Fransa seçimleri: AKP’li ‘solcular’ ve ‘demokratlar’ boy boy

Fransa’da pazar günü ilk turu yapılacak olan belediye seçimlerinde sol dahil birçok partide yine AKP-MHP patentli adayların boy gösterdiği görülürken, dillerden düşürülmeyen değerlerin yine küçük oy hesaplarına kurban edildiği anlaşılıyor.

Fransa’da 35 bine yakın ‘komün’ olarak adlandırılan yerel yönetim biriminin belediye başkanları ve meclislerinin oylanacağı seçimlerin ilk turu pazar günü yapılacak. Seçim kampanyası öncesinde ‘komünotarist’ (Cemaatçi) olarak adlandırılan ve daha çok göçmenler arasındaki etnik veya dini farklılıkları baz aldığı savunulan listeler tartışma konusu olmuştu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un aylar önce uyarıda bulunduğu bu tür listelere yönelik tartışmalar sürerken, Türkiye, Cezayir ve Faslı cami imamları ile dil öğretmenlerinin ülkeye gelmesine izin veren uygulamaya aşamalı olarak son verileceği duyurulmuştu.

Ancak belediye seçimlerinde farklı farklı kimliklerle değişik partilerin aday listelerine ve hatta liste başı olmayı başaran; Fransa’da AKP rejiminin veya ırkçı Türk devlet ideolojisinin savunuculuğunu yapan bireylerin varlığı devam ediyor.

‘Takiyye’ yaparak kendilerini ‘çok kültürlülük’, ‘eşitlik’ gibi değerlerin savunucusu gibi tanıtan ve siyasi partilere ‘sızan’ bireylerin örgütleyicisi konumunda COJEP adlı AKP destekli kuruluş ile doğrudan Türk devlet propaganda aracı olarak kullanılan ‘Medya Türk’ adlı bir internet televizyonu bulunuyor. Aslında birçoğunun ne olduğu Fransız parti yetkililerince de bilinen AKP-MHP yandaşları, 2013 yılında Gezi Direnişi sırasında AKP ve Erdoğan yanlısı açıktan tutum almaları nedeniyle birçok kentte halk nezdinde de deşifre olmaları sayesinde kısmen ekarte olmuşlardı. Ancak pazar günü yapılacak seçimlerde listelere giren, hatta kimi şehirlerde liste başı, yani belediye başkan adayı olanların kimlikleri veya birçok konudaki tavırları düşündürüyor.

AKP-MHP FAŞİZMİNİN SAVUNUCULARI YEŞİL-KOMÜNİST LİSTESİNDE

Bunların başında Valence şehrinde Yeşiller Ekoloji Avrupa (EELV), Fransız Komünist Partisi (PCF) ve Jean-Luc Melenchon’un liderliğindeki Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partilerinin ortak aday listesine 19’uncu sıradan girmeyi başaran Özbay Pehlivan. AKP’nin ‘sivil toplum kuruluşu’ adı altında el altından desteklediği ve bir nevi kolu gibi çalışan COJEP’in Drome ili başkan yardımcısı olan bu kişi, ulusal düzeyde Kürtler, Aleviler, Ermeniler ve Türkiye’de ezilen tüm halklar ile inançların mücadelesine destek veren EELV, PCF ve LFI gibi partilerin yerel listesine rahatlıkla girmeyi başarmış. Bunun yerelde AKP-MHP yanlılarının oylarını alma amaçlı olabileceği görülüyor.

ERMENİ SOYKIRIMI’NI İNKAR GÖSTERİLERİNİN ÖRGÜTLEYİCİSİ

Valence şehrindeki bu skandalı duyuran isim olan Nouvelles d’Armenie isimli gazetenin yazarlarından Ara Toranian, ‘Yerel Seçimler: İnkarcılığın geri dönüşü’ başlıklı yazısında bu tür sızmalara dikkat çekmişti. Toranian, Özbay Pehlivan adlı kişinin yerel yöneticisi olduğu COJEP International adlı kurumun Türk devletinin Fransa’daki vatandaşlarıyla arasındaki köprü kuruluşu gibi çalıştığına işaret etmişti. Toranian, böylesi bir kuruluşun temsilcisinin EELV, PCF ve LFI listelerinde yer alabilmesinin Erdoğan’ın daha önce yaptığı, Avrupa’daki Türklerin ‘ülkelerinin diplomatı’ gibi çalışması çağrılarının yansıması olup olmadığını sorguluyor.

COJEP’in 2012 yılında soykırım inkarının cezalandırılmasını öngören yasaya karşı gösterilerin öncülüğünü yaptığını hatırlatan Toranian, bu kurumun ve yöneticilerinin son olarak Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 24 Nisan Ermeni Soykırımı anma gününün Fransa’da da ulusal anma günleri arasına alınmasına karşı çıktıklarını belirtti. Toranian, COJEP’in bir bölgesel yöneticisinin Facebook sayfasından açıkça Ermenilere hakaret içerikli paylaşımlar yaptığını da hatırlattı.

İNKARCI ‘TARİHÇİ’ GAUIN GİBİ DÜRÜST DEĞİLLER

Türkiye’nin soykırımı inkâr teorileri geliştirmesi için kullandığı ‘tarihçilerden’ olan Maxime Gauin örneğini veren Ara Toranian, ancak AKP’lilerin Gauin gibi açıkça kendilerini göstermediklerini ve ‘takiyye’ yaptıklarını vurguladı. Zira Gauin, Nouvelles d’Armenie yazarına açtığı bir hakaret davasında Türkiye’den bir ‘düşünce kuruluşundan’ para aldığını kabul etmişti. Toranian, AKP’nin Fransız partilerine sızdırdığı isimlerin ise İslamcılar için ‘vazgeçilmez’ olan ‘takiyye’yi yani kendilerini gizlemeyi esas aldıklarını dile getirdi.

‘MAĞDURİYET EDEBİYATI’ HER YERDE

Başta Strasbourg olmak üzere birçok irili ufaklı kentte Türk ırkçı ve inkarcılarının belediye meclislerine girmeyi başardığı 2008 seçimlerini de hatırlatan Toranian, bizzat 1998’de Ermeni Soykırımı’nı inkâr yasasına dair ilk tasarının öncülerinden Jean-Paul Bret’in dahi bu tuzağa düşebildiğini hatırlattı. Aynı zamanda Villeurbanne Belediye Başkanı olan Bret, 2008 seçimleri için listesine aldığı Türk kökenli bir kişinin soykırımı inkâr ettiğini anladığında, listeden çıkartmıştı. Sonrasında Bret’e dava açan bu kişi, mahkeme tarafından haksız bulunmuş ve haksız yere dava açmaktan da suçlu bulunmuştu.

Toranian, bu olaya ilişkin yorumunda, Sosyalist Parti (PS) üyesi Jean-Paul Bret’in ırkçı ve inkârcı Türk adayı listeden çıkarması nedeniyle kendisinin ‘ırkçılıkla’ suçlandığını hatırlatırken, bu kesimlerin ‘ayrımcılığa uğradıkları’ iddiasıyla mağdur edebiyatı yaptıklarını kaydetti. Ermeni yazar, bu kesimlerin Türklerin değil, devletin işlediği ve sorumlu olduğu soykırımı inkâr etmek için bu denli çaba sarf etmelerinin dikkat çekici olduğunu vurguladı.

ERMENİ ADAYLA TARTIŞMAYI REDDEDENDEN, SOYKIRIMI AĞZINA ALMAYANA

Ara Toranian’ın ‘takiyye’ yaparak Fransız partilere sızdığını belirttiği AKP’li adaylara ek olarak, savunduklarını iddia ettikleri ‘Fransız cumhuriyet değerlerini’ Türkiye söz konusu olduğunda görmezden gelenler var. Toranian yazısında, Armenews sitesinin Paris 15’inci bölge başkan adaylarından Agnès Evren’in Ermeni kökenli sosyalist kadın adayla karşılıklı bir tartışma programına katılmayı reddettiğine de dikkat çekiyor. Aynı zamanda AP parlamenteri olan Evren, Cumhuriyetçiler (LR) içerisinde son yıllarda öne çıkan bir isim ancak Ermeni Soykırımı konusunda konuşmasının ‘faydasını anlamadığını’ iletmekle yetinmiş.

Toranian, benzeri bir tavrın iktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) adına Créteil şehrinde belediye başkan adayı olan Mehmet Ceylan tarafından da sergilendiği bilgisini, yereldeki derneklere dayanarak paylaşıyor. Her ne kadar Evren’in veya Ceylan’ın Türkiye’de yaşananlara ilişkin genel tavırlarına dair net bilgi olmasa da irili ufaklı kentlerdeki AKP’li meclis adaylarının geçtiğimiz yıllarda yaşanan olaylardan dolayı ‘çok daha dikkatli davrandıkları’ biliniyor.

OY KAYGISIYLA YAKLAŞILIYOR

Ülkenin büyük kentlerinden Strasburg ve çevresinde ise, başta Sosyalist Parti (PS) olmak üzere birçok sol ve sağ parti, uzun süre AKP’lileri listelerine almaktan çekinmemişti. Bunlardan biri olan Şaban Kiper, 2008’de seçildiği Belediye Meclisi’ndeki Mine Günbay isimli Kürt ve Alevi bir seçilmişe hakaret ettiği için partiden atılmıştı.

2014’te ‘Yurttaş Girişimi’ adıyla kurduğu oluşumla bin 800 kadar oy alan Tuncer Sağlamer, bu sefer yok. COJEP’in doğrudan desteklediği Sağlamer, o dönemde ‘komünotarist-cemaatçi’ liste oluşturmakla suçlanmıştı. Sağlamer, 2014 seçimlerinin ikinci turunda ise COJEP’e tavır alan PS’li Roland Ries yerine Nicolas Sarkozy’nin partisi UMP’nin (şimdi LR) adayı Fabienne Keller’e destek vermişti.

Seçim sonrasında Sayıştay’ın yaptığı denetlerde seçim kampanyasında kullandığı 60 bin Euro’dan 11 bin Euroyu aşkın paranın kaynağı belirsiz olduğu anlaşılan Tuncer Sağlamer’in bu desteğin nedeni de UMP’den sonra adı LR (Cumhuriyetçiler) olarak değişen partideki kardeşi David Sağlamer. Zira COJEP çevresi boş durmuyor ve karmaşık ilişkilerle şimdilik sağcı Cumhuriyetçiler (LR) üzerinden etkinlik kurmaya çalışıyorlar.

BİR GÜN KONSOLOSLA DİĞER GÜN ŞAİBELİ MİLLİ GÖRÜŞ YÖNETİCİSİYLE

2015’teki bölgesel seçimlerde Grand-Est Bölge Meclisi’ne de seçilen David Sağlamer, şu anda seçilme şansı düşük olan LR’nin adayı Jean-Philippe Vetter’in listesinden aday. Her ne kadar pek Türkiye ile ilgili konularda açıklama yapmamakta maharetli olsa da, bu kişinin bir gün Türk Konsolosluğu’nun açılışında diğer bir gün büyük oranda AKP’ye destek veren Milli Görüş’ün ildeki temsilcisi Eyüp Şahin’le görüntü vermesi dikkat çekiyor. AKP’nin ‘her tarafa cami’ inşa etme hastalığının son eseri olan Strasburg Eyüp Sultan Camisi’nin inşaatını da yöneten bu kişi hakkında, ‘mafyavari eylemleri’ üzerine haberler çıkmıştı. Rue89 sitesindeki bir haberde, on milyonlarca Euro maliyetli caminin inşaatının durdurulduğu hatırlatılırken, Şahin’in eski camideki bir Türk işvereni kirasını ödemediği gerekçesiyle tehdit ettiği ve büro malzemelerine zorla el koyduğuna yer verilmişti. Haberdeki iddialar bizzat ölümle tehdit edilen Türk işverene dayandırılmıştı.

‘Takiyye’de oldukça başarılı olan David Sağlamer’in AKP’nin yan kuruluşu COJEP’le bağlantısını gösteren en önemli kanıt ise, yine COJEP’le bağlantılı Medya Türk adlı internet kanalında program yapan Zekeriya Şahin tarafından sık sık reklamının yapılması. AKP yanlısı bir gazete de çıkaran bu kişi, AKP’nin Strasburg’daki temsilcisi gibi hareket eden COJEP’in Genel Başkanı Ali Gedikoğlu ile düzenli olarak internet kanalı Medya Türk’te Fransızların hoşuna gidecek sözlerle süslenmiş programlar yapıyor. Sürekli ‘hoşgörü’, ‘tolerans’ ve ‘birlikte yaşam’ tezlerini kullanan Gedikoğlu’nun en son Türk ordusunun ‘yerli üretim’ dronlarını Suriye’de kullanmasına ilişkin bir haberi gururla paylaşmış. Bir yandan tecavüzle suçlanan Müslüman Kardeşler bağlantılı Tarik Ramadan’ı veya Uygurluları savunan COJEP, diğer yandan Kürtlere karşı katliamları ve Kürtlerin haklarının yok sayılmasını hoş göstermeye çalışan çabalarla öne çıkıyor. 

İKİ IRKÇI BİR LİSTEDE

Göçmen kökenlilerin yoğun yaşadığı Clichy-Sous-Bois şehrinde ise, Fas kökenli Belediye Başkan Yardımcısı’nın oluşturduğu bağımsız listede en az iki AKP-MHP yandaşı yer alıyor. Bu kişilerden birinin Facebook hesabında Türk devletinin Rojava işgalindeki katliamlarına yönelik bir savunması ‘işte gerçekler’ diyerek sunulurken, bir diğerinin neredeyse tüm fotoğrafları ırkçı MHP’li olduğunu gösteriyor.

YERELDE ÇIKARCI DAVRANILIYOR

Fransa belediye seçimlerinde AKP hükümeti tarafından teşvik edilerek aday listelerine girmeyi başaranların sayısı bu verilenlerin kat kat üstünde. Zira iki turlu seçimlere katılımın düşük olması ve ikinci turda çok az bir seçmen sayısının dahi belirleyici olması nedeniyle sol veya sağ partilerin çıkarcı davrandıkları biliniyor. Ulusal yönetimleri AKP faşizmini kesin olarak reddeden EELV, PCF veya LFI gibi partilerin listelerinde açıkça AKP yanlısı bireylere yer verilmesi de bunu gösteriyor.

Örneğin Strasburg’un da içinde yer aldığı Bas-Rhin ile Haut-Rhin gibi vilayetlerde Türkiyeli nüfusu on binlerle ifade edilirken, bu oyların bir kısmını kapmak için AKP’li veya açıkça MHP’li olduğu bilinen kişilere göz kırpıldığı anlaşılıyor. Bu nedenle de tıpkı Belçika’da Emir Kır olayında olduğu gibi sosyalist, sol veya liberal bir partinin açıkça Türk ırkçısı bir kişiyi gözden çıkarması yıllar alabiliyor. 2008’de Strasburg’da seçilmeden önce her gün sola hakaretler eden Erdoğan portresi önünde sosyalist değerleri savunduğunu iddia eden Şaban Kiper olayında da öyle olmuştu. Taki bu kişinin aleni hakaretlerinin artık savunulamayacak hale geldiği güne kadar.