Kürt halkı televizyonları için sokağa çıktı

Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde Avrupa'da yaşayan Kürtler, Türk devleti ve Eutelsat'ın baskısı altındaki Kürt televizyonlarına sahip çıktı.

HILDESHEIM

Almanya'nın Hildesheim kentinde, Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla basın açıklaması düzenlendi.

Demokratik Kürt Toplum Merkezince (DKTM) Allgemeine Zeitung gazetesinin binasının önünde düzenlenen eylemde, NAV-DEM'in bildirisi okundu.

Bildirinin okunmasının ardından DKTM Hildesheim Eş Başkanı Hayat Donma şöyle konuştu:

"Biz Türk devletine bir cevap vermek istiyoruz; özelikle Recep Tayyip Erdoğan bizi kör edemez, bizi sessiz yapamaz! Biz boynumuzu eğmeyeceğiz, biz Serok Apo arkasında dururken ve Serok Apo arkamızda varken başımızı eğmeyeceğiz."

Diğer konuşmacılar da şunları ifade etti:

Ceci Baydak:

"Kanallarımıza saldırıları kınıyorum, Erdoğan 150'den fazla medyamızı kapattı, HDP eş başkanlarımızı tutuklattı, belediye eş başkanlarımızı değiştirdi ve tutuklattı, yetmedi, şimdi de Avrupa'daki Kürt medyasını susturmak istiyor. Ayrıca Eutelsat'ı da şiddetçe kınıyorum çünkü onlar da talimatlarını ve emirleri Erdoğan'dan alıyorlar. Erdoğan büyük katliamları planlıyor, kimse görmesin ve duymasın diye özgür basına saldırıyor."

Yavuz Deniz:

"Bu yüzyılda Erdoğan Kürtlere karşı bütün Avrupa devletlerine ve Avrupa halklarına meydan okuyor, RTÜK aracılığıyla Eutelsat üzerinden bizim televizyonlarımızı tekrar kapatmak istiyor, fakat bunu başaramayacak ve şimdiye kadar da başaramadığı gibi, bu esasen bir devrim ve  karşı devrim mücadelesidir. Kürtler bir devrimci halktır, Kürtler hem siyasi ve hem askeri mücadelede binbir çeşit yol ve yöntemi yaratırlar, ne Erdoğan ne de hiçbir güç Kürtlerin sesini kısamayacak, Kürtler devrimlerini yükselterek seslerini de duyurmaya çalışacaklar. 

Fakat Avrupa'da kamuoyunun biraz destek vermesi gerekiyor, biraz olgun yaklaşması gerekiyor, eğer demokrasiyi gerçekten biraz içleştirmişse, en azından kendi demokrasisine karşı ayıp etmemek için buna bir tepki göstermelidir. Bizim esasen mücadelemiz Türk devletine, faşist Erdoğan zihniyetine karşıdır, fakat Avrupa ülkelerinin Eutelsat gibi kitle iletişim şirketlerinin bu oyunlara gelmemesi gerekir. Şimdiye kadar onlarca gazetecimizi şehit ettiler, yüzlerce gazetecimizi tutukladılar, gözaltına aldılar ve cezaevlerine attılar ve işkence ettiler, fakat hiçbir şeklinde Kürtlerin sesini kısamadılar ve yine kısamayacaklar. Erdoğan bunu çok iyi bilsin; bu devrim başarılı çıkacak, Erdoğan gibi niceleri gelip gidecek ama Kürt halkı mücadelesini yükseltecektir."

Mustafa Dinç:

"Avrupa'da basın nasıl insan hakları ve basın özgürlüğü var diyorsa, sesini bugün Kürt basını için de yükseltmeli ve dayanışmalı; sahip çıkmalı."

Hedi Donma:

"Biz Kürtler en az 50 milyon kişi varız, Erdoğan o cesareti nereden alıyor da hepsinin gözlerini kapatmak istiyor! Televizyonlarımız evimizdir, gözümüzdür, eğer bizim televizyonlarımız kapatılırsa, ölerek sokaklara düşeriz!"

SALZGITER

Almanya'nın Salzgiter kentindeki Kürtler de televizyonlarını sahiplendi.

Salzgiter Zeitung gazetesinin binasının önünde Semira Kalkan tarafından NAV-DEM'in bildirisi okundu.

Salzgiter Kadın Komisyonu'ndan Hakime Yousef de eylemdeki konuşmasında, Kürtlerin baskı ve saldırılarla yılmayacağına dikkati çekti.

Leyla Toprak ise Erdoğan'ın Kürtlere dönük büyük katliam planı olduğunu, bunun için Kürt medyasını hedef aldığını belirterek, "Kürt halkı hemen harekete geçmeli ve direnmeli" dedi.