Britanya’nın en büyük üniversitesi, Open University öğretim görevlisi ve Göçmen Toplumların Kriminalize Edilmesine Karşı Kampanya (CAMPACC) kurucularından Dr. Les Levidow, Kürt sorununda çözüm ve Ortadoğu’da barış çerçevesinde Medya Haber TV’den Erem Kansoy’un sorularını yanıtladı.

Kıdemli araştırmacı ve İngiliz solunda tanınmış bir isim olan Dr. Levidow, Önder Apo’nun özgürlüğü sağlanmadan Kürt sorununa çözümün ve bölgede barışın sağlanmayacağının altını çizdi.

Dr. Levidow ayrıca PKK’nin de yasaklı örgütler listesinden çıkarılması gerektiğini ifade ederken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa politik çözüm hamlesine destek çağrısında bulundu.

‘DEMOKRATİK ÖZERK YÖNETİM BARIŞ İÇİN ÖRNEK ALINMASI GEREKEN SİSTEMDİR’

Lewidow şöyle konuştu:

“Barışın sağlanmasının tek yolu Öcalan’ın bizlere gösterdiği, oturmuş bir demokrasiden geçer. Öcalan, barışçıl bir çözümün sağlanabilmesinin aynı zamanda Türk devleti içinde de ciddi değişiklikler ile ancak olabileceğini çok iyi görmüş ve anlatmıştır. Bölgede Öcalan’ın fikirleri ile inşa edilen demokratik özerk yönetim barış için örnek alınması gereken sistemdir.”

‘TALEBİMİZİ GÜÇLENDİREREK DEVAM ETTİRMELİYİZ’

“Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne yönelik talebimizi daha güçlü bir şekilde devam ettirmeliyiz. Ayrıca Öcalan’ın özgürlüğü için daha fazla organizasyonu da yürütülen kampanya ya dahil edebilmeliyiz. Özellikle Britanya’daki işçi sendikalarının katılımını güçlendirmeliyiz. Ayrıca PKK üzerindeki yasağın da kaldırılması için çalışmalıdır. PKK yasağı nedeniyle Avrupa’da mahkum edilen her bireyin de destekçisi olmalıyız. Türk devletinin Britanya’daki akademisyen organizasyonlarına yönelik maddi desteğini ifşa edebilmeliyiz çünkü bu organizasyonlar Türk rejimi ağzı ile Türk rejiminin kuru propagandasını yapıyorlar. Britanya’dan Türkiye’ye yönelik, akademik, ticari ve askeri yöndeki tüm desteğin durdurulması yönünde de çalışma yürüten ‘Boykot Türkiye’ kampanyasına da destek verilmelidir.”

‘MUTLAK TECRİT İLE BARIŞÇIL ÇÖZÜMÜN YOLU TIKANIYOR’

“Öcalan’ın yasa dışı olan uluslararası komplo ile kaçırılması ve devam eden tecrit, Türk devletinin Kürt halkına yönelik baskılarının yoğunlaşarak artmasına imkan sağlıyor. Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit ayrıca olası herhangi bir barışçıl çözümünde yolunu tıkamaktadır. Öcalan’ın özgürlüğünün öneminden bahsettiğimizde bu gerçeği görmezden gelemeyiz. Öcalan’ın özgürlüğü Türk rejiminin Batı güçleri ile olan kirli ilişkilerinin ve Kürtler üzerindeki özel savaşının da sonunu getirecek. Türk rejiminin, demokratik bir şekilde kendini yönetmek isteyen Kürt halkına yönelik baskının son bulmasının tek yolu Öcalan’ın özgürlüğüdür. Öcalan’ın özgürlüğünün önemini iyi anlamalı ve başta Britanya olmak üzere dünyanın her yerin deki ilerici organizasyonlar Öcalan’ın özgürlüğünü yüksek bir sesle talep etmelidir.”