KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Manheim, Lüksemburg’ ve Basel olmak üzere 3 koldan Strasburg’a yapılan uzun yürüyüşlere mesaj göndererek, eylemcileri selamladı.

‘RADİKAL DEMOKRASİ MÜCADELESİNE İHTİYAÇ VAR’

“Kürt halkı olarak oldukça önemli bir süreçten geçiyoruz” denilen mesajda devamla şunlar ifade edildi:

“Aslında içinde bulunduğumuz çağ bir anlamda orta çağı andırmaktadır. Bu çağda yaşanan uygulamalar, feodal-derebeyi ve krallık döneminde halklara, inançlara, kadın ve gençlere dayatılan vahşi uygulamalar bugün, sözde aydınlık çağ denilen bu çağda çok sistemli ve gaddarca dayatılmaktadır. Demek istediğimiz hala katliam ve soykırım çağındayız. “Cadılara karşı mücadele” adı altında kadınların tecavüz edilip cayır-cayır yakıldığı çağların biraz daha modern uygulamalarının dayatıldığı bu sözde modern çağda sadece Kürtlere dönük bir katliam ve soykırım değil, uluslararası küresel güçlerin tüm halklara dayattığı büyük bir kültürel-sanatsal-politik ve ahlaki soykırım ile karşı karşıyayız. Demek ki uluslararası küresel güçlerin uyguladığı uluslararası düzeyde bir katliam ve soykırım vardır. O zaman madem ki uluslararası düzeyde halklara, inançlara ve kadınlara dayatılan bir sosyal-yaşamsal, kültürel ve cinsel soykırım varsa, o zaman buna karşı da uluslararası düzeyde büyük bir direnişe, büyük bir radikal demokrasi mücadelesine ihtiyaç vardır.

Başkan Apo bu direnişin, bu mücadelenin bir önderi olarak uluslararası küresel güçlerin bir komplosu ile esir alınarak İmralı adasına hapsedildi. Uluslararası küresel güçlerin Başkan Apo’ya olan kinleri ve nefretlerinin nedeni buydu.”

‘YENİ BİR KOMPLO YAŞATILMAK İSTENİYOR’

“Başkan Apo küresel güçlere, kapitalist moderniteye, demokrasi ve özgürlük düşmanlarına karşı taviz vermeden tam 20 yıldır direniyor” denilen açıklamada şunlar ifade edildi:

“Başkan Apo, son üç yıldır tamamen mutlak tecrit altında hareketinden, yoldaşlarından, dostlarından ve dünya ezilen halklarından tecrit bir biçimde bir adada bir hücrede tutularak onu teslim almak istiyorlar. Ancak o, direniyor ve büyük bir kararlılıkla uluslararası küresel güçlerin her türlü oyun ve komplolarını boşa çıkartıyor. 1999 yılında yapılan uluslararası komployu boşa çıkartan Başkan Apo uluslararası küresel güçler bu kez enternasyonal bir kuvvet konumuna gelen Rojava devrimine Türkiye’nin eliyle saldırarak yeni bir komployu yaşatmak istiyor.”

Rojava devriminin önemine dikkat çeken KCK, “Çok iyi biliyoruz ki Rojava devrimi sadece bir Kürt devrimi, onun hayata geçirmeye çalıştığı komünal bir devrim değildir. Rojava devrimi enternasyonalist bir devrimdir. Tüm dünya ezilenlerin devrimidir. Tüm kurum temsilleri, aydın, yazar, siyasetçiler olarak bu devrimin günümüz çağında hangi anlama geldiğini anlıyor, tespitler yapıyor ve mücadelenizde esas alıyorsunuz. Rojava devrimini korumak başta Önder APO üzerindeki tecridin kırılması ve tüm Kürt halkının statüsüne kavuşmasını gerekli kılar” diye belirtti.

‘BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN İŞTE KANITI ROJAVA’

Uzun yürüyüşlerin önemine vurgu yapan KCK şöyle devam etti: “Sizler şu anda önemli bir eylemsellik içerisinde bulunuyorsunuz. Uluslararası güçlerin halklar üzerinde geliştirmek istediği komplolar karşısında gelişen mücadelenin ortaya çıkartmış olduğu büyük değerleri kazanımları görerek Başkan Apo’nun özgürlüğünü haykırıyorsunuz. Avrupa’ya, Avrupa devletlerine, sözde tarafsız olan Avrupa Konseyi’ne ve CPT’ye hakikatin ne olduğunu ve nasıl yerine getirilmesi gerektiğini yaptığınız uzun yürüyüşle anlatıyorsunuz. Bugün burada, gerçekleştirdiğiniz yürüyüşünüzle “başka bir dünya mümkündür” diyerek tüm uluslara-halklara çağrıda bulunuyorsunuz. Evet, başka bir dünya mümkündür. İşte kanıtı Rojava devrimi, Kuzeyde bitmeyen-tükenmeyen-yılmayan ve her gün biraz daha büyüyerek “altın çağı” diye tabir ettiğimiz güzel günler için bıkıp usanmadan mücadele eden gerilla ordumuzun heybetli duruşu, işte enternasyonalist birliklerimizin Rojava ve Kürdistan’ın diğer yerlerinde şaha kalkan haykırışı!

‘DİRENİŞ VE KARARLILIK TECRİDİ KIRACAK’

Bugün sizinle birlikte Kürdistan devriminin öncüsü gençler Almanya’dan Strasburg’a doğru yürümektedir. Lüksemburg’dan yola çıkan başka bir grup da dünyanın pek çok halkından olan enternasyonalist arkadaşlardır.

Sizler Kürt, Türk ve diğer uluslardan aydın-yazar ve çok farklı kurum temsilcileri arkadaşlar olarak da 3. yürüyüş kolunda bulunmaktasınız. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kararınız açık ve nettir. Yürüyeceğiz, konuşacağız, dünyanın dört bir yanında direniş siperlerinde yer alacağız ve mutlak anlamda kazanacağız.

İhanetin boyutu ne olursa olsun, faşist Türk devletinin baskıları hangi düzeyde olursa olsun, AKP-MHP ve Erdoğan faşizminin şiddeti ve katliam konsepti ne olursa olsun siz değerli aydın ve kurum temsilcileri ile dünyanın dört bir yanından bu anlamlı yürüyüşe katılan enternasyonalist yoldaşların iradesini kıramayacak, sizlerin kararlı duruşunuz karşısında hem tecrit kırılacak hem faşizm yenilecek hem de Kürt halkı ve dünya halkları mutlak anlamda kazanacaktır.

Zafer halkların, ezilenlerin ve hepimizin olacaktır. “Başka bir dünya mümkündür” şiarıyla yürüyüşünüzü, kararlılığınızı, devrime, demokrasiye, özgürlüğe olan bağlılığınızı selamlıyoruz…”