçi sosyalizm paradigmasından kurtularak geliştirdiği demokratik toplum paradigmasına dayalı bir yeni sosyalizm anlayışının daha çok tartışıldığı, yayıldığı benimsendiği görülüyor. Bu 1 Mayıs’ta böyle bir tartışma ve bilinçlenmenin gelişeceğine inanıyoruz" diye konuştu. Kalkan'ın 1 Mayıs İşçi Bayramı ve açlık grevi direnişlerine ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

"Şimdiden tüm ezilenlerin, emekçilerin, 1 Mayıs birlik, dayanışma ve mücadele günlerini kutluyorum. 1 Mayıs işçi sınıfı şahsında Kürt halkının, emekçi halkların, kadınların birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. İşçi sınıfı günü olarak ifade ediliyor, ama 1 Mayıs işçi sınıfı şahsında bir emek, emekçi bayramı olarak anlam kazanıyor. Bu anlamda Kürtler zaten halk olarak yüzde doksan dokuz emekçi bir halktır. Dolayısıyla 1 Mayıs aynı zamanda Kürt halkının birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Tarihin en eski ezileni, en eski emekçisi kadınların da birlik, dayanışma ve mücadele günüdür.

1 Mayıs’ı emekçi bayramı olarak ele almak, tanımlamak ve yaşamak gerekli. Hareket ve halk olarak biz 1 Mayıs’ı "Tecridi Kıralım, Faşizmi Yıkalım ve Kürdistan’ı Özgürleştirelim" direniş hamlesiyle karşılıyoruz. Nasıl ki 8 Mart’ı, Newroz’u böyle tarihi bir direniş hamlesi içerisinde karşıladıysak şimdi de 1 Mayıs’ı böyle büyük bir direnişle karşılar konumdayız.

BİNLERCE TUTSAK AYLARDIR AÇLIK GREVİNDE

31 Mart seçimlerinde faşizme ağır bir darbe vurmuş olarak karşılıyoruz. Bütün bunların 1 Mayıs kutlamalarına yansıyacağına inanıyoruz. Şunu ifade edebilirim; Kürtler bulundukları her yerde 1 Mayıs kutlamalarına etkin, yaygın katılacaklar, Kürt gençleri, kadınları, emekçileri, işçileri olarak Kürdistan’da, Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında nerede bulunuyorsa orada 1 Mayıs’ın öznesi, asli gücü olacaklar, tüm dünya emekçilerinin birliği, dayanışması ve mücadelesinden yana aktif tutum koyacaklar, 1 Mayıs’a sahip çıkacaklardır.

Diğer yandan 1 Mayıs dünyada en çok insanın ortak ruh ve bilinçle eyleme kalktığı gün oluyor. Biz küresel bir özgürlük ve demokrasi eylemiyle, yürüttüğümüz "Tecridi Kıralım, Faşizmi Yıkalım ve Kürdistan’ı Özgürleştirelim" direniş hamlemizi birleştiriyoruz. Tarihi bir direniş içerisinde böyle bir mücadele gününe yürüyoruz. Her gün dağda, ovada kahraman gerillamız savaşıyor.

Dört parça Kürdistan’da, dünyanın dört bir yanında gençler, kadınlar, emekçiler, Kürt halkı her yerde özgürlük ve demokrasi için mücadele ediyor. İmralı işkence ve tecrit sisteminin kırılması, faşizmin yıkılması için gece gündüz demeden 24 saat yemiyor, içmiyor, eylem, direniş halinde bulunuyor. Zindanlarda binlerce özgürlük tutsağı 6 aydır açlık grevinde direniyor. Halk olarak 7’den 70’e her tülü yöntemi kullanarak tam bir fedai direnişi yürütüyoruz. Özgürlük için topyekun direniş halindeyiz. 1 Mayıs’ı da böyle bir direnişle karşılıyoruz.

KÜRT HALKI 45 YILDIR DEVRİMCİ BİR SAVAŞ İÇERİSİNDE

Birlikse; en büyük birliği yürüttüğümüz mücadelede yaratıyoruz. Bu mücadele Kürtleri birleştirdiği gibi Türkiye halklarını, Ortadoğu halklarını ve insanlığı birleştiriyor. DAİŞ’e karşı Rojava halkımızın Kobanê’den Reqa’ya, Bahoz’a kadar yürüttüğü savaş nasıl büyük bir birlik yarattı gördük. Şimdi AKP-MHP faşizmine karşı yürüttüğümüz mücadele de böyle bir birlik yaratıyor. Dayanışmaysa; devrimci demokratik dayanışmanın, halk dayanışmasının, toplumsal dayanışmanın en büyük örneklerini ortaya çıkarıyor. 1 Kasım 2014 “Dünya Kobanê Günü” oldu.

Dünya ezilenleri, halkları, demokratik güçleri, tüm anti-faşist güçler DAİŞ karşıtı bir dayanışma gününde birleştiler. Ortak bir ruhu soludular, ortak bir bilinci taşıdılar, ortak bir amaç doğrultusunda eyleme kalktılar. Biz mücadeleyi kapsamlı yürütüyoruz. Kürt halkı 45 yıldır bilinçli, devrimci bir savaş içerisindedir. Faşist-soykırımcı ve sömürgeci bir zihniyetin saldırılarına karşı fedai çizgide, kahramanca savaşıyor. Kürt halkı serhildan halinde gece-gündüz demeden faşist saldırılara karşı direniyor.

Kürt kadınları, Kürdistan gençleri gerçekten de direnişe öncülük ediyor, kahramanlık örnekleri sergiliyorlar. En son Leyla Güven öncülüğünde görüldüğü gibi, bu direnişin kahraman öncülüğünü en güçlü bir biçimde ortaya çıkartıyorlar. Dünyanın neresine savrulmuş olursa olsun Kürtler; özgürlükten, demokrasiden, kardeşlikten, birlikten, insanlıktan yana tavır alıyor. Faşizme, sömürüye, zulme, teröre, baskıya karşı çıkıyor. Toplum olarak bu anlamda safları nettir.

TOPLUMLAR TEPKİLİ

1 Mayıs’ı biz de bu biçimde karşılıyoruz. Bu 1 Mayıs’ın her zamankinden biraz daha farklı olacağı anlaşılıyor. Kürdistan’daki mücadele açısından zaten böyledir, çünkü topyekün bir direnişle karşılıyoruz ki, 1 Mayıs’a en büyük anlamını 2019’da vereceğiz. Gidişatın dünyada da bu yönlü olduğu görülüyor. Kapitalist modernite sisteminin yaşadığı derin kaos, kriz ve bunun ortaya çıkardığı çelişki ve çatışma, insanları, emekçileri o kadar çok ezmiş, boğmuş; kadınları ve gençleri o kadar çok geleceğe bakamaz hale getirmiş ki toplumlar tam bir tepki halindeler.

Fransa’da gelişen tepkileri gördük. Birçok Avrupa ülkesinde gençlerin, emekçilerin, işçilerin mücadelelerinde, Afrika’daki halkların, Arap toplumunun Sudan’dan Cezayir’e kadar her yerdeki diktatörlüklere karşı direnişlerinde görüyoruz. Kapitalist modernite sisteminin kriz ve kaosunun Üçüncü Dünya Savaşı’nı giderek daha çok yayılıp derinleştirmesi insanları daha çok hiçleştirir noktaya getirmiş ve insanlık buna büyük bir öfke ve tepkiyle karşı çıkıyor.

1 Mayıs aslında böyle bir tepkinin ortaya konacağı kapitalist modernite sisteminin bu ağır baskı, sömürü, kriz ve kaosuna karşı yeni demokratik bir dünya arama mücadelesi olacağa benziyor. Daha şimdiden her alanda hazırlıklar var. Erkenden açıklamalar yapılıyor. 1 Mayıs etkinlikleri bu yıl Nisan ayı ortasından itibaren hatta bazı yerlerde Nisan başından itibaren başladı. Öyle anlaşılıyor ki Mayıs boyunca da sürecektir.

DEMOKRATİK SOSYALİZM GELİŞİP YAYILIYOR

Bu 1 Mayıs başka 1 Mayıs olacağa benziyor. Tarihin en büyük 1 Mayıslarından biri olacağa benziyor. Bazıları ‘’Sovyetler Birliği çöktü, Sosyalizm bitti, artık işçilerin, emekçilerin, özgürlük ve demokrasi mücadelesi olmaz, işçi sınıfı mücadelesinden kurtulduk’’ diyorlardı. Şimdi işçi sınıfının darlığından tüm emekçilerin mücadele ettiği bir duruma gelindi. Küresel düzeyde özgürlük ve demokrasi mücadelesi gelişiyor. Öyle bir alanda dar, maddi sosyalizm değil; bütün dünyada birlik, dayanışma, paylaşım, demokratik toplum olma temelinde yeni bilinçlenme, yeni doğuş var.

Kapitalist modernite sisteminin karşıtı ortaya çıkıyor. Demokratik sosyalizm gelişip yayılıyor. Demokratik Sosyalizm bilinci, sorunların Demokratik Özerkliğe dayalı Demokratik Konfederalizm sisteminin çözümü ile iktidarcı-devletçi paradigmadan kurtularak sosyalizmin demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigması temelinde gelişiyor.

Bu çerçevede Önder Apo’nun iktidarcı-devletçi sosyalizm paradigmasından kurtularak geliştirdiği demokratik toplum paradigmasına dayalı bir yeni sosyalizm anlayışının daha çok tartışıldığı, yayıldığı benimsendiği görülüyor. Bu 1 Mayıs’ta böyle bir tartışma ve bilinçlenmenin gelişeceğine inanıyoruz.

DİRENİŞ HAMLESİ 1 MAYIS'LA BİRLİKTE DORUĞA ÇIKACAK

İnsanlar geçmişe özeleştirel yaklaşarak doğruya ulaşıyorlar. Kürdistan özgürlük mücadelesinin pratik ve teorik olarak aydınlatıcılığı da eğitici oluyor. Pratik mücadele içerisinde gerçekliği daha iyi kavrayarak doğru düşünceye ulaşıyorlar. Bu temelde 1 Mayıs Demokratik Sosyalist Hareketin en önemli sembollerinden biri olarak daha etkili hale geliyor. Daha çok anlam kazanıp insanları daha çok etkiliyor ve birleştiriyor. Bu bakımdan biz Kürdistan’da direniş hamlemizin 1 Mayıs’la birlikte doruğa ulaşacağına, önemli ve kalıcı zaferler yolunda ilerleyeceğine inanıyoruz.

Yine bu 1 Mayıs’ın başta kadınlar, gençler, işçi ve emekçiler olmak üzere anti-faşist, anti-kapitalist güçler açısından yeni, özgür ve demokratik bir dünya arayışında önemli bir sıçrama yaratacağına; düşünsel, örgütsel ve eylemsel olarak yeni bir başlangıç oluşturacağına inanıyoruz. Yeterince örgütlü, sistemli olmasa da bu tür şeylerin geliştiğini görüyoruz. Bu tür şeyleri pratik mücadele daha fazla yaygın ve örgütlü hale getiriyor. Bu temelde şimdiden işçi sınıfı şahsında tüm emekçilerin 1 Mayıs’ını tekrardan kutluyor, özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelelerinde üstün başarılar diliyoruz.