Strasbourg’da devam eden süresiz–dönüşümsüz açlık grevi eylemi 40. gününü geride bıraktı. Açlık grevi eylemcilerinden Mustafa Sarıkaya, “Gücümüzü eylemin amacından alıyoruz. Amacında, istediğinde net bir grubuz. Dolayısıyla bu konuda oldukça iradeliyiz” dedi. Direnişlerinin 40 gününde Leyla Güven’in tahliye edildiğini belirten Sarıkaya, “Daha önce de Türk devleti eylemimizi boşa düşürmek için taktik bir hamle geliştirmişti. Eylemde ki bütün herkes bu manevrayı gördü ve boşa çıkardı. Bu tahliyede ikinci girişimdir. Eylem talebimiz Önder Öcalan’ın üzerinde ki tecridin kırılmasıdır. Leyla Güven eylemimizin öncüsüdür ve tecrit kırılmamıştır. Bu eylemin çerçevesini Leyla arkadaş çizdi. Dolayısıyla baştan beri belli olan talep doğrultusunda eylemimiz aynı kararlılıkla devam edecek” dedi.

“Hem uluslarası boyutta hem de ülkede eylemin doğru ve isabetli ve eylem talebinin halkımızında talebi olduğu ortaya çıkmıştır” diyen Sarıkaya, “Özellikle Kürdistan başta olmak üzere Avrupa’da bulunan halkımızın eylemi sahiplenmesi de bunu açığa çıkarmıştır. Bunu daha da büyütme şansımız var. Bunu başarabilirsek Önderlik üzerindeki tecridi kıracağız” diye ekledi.

“Eylem kararlılığımızı pratiğimizle gösterdik” diyen Kerem Solhan “Halkımızın duyarlılığı önemlidir. Sürece katılım ise yeterli değil. Unutmayalım tecridi halkımızla beraber kıracağımız kesindir” diye belirtti.

DİRENİŞ SONUÇ ALIR

Açlık grevinde yer alan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, “Leyla Güven’in başlattığı, birçok yerde devam eden açlık grevi ile görüdük ki, direnişle sonuç alınıyor” dedi. Koç, “Bedelleri göze alarak bu eyleme başladık. Bedenimizle, ruhumuzla eylemin amacına kilitlenmiş durumdayız” diye belirtti. Kobanê dönemini hatırlatan Koç, “Biz o zaman gücümüzün ne olduğunu gördük. Bu süreçte yapılan eylemsellikler tüm gücümüzü ortaya koymadığımızı gösteriyor. Halkımızın bu sürece dahil olması ve tecriti kaldırmak için mücadele etmesi önemlidir” dedi.

Ayvaz Ece de morallerinin yüksek olduğunu belirterek, ölümü göze aldıklarını ve eylemlerini sonuç alana kadar sürdürmekte kararlı olduklarını belirtti.

KARARMIŞ VİCDANLARI AYDINLATALIM

Strasbourg’daki açlık grevi eylemcilerinden Ekrem Yılmaz, “Bu eylemler sadece düşmana karşı değil, kitlelerdeki kararmış vicdanları aydınlatmak ve vicdanlarını susturanların haykırmasını sağlamak amacıyla da gerçekleşiyor” dedi.  Avrupa ülkelerinin tecrit karşısında suskun ve tepkisiz kaldıklarını söyleyen Yılmaz, Kürtlere karşı yürütülen topyekûn savaş konseptinde bu ülkelerin de parmağı olduğunu kaydetti. Leyla Güven’in durumunun kritik olduğunu ifade eden Yılmaz, bu eylemlerle bastırılmış, korkutulmuş, kendi derdine düşmüş Kürtlüğün uyanacağından dolayı Türk devletinin paniklediğini belirtti.

AMACIMIZ TECRİDİ KIRMAK

Eylemlerinin 40. gününe kadar yoğun bir tempo ile geldiklerini belirten Deniz Sürgüt, halen tecriti kıramamış olmanın utancını yaşadıklarını söyledi. Morallerinin yüksek olduğunu söyleyen Sürgüt devamında şunları kaydetti: “Gündemimizde eylemin kaç gün süreceği yoktur. Bizim için tek amaç, Önderliğin üzerindeki tecridin tamamen kırılmasıdır. Eylemimizin amacına kilitlenmiş durumdayız. Direnişi büyütürsek tecridi tamamen kırabiliriz.”

Avrupa’da Kürt halkının nüfusunun milyonlarla ifade edildiğine işaret eden Sürgüt, “Leyla Güven’in çığlığını yükseltecek, ona ses olacak olan Kürt halkının sesidir” dedi.

Agit Ural da “Aynı kararlılıkla eylemimizi sürdüreceğiz” diyerek şunları belirtti: “Önderlik üzerindeki tecrit kırılıncaya kadar halkımızın eylemlere dahil olması, yeni eylem biçimleriyle tecriti kırması gerekiyor. Halkımızı seferberlik ruhuyla sorumluluk almaya davet ediyorum.”

Kaynak: Yeni Özgür Politika