Fransız kurumlardan, Fransa devletine Kürtler ve Kürt kurumlara yönelik baskılara tepki.

Ortak bir açıklama yayınlayan Demokratik Kürt Toplum Merkezi Marsilya (CDKM), İnsan Hakları Ligi (LDH) Marsilya, Dünya Kadın Yürüyüşü (MMF), Irkçılığa Karşı ve Halklar Arası Dostluk için Hareket (MRAP), Barış Hareketi, Yeni Antikapitalist Parti (NPA), Fransız Komünist Partisi (PCF), Sol Parti 13 - Dayanışma ve Özgürlük -Provence - Departman Birliği CGT, Fransız devletinin Kürtlere yönelik düzenlediği gözaltı operasyonu ve baskılara tepki gösterdi.

Ortak açıklamada Fransa'nın Kürtlere yönelik yaptığı gözaltı operasyonları kınandı.

Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tartışılacağı 25-26 Mart Avrupa zirvesinin yaklaşmasıyla, Fransa'nın ulusal toprakları üzerinde Kürtlerin suçlu gibi saldırıya uğradığı hatırlatılan açıklamada, "Terörle mücadele kapsamında 23 Mart Salı günü savcılık, Fransa'da çok sayıda polis operasyonu gerçekleştirdi. Marsilya'da bir düzineden fazla Kürt aktivist gözaltına alındı, dernek binaları ve evleri arandı. Düşen güç ve felaket bir ekonomi ile karşı karşıya kalan R.T. Erdoğan, aynı anda hala sandık kararını kabul etmiyor ve HDP'nin (Halkların Demokratik Partisi) yasağıyla 6 milyonu aşkın seçmenin haklarını çiğnemeye hazırlanıyor. PKK'nın (Kürdistan İşçi Partisi) vitrini olmakla HDP'yi suçluyor. İnsan haklarının baltalandığı, tüm eleştirilerin ‘terörizme’ asimile edildiği, tüm imha mekanizmalarının Kürt nüfusu için yaşama yolu bırakmayacak şekilde konuşlandırıldığı bir Türkiye'de, Kürtlere yönelik baskı kabul edilemez" denildi.

Aynı zihniyetin Fransa'daki Kürtlere uzandığı da dile gelen açıklamada şunlara yer verildi: “Bu operasyonların boyutu ve yinelenmesi göz önüne alındığında, Fransız hükümeti her türlü derneği ve Kürt militanlığını tehlikeli savaş suçlularının temsilcileri olarak damgalamaktadır. Açıkçası, uzlaşmanın bedeli, Türkiye'de demokrasiyi sağlamak için Fransız yasalarına uygun olarak yasal ve barışçıl faaliyetlerde bulunan Fransa'daki Kürtlerin suç sayılmasından geçiyor. Dün, Fransa da dahil olmak üzere uluslararası toplumun, IŞİD'e karşı ödün vermeyen mücadelesinde Kürt güçlerine bel bağladı. Şimdi ise tamamen alaycılık ve ikiyüzlü bir politika değişimiyle R.T Erdoğan'ın, milliyetçi ve köktendinci propagandaya dayalı kirli savaşlarının parçası oldu.

Fransa'nın ve Avrupa'nın liderleri, size şu soruyu soruyoruz: Teröristler kimdir? kafaları kesenler mi yoksa insanları bu kafa kesicilerden koruyanlar mı?

Fransa'nın ve Avrupa'nın liderleri, size şu soruyu soruyoruz: Yüzbinlerce siyasi ve vicdani mahkumun Türk hapishanelerinde, ‘terörist oldukları’ haksız gerekçelerle çürüyüp öldüğü ilkesine katılıyor musunuz?

PKK'yi terör örgütleri listesinden çıkarmanın zamanı geldi. Fransa da dahil olmak üzere Avrupa üye ülkeleri, Avrupa adaleti açısından kendilerini hukukun dışında konumlandırıyorlar. PKK'nin terör örgütleri listesine dahil edilmesi, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 15 Kasım 2018 tarihli T-316/14 kararında belirtildiği gibi yasa dışıdır.

Fransa ve Avrupa'nın liderleri, sizlere şunları yapmanızı tavsiye ediyoruz: Fransa'da ve Avrupa'da Kürt toplumuna yönelik acımasızlığı ve haksız davaları durdurun. Erdoğan rejiminin cezasızlığına ve buna yönelik uzlaşmacı politikalara son verin. Bu adaletsizlik ve şiddet döngüsünü durdurun ve insani değerleri önceliklerin merkezine geri koyun."