‘Kürtleri kriminalize etme çabası var’
Bremen’deki Kürt Toplum Merkezi’ne yönelik polis baskınını eyalet parlamentosuna taşıyan Sol Parti Milletvekili Muhlis Kocaağa, Kürtleri kriminalize etme çabasına dikkat çekti.
Bremen’deki Kürt Toplum Merkezi’ne yönelik polis baskınını eyalet parlamentosuna taşıyan Sol Parti Milletvekili Muhlis Kocaağa, Kürtleri kriminalize etme çabasına dikkat çekti.
Bremen’deki baskına dair sorularına henüz yanıt alamadığını belirten Sol Parti Milletvekili Muhlis Kocaağa, “Bu şekilde baskınlar, dernekleri, kurumları kriminalize etme, devlet ile ilişkilerini sınırlandırma çabasıdır” dedi.
Bremen polisi, 27 Nisan’da Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne (DKTM) baskın yaptı. Yaklaşık 35 kişinin merkezde bulunduğu sırada yapılan baskında, yazılı hiçbir bildirimde bulunulmadı. Baskın sonrası arama devam ederken yaklaşık 6 saat DKTM önünde bekleyen ve akabinde konuyu eyalet parlamentosu gündemine taşıyan Sol Parti Bremen Eyalet Parlamenteri Muhlis Kocaağa, ANF’nin sorularını yanıtladı.
Yaklaşık 30-35 yıldır legal demokratik çalışmaların içinde olan Kocaağa, “Daha önce çeşitli dernek veya polis baskınlarına tanık oldum. Böyle bir baskınla ilk kez karşılaşıyorum. Hiçbir baskının bu kadar uzun sürdüğünü görmemiştim. Gerekçesini de açıklamadılar” dedi.
Federal İçişleri Bakanlığı ve Bremen İçişleri Bakanlığı'na ulaşmaya çalıştıklarını kaydeden Kocaağa, şunları söyledi: “Bilgi almaya çalıştık. Bunun kendileriyle ilgili olmadığını, Hannover, Niedersachsen İçişleri ile bağlantılı olduğunu aktardılar. Sonra ilginç olan, dışarı çıkan arkadaşlarıma sorduğumda telefonlarına ve özel eşyalarına el koyduklarını gördüm. Çok siyasi sorgulama gibi değil. Daha çok kriminal bir yaklaşım. Bu kabul edilemez. Bunu basın açıklamasıyla duyurduk. Biz kabul etmeyeceğimizi söyledik. Bu bağlamda İçişleri’nin yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdik. En azından neden polis baskını oldu, ne elde ettiler, bulguları veya somut ele geçirdikleri nedir’ gibi sorulara yanıt arıyoruz. Vereceği yanıtlara göre pozisyonumuzu belirleyeceğiz.”
DERNEKLER YASALDIR VE HERKESE AÇIKTIR
Almanya'da PKK’ye ilişkin yasak gündeme geldiğinden beri Kürtler üzerinde bu tür kriminalize edici çalışmalar yapıldığını hatırlatan Kocaağa, şöyle devam etti: “Çok da garip değil. Burada Kürtleri kriminalize etme, toplumdan soyutlama, kendi içlerinde örgütlenmelerini engelleme çabası var. Kürtleri sorun olarak görüyorlar ve zaman zaman bu tür baskıları uyguluyorlar. Almanya’daki Kürt dernekleri, tamamen Almanya yasalarına göre kurulmuş derneklerdir. Yasalara bağlı derneklerdir. Kamuya açık derneklerdir; her siyasi görüşten ve siyasi yelpazeden insanın ziyaret edebildiği, katılım sağlayabildiği ve aktif olarak yer aldığı derneklerdir. Orada zaman zaman bireysel durumların ortaya çıkmasını, toplumsal boyuta taşırlar. Bu şekilde dernekleri, kurumları kriminalize etme, devletle ilikilerini sınırlandırma çabasıdır daha çok.
DEVLET İLE İLİŞKİLERE DE SET
Son süreçte kurumlarımızın devlet düzeyinde tanınması ve kabul edilmesini gündemimize almaya çalışıyoruz. Bremen'de ilk defa Bremen Parlamentosu'nun bünyesinde bir Newroz kutlaması düzenledik. Tüm siyasi partilerin, sözcülerinin ve fraksiyonlarının katılımıyla çok güçlü bir etkinlikti. Yine önümüzdeki dönemde Sırrı Süreyya Önder'i anacağız ve aynı zamanda Sırrı Süreyya Önder'in şahsında Türkiye'deki barış çabalarını gündeme getirecek bir toplantı düzenleyeceğiz. Biz Kürt kurumlarını devlet ile tanıştırma ve buluşturma çalışmalarıyla Kürtlerin bu toplumun bir parçası olduğunu, demokratik haklarımızı kullanmak istediğimizi ortaya koymak istiyoruz.”